Kadın işçiler Dudullu organize sanayiden sesleniyor: ‘Yoksulluğa karşı, taleplerimiz için birlikte olmalıyız!’
Ümraniye Dudullu Organize Sanayi Bölgesinde farklı fabrikalarda çalışan işçi kadınlarla taleplerini ve MESS sürecini konuştuk.

Hayat pahalılığı her geçen gün artıyor ve işçiler, emekçiler için dayanılmaz bir hale dönüşüyor. İşçilerin aldığı ücretler ancak kirayı karşılayabiliyor. Ümraniye Dudullu Organize Sanayi Bölgesinde, İMES, DES, KADOSAN, MODAKO, KEYAP sanayi sitelerinin olduğu bölgelerde on binlerce işçi çalışıyor. Büyük çoğunluğu asgari ücretle çalışırken, kuralsız ve esnek çalışmanın da hedefi oluyor. Ücretler ise her gün eriyor. Bu erime karşısında işçiler de ücretlerinin artırılması talebi için ek zam istiyorlar.

DETERJANA PARA YETMİYOR
Aslı Börek’te 3 yıldır çalışan Ayşe, yapılan zamlarla aldıkları ücretin ceplerine girmeden eriyip bittiğini, sendikaları olmadığı için ek zam talebinde bireysel girişimlerde bulunduklarını, patronun ve müdürlerinin kendilerini dinleme zahmetinde bile bulunmadıklarını belirterek “Örgütlü değilsen, sendikan yoksa hiçbir şeysin. Arkadaşlarımla birlikte ücretlerimize zam yapılsın talebinde bulunuyoruz. Ancak bizi dinleyen ve ciddiye alan yok. Kiram 8 bin 500 lira. Çocuk bezi aldığımda deterjana para yetmiyor. Bu insanlık mı? Ek zam versinler” diyor.


‘MÜCADELEYE SARILMALIYIZ’
Aynı fabrikada 6 yıldır çalışan Nalan ise işçilerin seçim vaatlerine inandıkları için bu tür sorunların yaşandığını anlatıyor: “20 küsür yıldır bizi yöneten AKP’ye hâlâ inanıp oy veriyorsak, ‘Her şeyi bu hükümet düzeltir’ yalanına inanıyorsak olacağı budur. Ek zam ekmek kadar lazım. Mücadeleye inancımı yitirmedim ama işçi işçiye güven duymuyorsa çok yolumuz var demek. Mücadeleye sarılmalıyız.”


‘CANIMIZA TAK ETTİ’
MİNTEKS Tekstil’de 9 yıldır çalışan Filiz, tecrübeli kesimci ve modelist olmasına rağmen hâlâ düşük ücret aldığını, çalışma koşullarının ağır olduğunu, günde aralıksız 14-15 saat çalıştığı günlerin olduğunu vurgulayarak, “Patron elde ettiği ihracat ürünlerinin kârıyla zenginliğine zenginlik katıyor, biz ise ay sonunu nasıl getiririz derdindeyiz. Ücretlerimiz 30 bin lira bile olsa yine de yetmez. Açık söyleyeyim herkesin canına tak etmiş durumda. İşçiler patlarsa, baraj patlar. Bunu zorlamamız lazım. Umutluyum ama işimiz çok zor.”


İŞ YERİ DEĞİL CEZAEVİ
14 yıldır Umur Matbaacılıkta çalışan Duygu, keyfi işten atmalara karşı, hükümet ve patron karşısında yumruğunu masaya vuran sendikaların olması gerektiğini anlatıyor: “Fabrikamız değirmen gibi işçi öğütüyor. Mecburiyet ve işsizlik olmasa burada kolay kolay çalışılmaz, kapalı cezaevi gibi. Kadın işçiler olarak çok zorluklarımız var. Ufacık çocuklarımızı bırakıp buraya geliyoruz. Her sabah uyanınca yeni bir zamla uyanıyoruz. Ama ücretlerimiz artmıyor yerinde sayıyor. Niye bir sendika yok? Neden biz işçiler birlik değiliz?”


‘ÜÇ AYDIR ET YEMİYORUZ’
İki yıldır Dardanel Ton’da çalışan Nurcan ise ürettikleri ürünlerin fiyatının sürekli arttığını, fakat kendi ücretlerinin sabit kaldığını söylüyor: “İnanın üç aydır evimize 250 gram bile et girmedi. Pazarda yarım kilonun üstünde sebze ve meyve alamıyoruz. Mesaiyle ancak 12 bin 500 lira alıyorum. Cuma gününü cumartesiye bağlayan gecelerde çalışma süremiz 14-16 saati geçmesine rağmen mesai alamıyoruz. Ek zam meselesini hepimiz konuşuyoruz. Bizden çaldıklarını versinler.”

