Suriye’de IŞİD’e katılan, 1 yıl sonra Türkiye’ye dönen Ahmet K, karısını öldürmeye çalıştı. Kadın kurtulmak için ölü numarası yaptı. Ahmet K, öldü sanınca ellerini yıkayıp evden ayrıldı.

Eşi tarafından şiddet gören bir kadın, AB projesiyle Ankara OSTİM’de bir fabrikada işe girmiş. Daha huzurlu bir hayata kavuşacağı hayalini kuran kadın işçi, kendini başka bir kavganın içinde bulmuş.

Keçiören’de “Sözümüz var! Hayatlarımızdan, haklarımızdan, düşlerimizden, geleceğimizden vazgeçmeyeceğiz” diyen kadınlar şiddete karşı bir araya geldi.

İsveç Eşitlik Bakanı Åsa Regner, kadınlara yönelik şiddetin önlenmesinin okullarda zorunlu ders olacağını açıkladı.

6284 sayılı Yasa bir süredir hedefte. Yasa’yı değerlendiren Mor Çatı avukatlarından Deniz Bayram saldırının kadınların şiddete karşı mücadele etmesinin haklılığına karşı bir saldırı olduğu görüşünde.

Sezgin Tanrıkulu, kadın ve çocuklara yönelik suçlarda şikayet için gereken aylık sürenin tamamen kaldırılmasını ve şiddetin önlenmesi için Meclis Araştırması açılmasını önerdi.

Tarkan, kadınların maruz kaldığı şiddete tepki gösterdi: Hep birlikte şiddete maruz kalan kadınlara destek olalım.

Fatih Tezcan’ın ‘Bir baba yine kendisine çocuklarını göstermeyen anneyi öldürürse, devlet bu konuda ne diyecektir?’ diyerek öldürmekle tehdit ettiği Güzin Bilgi’nin de devlete soruları var.

‘Kadına yönelik şiddet nedir’ diye sorulsa birçok tanım sayabiliriz. Peki ya şiddetin, kaynağı nedeni nedir? Şiddeti besleyen unsurlar nelerdir? Birlikte yanıt arayalım…

Erkeğin aile içinde kadına şiddeti sadece günümüzde değil, geçmişte de hayli yaygındı. Konu kadınlar tarafından dile getirilmiş, ‘Kocalara İnsaf’, ‘Koca Ne Demek?’ gibi başlıklı yazılarda işlenmişti.

Kadınlar her yerde yalnızlık, güvensizlik duygusu yaşıyor. Bu duyguyu kartopu gibi büyüten bir süreç yaşıyoruz. Bu süreç de kadınları şiddete daha açık hale getiriyor, mahkumiyet duygusunu perçinliyor

Tüm dünyada Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü olarak kutlanan 25 Kasım yaklaşıyor. Şiddetin bu kadar ‘sıradanlaştırıldığı’ bir ülkede neler yapabileceğimizi birlikte konuşalım istiyoruz...

Portekiz’de kendisini aldatan eşine şiddetten yargılanan erkek, kadının ‘zina yaptığı’ ve ‘zinanın İncil’e göre cezalandırılması gereken davranış’ olması gerekçesiyle ertelenmiş hapis cezası aldı.

Eğitim Sen üyesi kadınlar kahvaltı etkinliğinde buluştular. Kadınlar hem birlikte keyifli zaman geçirdi hem de son dönem kadınların haklarına yönelik saldırılara karşı neler yapacaklarını konuştu.

Kadın Dayanışma Vakfı 1 Ağustos 2016-31 Temmuz 2017 arasında kendilerine başvuran 355 kadına ilişkin verileri açıkladı. Rapora göre kadınlar en fazla psikolojik şiddete maruz bırakılıyor.

Kadın Dayanışma Vakfının 1 Ağustos 2016-31 Temmuz 2017 arasında Kadın Danışma Merkezinde aldığı başvurular sonucu oluşturduğu izleme raporu açıklandı. 355 kadın şiddet nedeniyle Merkeze başvurdu.

Henüz günün yarısına bile gelmemiştik bu haberi hazırlarken. Ülkenin dört bir yanında can yakan, öfke uyandıran pek çok kadına yönelik şiddet haberi yağdı üstümüze. Kadınları korumak bu kadar mı zor?

Temel haklar tehdit altında, meclis iyice erkek mekanı haline geldi, o meclisten çıkan yasalardan kadınlara hiç hayır gelmedi, şiddet arttı, istismarı önlemek yerine istismarcılarla işbirliği yapıldı!

Kadınları şiddetten korumak için çıkarılmış birçok yasa var hâlihazırda, ama bu yasalar kadınları koruyabiliyor mu? Asıl mesele ise; ‘Bu yasalar ne kadar uygulanıyor?’ İşte cevabı.

Devlet Alime’yi de koruyamadı. Yıllardır eşinden şiddet gören Alime bir süre sığınmaevinde kaldıktan sonra tekrar kocasıyla yaşamak zorunda kaldı. Alime eşi tarafından bıçaklanarak öldürüldü.