annelik

Hayatın her alanında her şey olan ‘anneler’

Bir tarafta temizlikçi, bir tarafta narkotik anne, bir tarafta ders yaptıran anne, bir taraftan da yetebilmek için kurslara giden anne… Peki tüm bunları sağlamakla yükümlü olanlar nerede, ne yapıyor?

Bekar bir anne olarak bir çocuğa doğruyu yanlışı öğretebilmek…

Ben toplumun gözünde dul bir kadınım ve bir oğlan çocuğunu ne kadar iyi yetiştirebilirdim? Onu yaparsam elalem ne der, bunu söylersem elalem ne der...

Anneler Günü deyince…

Annelik gerçekte nedir? Bir kariyer midir yöneten erkeklerin ifade ettiği üzere? Nedir anneliği bu kadar kutsal kılmaya çalışmalarının ardındaki sebep?

GÜNÜN FİLMİ: Aç Kalpler

Hungry Hearts (Aç Kalpler), aile ilişkilerini, annelik-babalık rollerini, ebeveyn ve eşlerin duygu durumlarını başarılı oyunculuklarla beyaz perdeye taşıyor.

GÜNÜN BELLEĞİ: Annelik pastasından Anneler Gününe

Bugün Anneler Günü. Ne oldu da birden annelerin önemi hatırlandı da annelere özel gün ilan edildi, hiç düşündünüz mü? Meğer bir pastadan çıkmış her şey...

Ben sınıf babasıyım

Sınıfın eksiklerine, perdenin temizliğine, yapılacak etkinliklerin hepsine el atıveren, bir yandan bahçede muhalifleriyle kapışan bir yandan profesyonel etkinlik organize eden ‘sınıf anneliği.’

GÜNÜN ÖYKÜSÜ: Anne adayı on bir kadın

Yataktan kalkar kalmaz banyoya gitti. Çişini temiz kaba yaparken gülümsüyordu. Bir gün önce eczaneden aldığı testi paketinden çıkarttı... Ya sonra? Sonrası herkes için farklı...

GÜNÜN ÇİZİMİ: Annelik zor zanaat

Uykusuz geçen geceler, tuvalette bile kendi başınıza kalamamak, olmadık şeyler için tutturan çocuğunuzu ikna etme çabaları... Bunları yaşamayan anne var mıdır acaba? Maria Gorbunova ‘anneliği’ çizdi.

GÜNÜN DİZİSİ: Letdown- Hayal kırıklıklarıyla dolu annelik serüveni

Diziyi; eğer çocuk sahibi olmayı hiç düşünmüyorsanız kendinizi tebrik etmenize vesile olacak bir kara komedi olarak, çocuk yapmaya niyetliyseniz gerçekçi bir belgesel niyetine izleyebilirsiniz.

Annelik politiktir

‘İyi anne söylemi altında eşit hak taleplerimizin, ‘minnet’in, ‘kutsallığın’ gölgesinde gaspedilmesini reddediyoruz.’

Anne olunca ne anladım?

Elektrikli süpürge ile mutlu olan anne reklamlarına bakmayın, unutmadığımız şeyler var. Ankara, Diyarbakır, Antep, Suruç Katliamlarında çocukları öldürüldü annelerin ya da annesiz kaldı çocuklar...

Kutsanma-lanetlenme cenderesinde KADIN VE ANNE

‘Doğurmak işi, yaratmak fiilini de üretendir. Peki analık kutsal mıdır? İşte bu kutsallık mevzusunda bir tuzak var…’

Günümüz anneliği neden bu kadar ümit kırıcı?

Bütün farklılıklarımıza rağmen, hayal kırıklığı günümüz annelerini birleştiren en temel his. Çocuklarımıza olan sevgimizi bir yana koyarsak, hayal kırıklıklarından daha çok ne hissediyoruz ki?

Kadınlar ne yapar, kocalar ne zanneder?

Bir çocuk aile içindeki her şeyi değiştirebilir. Evde kalıp çocuğun bakım işleriyle ilgilenmenin bir işyerinde çalışmanın zorluklarından geri kalır yanı yok, hatta zaman zaman daha zor bile olabilir!

‘İstanbullu Gelin’in Zor Kararı

Süreyya’nın bebeğinin engelli doğacağını bile bile doğurmak istemesi bir nevi “annelik” tescili haline geldi dizide. Peki ama meseleler böyle çözülebilir mi?

Çalışan anneler anlatıyor

Günde 10-12 saat çalışıp kalan zamanı da ev işine ayıran, çocuklarıyla ilgilenemeyen, yaşam koşullarının ağırlığı altında ezilen iki işçi kadın, Anneler Gününden beklentilerini yazdı.

Anneliğin alternatifi

Anneler Günü’nde anne olmanın, anneliğin, anne olmayı tercih etmemenin ne anlama geldiğini, annelik duygusunun hayatımıza nasıl girdiğini hatırlayalım mı?

Beşik

Kapitalist sistem anneliği ‘en kutsal şey’ diyerek yüceltiliyor. Peki kutsal olan annelik mi emek mi? Ya da bir kadının sevgi ve şefkat göstermesi hormonları mı yoksa kadınlık durumu mu?

DOSYA: 1 Mayıs'a giderken Kadınlar ve Çalışma Yaşamı (3)

Türkiye’de 15 yaşından büyük 20 milyon kadın, çalışma yaşamının dışında. 11 milyondan fazla kadın, sırtında evin tüm yükü ve çocuk bakımı olduğu için çalışamadığını söylüyor. Çözüm var mı? Var tabii!

DOSYA: 1 Mayıs'a giderken Kadınlar ve Çalışma Yaşamı (2)

Cumhuriyet tarihinin en düşük kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 23.3 ile 2004 yılındaydı. Bugün rakam biraz daha yüksek ama hala kadınların sadece üçte biri çalışma yaşamında. Peki neden?