Depremlerden bir buçuk yıl sonra: Sorunlar hâlâ çözülmedi
Adıyaman’dan, Malatya’dan, Hatay’dan kadınlar depremlerin üzerinden geçen bir buçuk yılın ardından deprem bölgesindeki durumu aktarıyor

6 Şubat’ta yaşanan Maraş merkezli depremin üzerinden bir buçuk yıl geçti. 11 ilde büyük yıkımlara sebep olan depremin açtığı yaralar henüz kapanmış değil. Hala süren apartman davaları, artan kadın şiddeti, yapılmak bilmeyen yollar, yıkımı yapılmayan ağır hasarlı binalar ve daha niceleri bu yaraya tuz basan en büyük etkenlerden. Adıyaman’dan, Malatya’dan, Hatay’dan kadınlar bir buçuk yılın ardından gelinen tabloyu aktarıyor.

ADIYAMAN: NE HİJYEN, NE ŞİDDETE ÖNLEM, NE EĞİTİM…

Adıyaman, yüzde yetmişi yıkılmış bir şehir olarak toparlanmaya çalışan illerin ilk sıralarında yer alıyor. Geç ulaşan yardımlar her türlü sıkıntının çok geç çözüleceğinin bir işaretiydi. Sümeyye Yeşil’in izlenimini okumak için TIKLAYIN

MALATYA: ‘NE ZAMAN NORMALE DÖNMEYİ PLANLIYORLAR?’

Barınmadan sağlığa, eğitimden hijyene kadar sorunların kat be kat arttığı Malatya’da kadınlar yaşadıkları sorunları anlatıyor. Berfin Güler’in haberini okumak için TIKLAYIN

HATAY: SORUNLAR KATLANARAK BÜYÜYOR

Hediye Yiğit, 6 Şubat depremine Adana’da yakalandı, annem ve babası ise Hatay’ın Yaylıca köyünde yakalandı depreme. Depremin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen depremin izlerinin hâlâ silinmediği Hatay’ı ziyaretinden izlenimlerini anlatıyor. Yaşlı anne ve babası için çözülmemiş sorunların etkileri nasıl oluyor? Hediye Yiğit anlatıyor. Okumak için TIKLAYIN

Fotoğraf: Ekmek ve Gül (Mart,2023, Hatay)

İlgili haberler
Depremzede kadınların -4 derecede yaşam kurma sava...

Elazığ depreminin ardından çadırlarda, çamurlu mahalle aralarında yaşam savaşı devam ediyor. Donduru...

Depremde kadın olmak: Güvensizlik, hijyen sorunu,...

Bir gün içerisinde gerekli arama kurtarma malzemelerini toplayıp Antakya’ya yola çıktık. Antakya'da...

Kız kardeşlik köprüsüyle hayatı yeniden kuruyoruz

Tüm kadınları kız kardeşlik köprüsüne katılmaya, hayatı hep birlikte yeniden kurmaya çağırıyoruz…