Fotoğraf: Evrensel

MESS SÜRECİNDE KADINLARIN SÖZÜ VAR

Ek zam talebinin yanı sıra, MESS grup toplu sözleşme görüşmelerinin başlamasına az bir süre kaldı. MESS kapsamında 130 binden fazla metal işçisinin TİS görüşmeleri öncesinde DİSK, Hak-İş, Türkü-İş Konfederasyonlarına bağlı üç ayrı işçi sendikasının hazırlıkları sürüyor. Bu süreçte kadın işçiler ne düşünüyor? TİS sürecine nasıl katılıyorlar? Sendikaları hakkında nasıl düşünüyorlar? sorularını kadın işçilerle görüştük.

‘KADIN İŞÇİLERİN TEMSİLCİLERİ SÖZLEŞME SÜRECİNDE OLMALI’
12 yıldır Hitachi Elektrik’te çalıştığını söyleyen Hatice, bugüne kadar TİS süreçlerinde hep ikincil planda kaldıklarını, DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikasının çabasının yeterli olmadığını, kadın işçilerin geri planda kaldığını belirterek “Mavi ve beyaz yakalı işçiler olarak ortaklaşan çok talebimiz var. Çocuklar için kreş, emzirme odası, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün ücretli izinden sayılması, ped gibi hijyen malzemelerinin ücretsiz temini, yıllık izin, senelik izinlerin gün sayısını artırılması, psikolojik desteklerin düzenli ve ücretsiz sağlanması gibi birçok talebimiz var. Bundan dolayı kadın işçilerinin temsilcileri de TİS oturumlarına katılmalı şart diyoruz” diyor.


‘TİS’TE KAZANILAN TALEPLER HERKESİ ETKİLER’
10 yıldır ENTES Elektrik’te çalışan Nurcan hem sendikalı olmadıkları için hem de MESS grup toplu sözleşmesine dahil olmadıkları için çok büyük kayıplar yaşadıklarını belirterek “Aslında TİS’te kazanılan her talep bize de yansır. Ücretlerimiz aynı oranda olmasa da artıyor. İşyeri komiteleri kursak hem sendikal örgütlenme için hem de taleplerimizin kabul edilmesi için patron ve fabrika idaresiyle pazarlık yapma şansımız oluyor. TİS taslaklarının hazırlığında da ayrıca kadın işçiler için taslaklar oluşturulması gerekiyor. Biz bunları kadın, erkek işçi ayrımının derinleşmesi için yapmıyoruz. Sancılı regl dönemlerinde çalışmak istemiyoruz. Bunu kim dile getirebilir? Tabii biz kadın işçiler.”


‘KAMERAYLA DENETLENMEK İSTEMİYORUZ’
Sekiz yıldır EFİ Elektirik’te çalışan Zehra, iş yerinde sendikal örgütlenme girişiminin başarısız olması sonucu yaşanan moral bozukluğundan bahsederek, “Sendikal örgütlenme sürecinde biz kadın işçiler olarak öncülük ettik. Birleşik Metal-İş Sendikası deneyimi ve Özçelik-İş deneyimi bizim için öğretici oldu ama kayıpları da çok oldu. Her işyeri MESS sürecini takip eder. Ona göre tavır alır. Bu yüzden sözleşme süreci bizim için çok hayati. Kamerayla denetlenmek istemiyoruz. Soyunma dolaplarımızın ve odalarımızın izlenmesini ve sözlü tacizlerin hedefi olmak istemiyoruz. Sendika seçme özgürlüğümüz olsun ve sendikaya üye oldu diye hiçbir işçi işten atılmasın istiyoruz.”

Fotoğraf: Freepik

İlgili haberler
MESS kadın işçilere ‘iki kat’ kölelik dayatıyor

Metal işçisi kadınların anlattıkları, patronların dayattığı 'kölelik sözleşmesinin' maddelerinin kad...

Toplu iş sözleşmesinde kadınların da talepleri var

Kadıköy Belediyesinde çalışan, Genel-İş Anadolu 1 Nolu Şube Kadın Komisyonunda bulunan Necla Özülkü,...

YAZAKİ’DEN BİR KADIN İŞÇİ: Fabrikada herkeste huzu...

Bu dönem de 2018 asgari ücretin uygulanmasıyla birlikte öğrendik ki primlerimizi kesmişler. Ücretler...