‘Sen şimdi röportaja mı geldin bana, tatille ilgili! Kime tatil? Hangi tatil? Bana tatil deme de ne dersen de kızım. Ne dersen de...’

Ben memurum, 20 gün iznim var. Ne zaman kullanacağımı da eşim belirler. 10 gününü hummalı bir şekilde komşularımla bir arada hoş muhabbetle durmaksızın kışlık hazırlamak için kullanırım (iyi ki varlar). Hep birlikte erişte, kışlık domates, biber, patlıcan hazırlarız. Çok yoruluruz ama inan benim için iznin en güzel günleridir.

Kalan 10 günde zulüm başlar. Hiç sevmem denize gitmeyi. Deniz sevdası biz kadınlar için değil, erkekler için. Eşim bir apart ayarlar Datça’da, oraya gideriz. Gitmeden iki gün önce başlarım hazırlık yapmaya. Böreği, kurabiyesi, kalacağımız yer için gerekli malzemeler, çocukların, bizim çamaşırlarımız... Sık sık kontrol ederim eksik bir şey var mı diye. Eşim için önemli olan sadece kendi kullandıklarıdır. Şunu koydun mu? Bunu koydun mu? Ha bir de sinek kovucuyu koydun mu? Koskoca Datça’da hiç sinek kovucu yok ya! Sonra bizim külüstüre doldururuz her şeyi. Vururuz kendimizi Datça yollarına. Aparta vardığımızda araba sürerken çok yorulduğu için, ki araba sürmek dünyanın en yorucu işidir sen bilmezsin, atar kendini yatağa, uyur. Ben yerleştiririm her şeyi, çocuklar da durmaz durduğu yerde “Ne zaman denize gideceğiz?” Uyandıracaklar babalarını diye ödüm kopar. Sonrasında huysuz halini hiç çekemem çünkü.

Zulüm ilk günkü gibi devam eder. Ben otel aşçısı, bulaşıkçı, hizmetçi, eşimse müşteri.

O yüzden hiç sevmem denize gitmeyi. Sabah kahvaltıyı hazırla, ama sessiz ol; o tabaklar çanaklar birbirine vurmayacak: “Biz tatile geldik, burada da mı gürültü hanım!” Kahvaltı yapılır, çocuklar hazırlanır deniz için. Öğlen sahilde bir şeyler alınıp para mı harcanacak? Hayır, sen hazırlayacaksın; ekmek arası, yanına içeceği, suyu. Dönüşte denizde o kadar çok yorulmuştur ki aparta gelir gelmez çok hızlı bir şekilde yemeği hazırlaman gerekir; tatildeyiz ya insanın iştahı açılır yedikçe yiyesi gelir. Bu 10 gün yorulduğum kadar yılın geri kalanında yorulmam.

Pikniğe gitmeyi de sevmem. Deli misin sen! O da ayrı zulüm. Her şeyi sen hazırlarsın, adam mangalı yakar, eti pişirir, tüm işi kendi yapmış edasıyla kurulur. Toplamak da kadının işi tabi.
Bana tatil deme de ne dersen de kızım. Ne dersen de...

İlgili haberler
Tatil nelere kadir!

İki kişi çalışıyor olsanız bile tatilin ortalama ekonomik bilançosu dört kişilik bir ailede haftalık...

Biri çocuklarla yaz tatili mi dedi!

Çocukların en sevdikleri zaman yaz. Orası kesin. Peki ya anneler? Onlar da yaz için aynı şeyleri düş...

Ekmek ve Gül Temmuz 2018 sayısı

Seçimdi, geçimdi, rejim değişikliğiydi derken henüz geldiğini bile anlamadığımız yazın, sadece güneş...