1 Mayıs’a doğru işçi kadınların pandemi süreciyle de beraber yaşadığı sorunları ve taleplerini dile getirdiğimiz #Kadınlar1Mayısa dosyamızda kadınların yaşadıkları, salgınla da beraber kapitalizmin işçiler için hiçbir çözüm ve gelecek üretmediğini en çıplak haliyle yeniden gözler önüne seriyor…
KADIN GAZETECİ: OFİSE METROBÜSLE GİDİP GELMEK ZORUNDA OLDUĞUM İÇİN MİKROP MUAMELESİ GÖRÜYORUM!
İstanbul merkezli ulusal bir yayın yapan gazetede çalışan bir kadın gazeteci de her gün metrobüsle iki saat yol giderek gazeteye ulaşıyor. “Gazeteye vardığımda zaten delirmiş gibi oluyorum” diyen genç kadının bu süreçte yaşadığı taciz ve psikolojik şiddet de endişesini büyütüyor. Metrobüsle gidip geldiği için gazeteye özel araçları ve kurumun özel aracıyla gelen üstleri tarafından mikrop muamelesi gördüğünü anlatan kadın gazeteci insan yerine konulmak istiyor… HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN…
TARIM İŞÇİSİ KADIN: ‘KORKUYORUZ AMA, AÇ KALMASIN ÇOCUKLARIMIZ DİYE GİDİYORUZ’
Ağır çalışma ve kötü barınma koşulları mevsimlik tarımda çalışanları ‘en kırılgan’ topluluklardan biri hâline getirirken, Kovid-19 salgınının, var olan koşulları daha da zorlaştırdığı görülüyor. Nisan ayı itibarıyla mevsimlik tarım işçilerinin illere göçü, sağlık açısından büyük riskleri de beraberinde getiriyor. Binlerce işçi yola çıkarken ya da yola çıkmayı beklerken salgına karşı herhangi bir önlem alınmıyor. Bugün tarım işinden başka geçim olanakları olmayan, bulunduğu çevrede Abdal ya da Roman oldukları için dışlanan mevsimlik tarım işçileri Döndü Esoğlu ve Songül Kaya yaşam koşullarını anlatıyor. Döndü Esoğlu Kilis’te maydanoz, marul toplayarak geçinirken, Songül Kaya ise Adana Ceyhan’dan Konya’ya gitmeyi bekleyen 20 bin mevsimlik tarım işçilerinden biri. HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN…
BELEDİYE İŞÇİSİ FATMA: ‘KAT GÖREVLİSİ ARKADAŞIM COVİD-19 POZİTİF ÇIKTI SIRA BANA DA GELECEK’
Hem sahada hem belediye binalarında çalışan belediye işçisi kadınların tüm kadınlar gibi ev işi yükü de artmış durumda. Hem iş yerinde hem de evde yorgunlukları katlanan belediye işçisi kadınların 1 Mayıs talebi de ücretli izin, çalışırken değer görme ve emeklerinin karşılığını alabilmek... Bu süreçte pek çok belediye işçisinin de koronavirüse yakalandığı açığa çıktı. İzmir’de bir ilçe belediyesinde çalışan Fatma da kendi binalarında kat görevlisi olarak çalışan bir arkadaşının Kovid-19 pozitif olduğunu anlatıyor ve ekliyor “Sıra bana da gelecek.” HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN…
ÜCRETLİ ÖĞRETMEN: DEVRİLMEYE ÇOK MÜSAİT DURUMDAYDIM, KORONA BENİ RESMEN YIKTI
Tuğba, ücretli öğretmen. 30 yaşında. İki üniversite bitirdi, 4 dil biliyor. Üniversiteden sonra KPSS’ye hazırlandı, ataması yapılmadı. Ücretli öğretmenlik yaptığı yerlerde yüzü gülmedi. Korona salgını başladığında henüz 1 ay önce ücretli öğretmenliğe başladığı okuldan bir mesajla işten atıldı. “Baskılara dayanamayıp kalben hiçbir şey hissetmediğim bir adamla evlenmeyi bile düşündüm” diyor. Şimdi ailesinin evinde kendine ait bir odası bile yok. HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN…
TEKSTİL İŞÇİSİ MELEK: ‘SOKAĞA ÇIKMAYIN, ÇALIŞMAYIN’ DİYORLAR, ZATEN ÇIKSAK ÇALIŞAMIYORUZ
Salgınla birlikte işkollarında kadınlar açısından şiddet ve ayrımcılık artarken, kadınlar yoksulluğun sert yüzü karşı karşıya kalıyor. İktidar bir taraftan “Her koşulda çarklar dönecek” derken diğer taraftan tedarik zinciri gibi zorunlu olmayan alanlarda çalışan işçiler, ücretsiz izne çıkarılıyor, yıllık izinleri kullandırılıyor ya da işsiz kalıyor.
Tekstil de salgın sürecinde sekteye uğrayan sektörlerden biri. Tekstil alanında, özellikle de küçük işletmelerde, merdiven altı atölyelerde çalışan kadınların bugün pek çoğu işsiz, aç, ertesi günün ne olacağını bilmez durumda.
