Seçim, geçim derdimize çare olacak mı?
İster memur olsun ister sözleşmeli ister işçi, belediye emekçilerinin hiçbiri aldığı ücretten memnun değil. Emekçiler kayıplar artar, gelecek kaygısı karamsarlığa sürüklerken ‘ne yapmalı’ diye soruyor

Belediyede kadın emekçilerle ücret artışlarını, zamları, geçim zorluklarını ve yaklaşmakta olan seçimleri konuştuk. Sohbet ettiğimiz işçi, memur, sözleşmeli statüde çalışan kadın emekçiler altı farklı sendikaya üyeler.

ZAM MEMURLARI MEMNUN ETMEDİ

Memur zamlarını iyi bulan bir tek kamu emekçisi yok. Haftalarca verilecek zam oranı hakkında aralarında iddiaya giren pek çok emekçi hayal kırıklığına uğradı. Hem memur maaşlarının son asgari ücret zammı ile asgari ücret düzeyine gerilemesi hem de seçim arifesinde olunması beklentileri artırıyordu. Asgari ücrete yapılan zam oranında memur maaşlarına da zam yapılabileceği konuşulurken sonuç öyle olmadı. Bem-Bir-Sen üyeleri Cumhurbaşkanının ilk zam açıklamasından sonra bir zam daha geleceğini söylediler ve sahiden ikinci zam geldi.

Ancak bu da kimseyi memnun etmedi. İlginç olan bu zamdan hepimizden ve açıklamadan önce haberdar olmalarıydı. “Memur Sen mesaj mı attı?” diye sorsak da yanıt alamadık. Sonrasında seyyanen bir zam daha beklediklerini söyleseler de bu gerçekleşmedi. Şimdilerde bunun mart ayında gerçekleşeceği konuşuluyor. Sürekli bir beklenti ve oyalama hali var anlayacağınız.

Adeta dedikoduya dönüşen vaatlerin yerine getirilmemesi ve en çok da bunu değiştirecek örgütlü bir mücadelenin olmayışı çalışma arkadaşlarımızı maddi, manevi yıpratarak huzursuzluk ve umutsuzluğa doğru sürüklüyor. İktidara ve belediye yönetimine güvenmeyen kadınlar her fırsatta yaşama sevinçlerini kaybettiklerini dile getiriyor.

SENDİKALARA ELEŞTİRİLER

Bütün sendikaların üyeleri kendi sendikalarının hiçbir şey yapmadığını, bir mücadelenin olmadığını, bu bölünmüşlüğün emekçilere hep kaybettirdiğini dile getiriyor. Memur Sen alkış tutarken, KESK’in her şey bittikten sonra üstelik de ne gerekse TÜİK önünde basın açıklaması yapmasını emekçiler onaylamıyordu.

ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA KALAN ÜCRETLER
Sözleşmeliler kadroya geçirileceklerinin sevincini yaşasa da onlar da geçinemediklerini ifade ediyor. İşçilerin toplu sözleşmesi altı ay önce imzalanarak asgari ücretin biraz üstüne çıkmıştı, ki şimdi yeniden ücretler son asgari ücretin altında kaldı. Hizmet-İş’in imzaladığı toplu sözleşmeye ocak ayı enflasyon farkı yüzde 10 olarak yazıldığından şu an 8 bin lira maaş alan sendikalı toplu sözleşme hakkı olan bir işçinin eline şubat ayı itibarıyla sadece 8 bin 800 lira geçecek. Belediyedeki kimi işçi kadınlar memurlar için yapılan artışı iyi bularak “şükredin” derken kendi durumlarının kötülüğünden yakındılar. Memur ve sözleşmelilerden ise “Neden Cumhurbaşkanı ya da milletvekillerinin, belediye başkanlarının maaşları ile değil de bizimki ile karşılaştırıyorsunuz? Sanki sizden mi alıp bize veriyorlar? » diye itiraz edenler oldu bu duruma. Kimi de “Ah birlik olmayı başarmak yerine birbirimizle uğraşıyoruz” dedi.
MÜCADELE BİRLİĞİNİN OLMAMASI KAYBETTİRİYOR

Asgari ücret artışı sırasında da memur ve emekli zamları sırasında da beklentiyi arttıran tek olgu seçimlerin yaklaşmasıydı. Talepleri ortaya çıkaran bir mücadele birliğinin olmaması ve “Bekleyelim verirlerse verirler, biz bir şey yapamayız, sendikaların durumu da ortada” tutumunun bize kaybettirdiği de kimi sohbetlerde dile getirildi.

