Mamak Belediyesinde sözleşme imzalandı ama…
Belediye işçisi kadınlara 3 yıllık toplu iş sözleşmesi imzalanırken talepleri sorulmamış. “Nasıl bir toplu sözleşme olsun isterdiniz?” sorusunu yönelttik kadın işçilere. İşte kadınların cevapları…

Mamak Belediyesinde geçtiğimiz günlerde 3 bini aşkın işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi imzalandı. İşverene sunulan toplu sözleşme taslağının hazırlığından sonra haftalarca neden görüşme yapılmadığına, nelerin talep edilip edilmediğine dair sendika işçilere hiç bilgi vermedi. Ne zaman imzalanacağı sorusuna hep “Sendika başkanı bekliyor” cevabı verildi. Daha önce Ekmek ve Gül’e belediyemizden bir kadın işçi yazdığı mektupta anlatmıştı bu süreci. Bu yazıyı hazırlarken toplu iş sözleşmesi taleplerinin ne olacağı sorusu kadın işçilerde önce bir şaşkınlık yarattı. Bu yazı kırkı aşkın işçi kadınla görüşülerek hazırlandı. Çoğunlukla ifade edilen talepler aşağıdaki gibi oldu:

* Asgari ücret en az yoksulluk sınırında olsun. Sendika, toplu sözleşme hakkı olan işçiler de bu hakka bağlı olarak bizim gibi asgari ücretle değil daha üstünde maaş alsın.

* 45 saat çalıştık yıllarca, şimdi 40 saate düştü ama bu da bedenen çalışan biz işçileri çok yoruyor. Çalışma saatleri daha da düşürülsün, hafta sonu izinli olalım.

* Hep aynı kişilere fazla mesai verilmesin, herkes alabilsin. (İşçiler normal mesai ücreti ile geçinemediklerinden sıkça fazla mesai isteklerini ifade ettiler.)

* Herkese kadro verilsin.

* Tacizler yaşanıyor, tacize uğrayan kadın işçiler hep suçlanıyor, yeri değiştiriliyor, istifaya zorlanıyor. Amirlerden çok baskı görüyoruz, sesimizi çıkarmaya korkuyoruz. Bunları ortadan kaldıracak kurullar olsun işyerinde. Taciz eden, baskı yapan bilsin ki yanına kâr kalmayacak.

* Daha önce kapatılan kreş açılsın, yaz okulları, etüt işveren tarafından karşılansın. Çocuklarımızın üstüne kapıyı kilitleyip geliyoruz, aklımız evde kalıyor.

* Herkesin bir iş tanımı olsun. Bizi at yarışçısı gibi her işe koşuyorlar.

* Okullar açıldığında eğitim masraflarını karşılayacak, üst baş alacak miktarda eğitim yardımı olsun. Doğalgaz çok pahalı, odun, kömür de öyle. Üstelik Ankara’da kış çok uzun ve sert. Yakacak yardımı ısınma derdimizi ortadan kaldıracak şekilde olsun.

* Eşinden ayrılmış, çocuklu kadın işçiler öncelikli olmak üzere kira yardımı yapılsın. Belediye konut sorunumuzu çözsün, çalışanları için lojman açsın, kooperatif kursun.

* Servis istiyoruz. Çalışırken yoruluyoruz, işe gelip giderken daha da yoruluyoruz. Çoğumuz memurlardan 1 saat önce işe başlıyoruz. Kışın korka korka karanlıkta sokağa çıkıp otobüs bekliyoruz. O nedenle servis hem rahat hem güvenli olacaktır.

* Çalışırken çok terliyoruz ama bırakın duş alacak yeri, soyunma odası bile. yok ki terimiz sırtımızda kuruyor. O nedenle hepimiz boyun fıtığı oluyoruz. Düzenli sağlık taraması ve soyunma odası istiyoruz.

* Yemekhanede yemek hem pahalı hem çok kötü. En azından bir öğün sağlıklı, dengeli beslenme hakkımız olsun işyerinde.

* Eskiden burada bir diş doktoru bir de kadın doğum doktoru varmış. Yine istiyoruz, hastanelerden randevu almak imkansız, işyerinden izin almak da çok zor.

* Pandemide bir maske dağıtıyorlardı 6 ay önce onu da kaldırdılar. Hasta hasta çalışmamız isteniyor. Salgın sürüyor ama biz şimdi maske, dezenfektan kolonya parası bulamadığımızdan hastalığa açık çalışıyoruz. Önlemler ve gerekli ekipmanlar belediye tarafından karşılansın.

KADINLARA ÖZGÜ TALEPLERE BAKIŞ…

Sohbetler sırasında “Kimi toplu sözleşmelerde regl izni, mobbing masaları kurulması, işe alımlarda kadınlara öncelik tanınması, şiddete uğrayan kadınların korunması gibi maddeler var” dediğimizde kadın işçilerin “Biz özel günlerimizi söyleyemeyiz, yakamız az açık olsa uyarı alıyoruz” diyerek bunları talep dahi edilebilir bulmadıklarını gördük. İmkânsız bulsalar da “Burada olmaz” deseler de tamamının “Olması gerekir” dediğini de ekleyelim.

Toplu sözleşme talepleri hiç sorulmamış kadınların. 3 yıllık imzalanan toplu sözleşmenin bugünkü koşullarda her ay yenilense yine de kayıplarını karşılayamayacağını, bu 3 yılın ancak Belediye yönetiminin elini rahatlattığını vurguladılar.

HATIRLAYALIM…
Ekmek ve Gül dergisinin Temmuz 2022 sayısında da Mamak Belediyesi işçisi kadınların TİS sürecinin nasıl dışında bırakıldığını onların dilinden ortaya koymuştuk. Şu an çalışmakta olan işçilerin büyük bir bölümü asgari ücret düzeyinde maaş alıyor. Belediye başkanının yakın ve akrabaları, işçilerin deyimi ile torpilliler, elbette bunun kat kat üstünde maaş alıyorlar.
TİS SÜRECİNİN BAŞLADIĞINI BİZDEN DUYANLAR

Hizmet-İş Sendikasının işçilerden kaçırdığı bu toplu sözleşme süreci hakkında genelde kadın işçiler bilgi sahibi değil. Hatta temmuz ayında bu konuyu gündem ettiğimizde toplu sözleşme sürecinin başladığını bizden duyan epeyce işçi çıkmıştı.