Kıdem tazminatı en çok bize lazım!
Bir mücadele ağı kurmak ve en önde de işine, geleceğine sahip çıkmak isteyen kadın işçilerin durması gerek. Yoksa atı alan Üsküdar’ı geçer!

Isıtıp ısıtıp önümüze sürüyorlar kıdem tazminatının fona devrilmesini. Her seferinde de daha önceki hatalarını yapmamaya çalışıyorlar. “Bunu nasıl fazla tepki çekmeden süsleriz, allarız pullarız” diye gayretli reklam çalışmaları var hükümetin.
“Her tepkide geri çekiyorlar ama bu sefer iş ciddi arkadaşlar” diyor metal fabrikasından bir arkadaş. Doğru söylüyor, ne diyelim... Her yerde “Kıdem tazminatı fona devrolacak” diye haberler var. “Bakanlıkların çalışması var, ama daha taslak bitmedi” açıklamalarıyla oyalıyorlar bir yandan. Biz işçiler de bekliyoruz, “Bu sefer nasıl bir şey olacak acaba” diye...
Kadın işçilerin çoğunluğunda kafa karışıklığı var. Türk Metal’in örgütlü olduğu bir fabrikada çalışan 28 yaşındaki Ayşe diyor ki; “Bence iyi bir şey, kimse kıdem tazminatını alamıyordu, ama artık iki ay çalışan da kıdem tazminatını alabilecek. Hem patronda birikeceğine devlette biriksin, devletin paraya ihtiyacı var.” Fakat “Devlette değil patronun anlaşacağı bir şirkette tutulacak, devletin denetleme ve gözetleme işi bir önceki taslakta belirtilmediği için çok tepki almıştı” dediğimizde “Solculuk yapmaya gerek yok iyi bir şey bence” diyerek kestirip atıyor.
Tam tersi örnekler de mevcut. 27 yaşında iki çocuk annesi Hande, “Bunu da BES gibi yapıp çarçur edecekler” diye düşünüyor. “Hayır, BES’ten yine kolay çıkmıştık ama bundan, bir kabul edildi mi geri dönüş de yok” diye ekliyor sonra ve “Olan yine bize olacak” diyor.
Bu kafa karışıklığına biraz da sendikalar izin veriyor. Türk-İş’in Genel Başkanı Ergün Atalay’ın bir konuşmasında “Biz biliyoruz birçok işçi kıdem tazminatını alamıyor, bu uygulama bunu sağlarsa destek oluruz. Şu an ortada bir taslak yok, bize gelen bir bilgi de yok, bu yüzden bir şey diyemeyiz ama mevcut olan hakkımızı almaya çalışırlarsa karşılarında dururuz” açıklaması çok yüzeysel ve ne yapacağını bilmeyen bir sendika görüntüsü çiziyor.
Biz sendikacılardan; kıdem tazminatını alamayanlar için işçi ve emekçileri daha çok koruyan düzenlemeler talep etmelerini, işçilerin işten atılmasını sağlayan ve güvencesini ortadan kaldıran fon uygulamasına karşı gerekirse “Ülke çapında greve gideriz” şeklinde konuşmalarını ve uygulamalarını bekliyoruz. Fakat onlar da sanki daha çok kafa karıştırmaya çalışıyorlar gibi.

HÜKÜMET PATRONLARA ÇALIŞIYOR
Kıdem tazminatının fona devredilmesi, iş güvencesini ortadan kaldıracak bir mesele ve bu en çok da kadın işçileri ilgilendiriyor. Biliyoruz ki kriz ya da işyerlerinin küçülmesi durumlarında işten en önce çıkarılan kadın işçiler oluyor. Zaten kadınların çalıştıkları bir yerden emekli olmaları, onu da geçelim uzun yıllar çalışması çok zor. İşe alınırken bile ‘Gebe kalmayı düşünüyor musun?’ sorularıyla uğraşan kadınlar, hamile kaldığında mobingle, tazminatsız işten atılmalarla karşılaşıyor. Patronlar mevcut uygulamada kıdem tazminatını ödememekte ısrar ediyor. Peki, “Fon biz kadınları nasıl koruyacak?” Aklımızda deli sorular...
‘Çok izin alırsan, çok rapor alırsan’ diye sürekli işten atılmakla tehdit edilen, ‘performansın düşük’ gerekçesiyle atılan işçileri, özellikle kadın işçileri koruyucu yasalar ve denetleyen kurumların artması gerekirken son bir hak kırıntımız olan kıdem tazminatının da patronların lehine düzenlenmesinin tek bir anlamı var. Bu hükümet bize, işçilere, kadınlara değil patronlara çalışıyor.

HAYIFLANMAMAK İÇİN...
Daha önce duydunuz mu bilmem ama kadın işçilerin şöyle bir hakkı var; Eğer bir kadın işçi evlenir ve işten ayrılmayı isterse ona kıdem tazminatı ödenmesi gerekiyor. Şimdi biz bu hakları bilmiyor ve kullanamıyorken, bir de fona devredilmesi, patronlara peşkeş çekilmesi, kendi kendimize söylenip duracağımız bir şey değil.
Bir mücadele ağı kurmak ve en önde de işine, geleceğine sahip çıkmak isteyen kadın işçilerin durması gerek. Çünkü bizi yedekte tutan, işine geldiği zaman istihdam eden, işine gelmediği zaman kapı dışına koyan patronlara sadece yedek işgücü olmadığımızı, eve ek para götüren yardımcı kadınlar olmadığımızı göstermemiz gerek. Yoksa atı alan Üsküdar’ı geçer ve biz de “bir zamanlar işçi ücretleri çok yüksekti, ahhh nerde o günler” diye hayıflananlar gibi “ahhh bir zamanlar kıdem tazminatı vardı, bizi öyle kolay işten çıkaramıyorlardı” diye hayıflanırız.
Unutmayalım sonra şu anki yaşımızda ve gençliğimizde olamayacağız. Her zaman daha genç olanları tercih edecekler. Bu yüzden kıdem tazminatını fona devredip, zamanla da kaldırıp, bizleri istedikleri zaman işten atarak daha genç, daha ucuz işçiler tercih edilecek.

KIDEM GİDERSE SENDİKALAR DA GİDER
Bu sadece bir işten atılma sorunu değil, işçilerin örgütlülüğünün bozulması ya da hiç örgütlenememesi demek aynı zamanda. Yani sendikaların da çok büyük bir sorunu, sendikaları bitirmenin önü açılacak. O yüzden Türk Metal ve Türk-İş yönetimine sesleniyoruz burdan; İşçinin aidatlarını alıp otellerde fink atmaya benzemez bu iş, kıdem tazminatı giderse siz de gidersiniz...


İlgili haberler
Bursa’da işçi kadınlar ‘kıdem tazminatıma dokunma’...

1 Mayıs günü fabrikasındaki zorunlu mesaiye "bugün ben yokum" diyeni, "kıdem tazminatı gelecek garan...

Kıdemde fon: Tazminat hakkı ve güvenceye son!

Kadın işçilerin çoğunluğu küçük işyerlerinde çalışıyor ve çoğunun tek güvencesi kıdem tazminatı. İşt...

Emekli olacak kadar çalışabileceğimin garantisi va...

Diyorlar ki 15 yıl çalışman gerekiyor kıdem tazminatının bir bölümünü alabilmek için. Geri kalanı em...