Çağlayan da Tekstil işçisi olan Melek de bugün işsiz kalmış kadınlardan. Çağlayan’da küçük bir atölyede çalışan Melek, salgınla birlikte yaşamının nasıl değiştiğini anlatıyor... HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN…
SAĞLIK EMEKÇİSİ KADINLAR: ŞU AN HASTANELERDE ÖTEKİLEŞTİRİLENLERİZ!
Koronavirüs salgınında binlerce sağlık emekçisinin hayatı da değişti. Zorlu ve riskli ortamda çalışma, endişe, kaygı, yarınını bilememe haliyle en çok sağlık emekçileri yüzleşti. Yüzlerce sağlık emekçisinin enfekte olmasının başlıca sebepleri önlemlerin, koruyucu ekipmanların yeterli olmaması ve ülkemizin ‘Geliyorum’ diyen salgına hazırlıksız yakalanması oldu. Kadın sağlık emekçileri de hastanelerde kaygıyla hayat kurtarmaya çalışırken evlerine de kaygıyla dönerek ailesiyle arasına mesafe koymak zorunda kaldı, yükleri arttı. Görüştüğümüz hemşire kadınlar özellikle hemşirelerin enfekte hastalarla yüz yüze geldiğini, beslenme ve barınma gibi sorunlar yaşandığını, hastanelerdeki hiyerarşik yapının ve liyakatın bu süreci daha da zorlaştırdığını, sürecin iyi yönetilmediğini vurgularken 1 Mayıs taleplerini de dile getirdi.
Koronavirüs bulaşma riskiyle her gün yüz yüze kalan hemşireler anlatıyor… HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN
GIDA İŞÇİSİ KADIN: FABRİKADA SABUN YOK, ‘SABUNU EVDEN GETİRİN’ DEDİLER
Koronavirüs salgını sonrası birçok sektörde talep azaldığı için üretime ara verilirken gıda sektöründe tam tersi üretim daha da artırıldı. Bu ise işçi açısından pek çok zorlu durumu beraberinde getirdi. Daha fazla kâr elde etmek isteyen patronlar, işçilerin çalışma saatlerini uzattı, mesaileri artırdı; iki işçinin yapacağı işi tek işçi yapar oldu. Fabrikalarda salgına karşı yeterli önlem alınmazken, fiziksel mesafe hiç korunmadı. Bazı fabrikalarda maskelerin iki gün kullandırıldığı ifade edilirken, özellikle sendikasız iş yerlerinde çalışan işçiler işlerini kaybetmemek için kötü şartlar altında çalışmak durumunda bırakıldı.
Büyük bir gıda fabrikasında çalışan kadın işçinin anlattıkları, bu koşulların hem işçilerin hem de bu gıdaları tüketen halkın sağlığını nasıl tehlikeye attığını ortaya seriyor… HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN
METAL İŞÇİSİ KADIN: BİR BELİRSİZLİĞE GÖNDERİLDİK, KARŞIMIZA ‘HAYATINDAN VAZGEÇİLECEKLER LİSTESİ’ ÇIKARILDI
Ford Otosan fabrikası Gölcük ve Yeniköy’deki yerleşkelerinde 10 bini aşkın işçinin çalıştığı devasa bir fabrika. Emek Partisi Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan 15 Nisan’da Ford Otosan’da çalışan 11 işçinin testlerinin pozitif çıktığını açıklamıştı. İşçilerin büyük bir belirsizliğe gönderildiği fabrikada çok uzun yıllardır çalışan kadın işçi, hem patronların hem devletin hem de sendikanın el birliğiyle işçileri “yaşamları gözden çıkarılabilecekler” olarak nasıl da büyük bir belirsizliğe ittiğini anlatırken, soruyor: “Bizim yaşamlarımız bu kadar değersiz mi?” HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN
EV İŞÇİSİ ÖMÜR: ÇALIŞTIĞIM EV SAYISI AZALDI, ÇALIŞTIKLARIMDA DA İŞ YOĞUNLUĞU ARTTI!
Geçimlerini günlük çalıştıkları evlerden aldıkları yevmiyeyle sağlayan ev işçisi kadınların bir kısmı salgın sonrası işverenlerin “Artık gelme” sözleriyle bugün işsiz. Çalışmaya devam edenlerse virüs kapma korkusuyla yaşıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesinin ev işçisi kadınlara maddi yardım ve gıda yardımından sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi de ev işçisi kadınlara destek sunmaya başladı. Gündelik aldıkları yevmiyeyle geçimlerini sağlayan ev işçileri için bu destekler iyi bir adımken, ev işçilerinin en önemli talebi sigortalı olmak ve ücretli izinli sayılmak...Korona salgını sürecinde çalışmaya devam eden ev işçisi Ömür Eroğlu anlatıyor... HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN…
İlgili haberler
Belediye işçisi Fatma: ‘Kat görevlisi arkadaşım Co...
İzmir’de bir ilçe belediyesinde çalışan Fatma kat görevlisi olarak çalışan bir iş arkadaşının poziti...
Kadın gazeteci: Ofise metrobüsle gidip gelmek zoru...
Salgın sürecinde evden çalışamayan bir gazeteci anlatıyor: “Sosyal mesafeyi koru, zaten metrobüse bi...
Tarım işçisi kadın: ‘Korkuyoruz ama, aç kalmasın ç...
Kovid-19 salgını sonrası mevsimlik olarak çalıştıkları tarlalara gidemeyen tarım işçileri, yoklukla...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.