Merhaba sevgili hemcinslerim;
Hükümet art arda müftülük yasası ve arabuluculuk meselesini önümüze getirince, ben de size boşanmış bir kadın ve de anne olarak kendi hikayemden bahsetmek istedim.
Dokuz aylıktı kızım boşandığımda ve ikimiz bir seneyi geçkindir yalnız yaşıyoruz. Herkese nasip olmayacak şekilde ailem bu süreçte arkamda durdu ve biz düzenimizi kurduğumuz evimizde yaşamaya devam ettik. Hamilelik zamanında ve sonrasında tanıştığım arkadaşlarımla bir “çocuklu kadın grubumuz” oldu. Çocuklarımızın yaşları birbirine yakın olduğundan dertlerimizde de, sevinçlerimizde de hep bir paralellik oldu. Tabii bu süreç benim için o kadar kolay ve hafif değildi. Çocuk; gecesi gündüzü, hastalığı olmayan tam zamanlı bir iş... Bence trajedi gayet açık :)
Ailem arkamdaydı ama çocuk için bana yardımcı olan kişiler hiç de arkadaşlarımınki gibi değillerdi. Çocukları anneanneye, babaanneye, teyzelere, halalara bırakıp eğlenmeye, dinlenmeye, yürüyüşe, spora veya kocasıyla baş başa bir yemeğe gitmeler filan... Benim böyle lüks denebilecek durumlarım çok yakın iki arkadaşım sayesinde olabiliyordu, onların da içeriği yine böyle şeyler olmuyordu malum... İçten içe arkadaşlarıma uzaylı gibi bakıyordum; belki onlar da bana öyle bakıyorlardı. Şimdi kızım büyüdü ama hayat benim için pek değişmedi bu konuda.
“Türkiye’de kadın olmak” temalı klişeleri “Türkiye’de çocuklu boşanmış kadın olmak” temalı hayatımı anlatarak arttırıyorum :) REST!
En azından boşanma süreci bizim için uzun ve yorucu olmadı. Bu süreçler kadın, erkek ve en çok da çocuklar için çok travmatik geçebiliyor. İki taraf boşanmak için anlaşıyorsa başka söylenecek bir şey kalmaması, bu işlerin yıpratıcı olmamasının ilk adımı bence… Bir de bu arabuluculuk meselesini düşündüm, ben boşandığımda böyle bir yasa olsa ne olurdu diye. Şüphesiz çok daha uzun olurdu bu süreç. Ki zaten boşanma kararım bir anlık, düşünmeden alınmış bir karar değildi. Zaten yıprandığım, manevi olarak çok zarar gördüğüm bir savaştan kendimi kurtarmaya çalışırken boşanmaya karar vermiştim. Olayların daha da uzayabilme düşüncesi, maruz kalmamama rağmen şu anda bile beni rahatsız ediyor. Uzun lafın kısası bu arabuluculuk meselesi; zaten bozulmuş, dağılmış veya zarar görmüş aile yapısını gereksiz ittirmekten başka bir şey değil gözümde. Ortada bir şeyler var ki mahkemeye gidilmiş. Her arkadaş benim gibi arkasında duran bir aileye sahip olmayabilir, üstelik aile içi şiddetin olduğu ve yetkililerin şikayetçi olan kadını evine geri gönderdiği ülkemizde boşanma aşamasına kadar gelebilen kadınların, tekrar “ara bulun” diyerek evine geri gönderildiği bir sistem olursa kadınlar mağdur olacaktır diye düşünüyorum.
İlgili haberler
Öfkenin, hakikati ortaya çıkaracak bir müdahaleye...
Yuttukları, dağıttıkları, cebe indirdikleri her bir kuruşta bu kadınların, bu gençlerin, bu bebekler...
Sırtlanacağımız tek şey özlemini duyduğumuz dünya...
Cumhurbaşkanı “2019’u kadınlar sırtlayacak” diyor. Sırtlayacağımız, kurmak için omuz vereceğimiz bir...
İşte böyle başardık!
Bir laborant kadının işyerinde maruz kaldığı tacize ve mobbinge karşı mücadelesi…
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.