SEÇİME GİDERKEN BEKLENTİLER, ÇEKİNCELER, KUTUPLAŞMA

Her sorun her gündem seçime havale edilirken, iktidarın çok rahat bir seçim yaşamayacağından hareketle kesenin ağzını açacağı fikri ise kendiliğinden çürüyordu.

Yüzde 10 zam alacak belediye işçisi kadınlar “Mutlaka bir zam daha yapar belediye başkanı, ne olacak ki bir kalemin ucuna bakıyor” derken ve kendilerini içine alan bir mücadele planda yapmazken, yaklaşan seçimin bir çare olmadığını tek adam yönetimini destekleyenler de desteklemeyenler de anlamaya başlıyorlar. Henüz “Hayatımız kendi ellerimizde” kararına gelinemediğinden olsa gerek gergin bir bekleyiş var. Seçimlerde tablo değişirse AKP taraftarı emekçiler işlerini kaybedeceklerinden çekiniyor. Bunun da etkisiyle hararetli kamplaşmalardan, taraftarlıktan kaçınılmıyor. Karşısında eğer iktidar kaybederse işlerini kaybedeceklerini ima eden bir karşı kampın da sosyal demokratlar tarafından varlığını söyleyelim. Kadın emekçilerin duruşu bu kamplaşmadan daha uzakta diyebiliriz. Akp’ye oy vermemek üzerine nedenleriyle beraber işyerinde bir çalışma yürütenler en çok kadınlar oluyor.

SENDİKAL BÜROKRASİYE KARŞI MAYALANAN ÖFKE

Her geçen gün işyerinde emekçilerin kayıpları artıyor. Belediye yönetimin işe aldığı emekçiler arasında da büyük bir ayrımcılık yaşanıyor, çelişkiler artıyor. Belediye başkanı, yardımcıları, müdürler ve Meclis üyelerinin çocukları, akrabaları sözleşmeli statüye geçirilirken “Hak, adalet nerede?” soruları soruluyor. İşveren temsilcisi konumundaki sendika şube başkanlarının da idarecilere yıl sonunda belediye bütçesinden ödenen 6 bin lirayı alması ve çocuklarını işe yerleştirmelerinden dolayı tepkiler artıyor. Emekçiler bu türden tutumları ister Memur-Sen, Hizmet İş ister KESK ya da Kamu İş’te olsun öfkeyle konuşuyor, sendikalarından istifa edenler oluyor. İşte bu sebeplerden dolayı belediye emekçileri içerideki TİS kesintileri, promosyon alacakları, ulaşım ücreti ve insanca yaşayacak bir toplu sözleşme mücadelesi veremeyecek işverene gebe sendika bürokratlarını sorguluyorlar. Sendikal bürokrasiye karşı bir öfke mayalanıyor diyebiliriz.

KARARLILIK YOK AMA BİRİKEN ŞEYLER VAR
Yine yaptığımız sohbetlerin gitmekte olduğu yer “Seçim, geçim derdimize, iş güvencemize, çocuklarımızın işsizliğine, geleceksizliğine çare olmayacak” biçiminde. Henüz “Mücadele edersek kazanırız” kararlılığı yoksa da kadın emekçiler bunu biriktiriyor diye görüyorum içlerinden biri olarak. Cumhurbaşkanının grevlerini yasaklama kararlarına rağmen “fiili grev hakkını kullanarak kazanan” işçi kardeşlerimizin kulaklarını sıkça çınlatıyoruz, konuşmalarımızda buradan onlara da selam ederiz.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Mamak Belediyesinde sözleşme imzalandı ama…

Belediye işçisi kadınlara 3 yıllık toplu iş sözleşmesi imzalanırken talepleri sorulmamış. “Nasıl bir...

Belediyelerde TİS süreci: Esas olan işçinin işyeri...

‘Nasıl bir sendika bizi gerçekten örgütlü kılar’ diye sormaktan vazgeçmemeliyiz. Birimlerden atölyel...

Mamak belediyesinde kadınların yok sayıldığı TİS s...

Mamak Belediyesinde çalışmakta olan 1650 işçiyi ilgilendiren toplu sözleşme süreci devam ederken Top...