Kadınlar tabii ki daha kararlı ve mücadeleci…
Üniversitelerde yüz yüze eğitim başladı. Pandemi döneminde uzaktan birbirine ses vermeyi başaran kadınlar, şimdi içlerindeki öfkeyi akıtıp yerini çiçeklerle doldurmak için bir arada.

Genç kadınlar pandemi yüzünden yaşanan uzun süreli aranın ardından nihayet kampüslerde yan yana gelebildi. Yaşanan bu süreçte kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet, tacizler ve pandeminin kadınların üzerine attığı yük belli oranda artmaya devam etti. Kadınların bu süreçten nasıl çıkacağı ya da var olan mücadeleyi ne şekilde devam ettireceği pek merak konusuydu demeyeceğim, sonucun ne olacağı barizdi. Pandemi sürecinde maruz kaldıkları kötü koşullarda bile bir araya gelmeyi başarabilen kadınlar tabi ki her zamankinden daha inançlı, kararlı ve mücadeleci döndüler sahaya.

NEREDEN NEREYE…

Yaşanan tüm bu süreçte kadınların bir araya gelebildikleri mecralardan biriyse İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü oldu. Kulübün açılması ve var olma aşaması bile iyi bir dayanışma örneği. Okul tarafından onay verilmediği için yoluna topluluk olarak devam eden kadınlar bir arada kalarak etkin çalışmalar yürütüp dayanışmayı daha da büyüttü ve üniversiteden kulüp onayını aldı.

Bir sonraki en önemli taleplerinden biri ise güvenli kampüs, güvenli üniversiteydi. Bu bağlamda yine sıkı bir dayanışmayla kulüp öncülüğünde Taciz Önleme Birimi kuruldu. Bu sene dönem başında yapılan kulüpler şenliğinde Kadın Araştırmaları Kulübünün standı da yer aldı. Standa ilgi ve kulübe katılım oldukça fazlaydı. Kadınlar aslında genel olarak güven kelimesine çok yabancılaştıklarını ve bu yabancılaşmanın doğurduğu mücadele eğilimiyle kulübe katılmak istediklerini belirtiyorlardı. Yalnız olduğunu düşünüp okulda böyle bir kulübün varlığından haberdar olmak onları bayağı bir motive etmişti.

Günümüzde var olan ekonomik kriz gerçeği bizleri günden güne geleceksizliğe sürüklüyor. Kampüste yan yana geldiğimiz arkadaşlar geçtiğimiz dönemlere göre ekonomik krizin etkilerini hayatlarında daha çok hissediyorlar. Evden okula, okuldan işe mekik dokuyan kadınlar eğitimde fırsat eşitsizliği ve yoksulluğu bugün düne nazaran daha çok hissettiklerini belirtiyorlar.

Hepsi farklı gerekçelerle kulübümüzü buldu ve bir parçası olmak istedi. Evet farklı gerekçeler vardı ama bunların arasında ortak olan en önemli şey birlikte mücadele etme istekleriydi. Tek başlarına bir şeyleri değiştiremeyeceklerini, içlerindeki öfkeyi akıtıp yerini çiçeklerle dolduramayacaklarını yaşanan tüm bu sıkıntıların, birleşip ortak bir alanda birlikte mücadele ederek aşabileceklerini çok iyi biliyorlardı. İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü talepleriyle kampüste genç kadınlarla buluşmaya ve bir şeyler yapmaya devam edecek. Ancak sadece kampüste değil işyerlerinde, evde, sokakta yani yaşamın her alanında var olduğumuzu unutmamalı, var olduğumuz sürece haklı mücadelemizi sonuna kadar sürdürmeliyiz.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Bilinen hikayelerin bilindik sonlarını değiştiren...

Çocuğu kayınbiraderi tarafından istismar edilen Esra, şikayetçi olunca kocası Esra’ya hayatı dar etm...

İMES’te kadın işçiysen işyerinde, durakta, yemek y...

Kadınlar işyerlerinde de her an tacizle burun burunalar. İMES’te farklı bloklardaki farklı işyerleri...

‘Yurtsuzlar’ şiddete karşı yalnız olmasın!

Geleceğinden korktuğu için şiddete mecbur kalmak, market alışverişi için bile korkarak çıkmak ve şid...