Kadınların üzerinde koca koca fabrikalar yükseliyor
Patronlar işçileri iki kat çalışmaya ikna etmek için neler yapıyor neler... Bursalı tekstil işçisi kadınların anlattıkları pek çoğunuza tanıdık gelecek.

Anayasa değişikliği tartışmaları ve referandum çalışmaları sürerken, istikrar, büyük, güçlü Türkiye, yol-köprü-kavşak böbürlenmeleri arasında, işverenlere kıyaklar, vergi indirimleri vaatleri peşi sıra havada uçuşuyor. Bu arada ücretler düştükçe düşüyor, işsizlik almış başını gidiyor. İşsiz, ekmeksiz bırakma, patronların insafsızlıkla başvurduğu en büyük silah. Özellikle, kadın işçilerin yüzde 90’lara vardığı tekstil sektöründe. Kölece çalıştırılan kadın işçiler durumun farkında ama katlanıyorlar, çünkü yarınlarının olmadığını düşünüyorlar. Bursa’nın tekstil fabrikalarında kadınların hangi koşullarda çalıştığını dinledik, duyduk, gördük. İşte ortaya çıkan tablodan birkaç kesit:

İKİ YIL İÇİNDE FİT VE BOŞANMIŞ OLACAKSINIZ!
İş vesilesiyle görüştüğüm firmanın sevkıyat şefi, bana fabrikayı gezdirirken “Merak etmeyin siz de iki yıl içinde gayet fit ve boşanmış olacaksınız” diyor. Şaşkınlıkla çalışanlara bakıp, “Niye, herkes boşanmış mı burada?” diye soruyorum. “Şaka yapıyorum, ama burada çalışanların hepsi gerçekten boşanmış” diyor. Tesadüf müydü bu? Hayır. Müdür işe alımlarda öyle seçici davranmış ki işçilerin hepsi boşanmış, eşi vefat etmiş ve çoluğu çocuğu olmayan kadınlar. Yani patronun gece gündüz, dilediği kadar çalıştırabileceğini düşündüğü kadınlar. Öyle bir sistem kurulmuş ki fabrikada, akşam saat 6’da gelip “Bugün mesai 9’a kadar” diyor ve gidiyorlar. “Kalır mısınız, çalışır mısınız” diye soran yok. Her akşam 9-10, cumartesi pazar nerdeyse bütün bir ay çalışarak geçiyor. Evli, çocuklu olmayınca fazla mesaiye kalmaya itiraz hakları yokmuş gibi davranılıyor. Kadın ne kadar muhtaçsa sömürü o kadar büyüyor.

İKİ KAT ÇALIŞMAYA RIZA ÜRETMEK
Başka bir fabrikanın insan kaynaklarında çalışırken işten çıkarıldığını öğrenen Ceren ile görüşüyoruz. “Müdürle aramız çok iyiydi, kadınla sohbet ederdik, hatta ABD’ye gittik birlikte. İşten çıkarıldığımı duyunca şok oldum” diyor. Fabrikada ekonomik kriz gerekçesiyle işçi azaltmaya gidilince Ceren’i işten çıkarıyorlar. Aslında boşanmış, çocuğu hasta, annesi babası hasta, yani en zor durumda olanları bırakıp geri kalan herkesi işten çıkarmış işveren. Ama ihtiyacı olanları düşündüğünden değil, iki hatta üç kat fazla çalışmaya ses çıkaramayacaklarını, çünkü çalışmak zorunda olduklarını bildiğinden.

‘İLK DEFA BİRLİKTE HAREKET ETTİK’
Yazaki’de çalışan Gülay, “Hat sorumlumuz çok acımasız zorba bir adamdı. Çok çektik ondan, benimle de çok uğraştı, Ben fazla mesaiye, fazla çalışmaya karşı birlik olmamız gerektiğini söylüyordum. Sevmiyordu beni ama baktı üretimim iyi, sayı veriyorum, bir şey yapamadı” diyor. Ancak en son yaşanan bir olay bardağı taşırmış. “İlk defa birlikte hareket ettik” diyor Gülay olayı anlatırken; “Çalışmaya çok ihtiyacı olan bir kadın arkadaşımız var. Hat sorumlusu bunu biliyordu ve sürekli o kadına yükleniyordu, yapmadığını bırakmadı kadına, çok çalıştırıyordu. Bağırıp çağırıyordu sürekli, sonunda kadın bayıldı çalışırken. Biz de hat olarak imza topladık, sorumluyu başka hata aldırdık. En son öğrendik ki işten çıkarılmış, çok sevindik.”

BOŞA EVE GİTMEYİN, GİDİN MESCİTTE YATIN
Kadınların muhtaçlığı üzerinde koca koca fabrikalar yükseliyor... Emirali Tekstil, kapanan Etay’ın yerini 27 trilyona satın aldı. Ama patron ürettiği mağduriyet söylemi, kadın işçiler arasında karşılık bulabiliyor: “Çok borcu var!” Sabahlara kadar çalışılıyor, siparişlere yetişilemiyor, kimse fabrikadan dışarı çıkamıyor. Bir gece mesaisinde sabaha karşı saat 4’te müdür, “İki saat kaldı işbaşına, boşa eve gitmeyin, gidin mescitte yatın” diyebiliyor işçilere.

PEKİ YA SİZ?
Bursalı tekstil işçisi kadınların anlattıkları size de tanıdık geliyor mu? Siz böyle ayrımcılıklarla, böyle yaklaşımlarla karşı karşıya geliyor musunuz? Hadi şuraya tıklayın, yaşadıklarınızı bizimle paylaşın. 

İlgili haberler
Kadriye anlatıyor: 'Bir işçi olarak neden Hayır di...

28 senedir çalışıyor, hala emekli olamadı. Metal Direnişi sırasında Federal Mogul fabrikasından işte...

GÜNÜN RAKAMI: 11 milyon 45 bin kadın, ev işleri ne...

Kadınlar ev ve aile bakımına günlük 4 saat 17 dakika ayırırken, erkekler sadece 51 dakika ayırıyor.

15 yaşında mülteci bir işçi: Emine

Çocuk o daha. Çağlayan’da taş dizimi yaptığı atölyede onun kadar uzun saatler çalışmaya büyük bir in...