Değişiyoruz, hep birlikte…
Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği olarak beş hafta süren ve her hafta başka bir başlığın sohbetlerle tartışıldığı atölyemizi bu hafta sonlandırdık.

Beş hafta boyunca sırasıyla “İstismar nedir? Çocuk istismarına karşı neler yapılabilir?”, “Şiddetin biçimleri nelerdir? Kadına yönelik şiddetle mücadelede neler yapılabilir?”, “Kadınlar tarih boyunca hep mi ezilen cinsiyetti? Neydik ne olduk?”, “Son 15 yılda yasa değişiklikleri kadınlara neler getirdi?” ve “Nasıl bir sistem kadınlara tam bir eşitlik sağlayabilir” konuları üzerine kadınlarla sohbetler ettik. Atölyemizin son oturumunda değerlendirmeler yaparken bu çalışmanın bizlere neler kattığı, üzerine neler eklenebileceğini de konuştuk.
Oldukça keyifli ve verimli bir atölye olduğunu söyleyen kadınlar bu tarz çalışmaların yaygınlaştırılabileceğini ve farklı kesimlerden kadınları böyle etkinliklere katmak için çaba sarf etmek gerektiğini vurguladılar.

NE DEĞİŞTİ?
Peki bu beş haftadan sonra bizde neler değişti? Bu soruya atölyenin tamamına katılım sağlayan bir arkadaşımız şöyle yanıt veriyor: “Şiddetin çeşitleri olduğunu yeni öğrendim. Ben sadece fiziksel olarak yapılan şeyleri şiddet olarak görüyordum. Psikolojik şiddeti ilk kez duydum. Artık buna da izin vermemeye çalışıyorum. Mesela babam anneme bir kez bile vurmamıştır ama onu hep rencide eder, babamın anneme yıllardır şiddet uyguladığını şimdi anladım.” Bir başka arkadaşımız ise “Bu yaşa geldim, yaşadıklarımın şiddet olduğunu yeni öğrendim, artık olanları daha rahat anlatabiliyorum” diyor.

EV İŞLERİNİ ROBOTLAR YAPSIN
Kendi yaşantısında atölyede işlenen başlıkların büyük bir kısmını deneyimlemediğini, birçok kadına göre görece iyi bir yaşantı sürdüğünü söyleyen bir başka arkadaşımız ise şunları söylüyor: “Ben burada işlediğimiz birçok konuya dair daha önceden de fikir sahibiydim. Ama artık daha ayrıntılı bilgiler edindim ve başka kadınlara da bunları anlatmam gerektiğini düşünüyorum. Ben bunları biliyorum, böyle şeyler de yaşamıyorum demek yeterli olmaz.”
Başka bir kadının “Ev işlerini robotlar yapsın artık, ev işi yapmak istemiyoruz. Ekonomik sistemin içinde olmadan özgür olamayacakmışız, onu anladım” cümleleriyle gülüşmelerim artıyor.

HERKESİN SÖZÜ OLSUN
Sohbetin sonlarına doğru seçimlerden de konuşuyoruz. Ne olursa olsun tek bir kişinin ağzına bakmanın neler getireceğini en iyi kadınların bildiğini, siyasette de kadınların ne kadar az yer aldığını anlatıyorlar. Meral Akşener’in “memlekete kadın eli değsin” sözleri de gündemimizde tabii. Bir arkadaşımızın şu sözleri özetliyor duygularımızı: “Kadınların daha çok söz hakkı olsun tabi ama niye tek adama karşı tek kadın olsun. Tek olmasın herkes sözünü söylesin.”

İlgili haberler
#KadınlarınSeçimi onurlu bir gelecek

Milyonlarca kadına dayatılan seçenek bu ikisi arasında; Ölüm mü, sıtma mı? Seçim manifestolarında ve...

‘Tek adam’ın sonuna kanat açan Kelebekler

Darbe ve türlü hilelerle Dominik Cumhuriyeti’nin başkanı olan Rafael Trujillo, seçmen sayısından dah...

#BenimSeçimim #BenimManifestom

Halkın gerçek iradesinin her adımda kendini gösterebilmesi, bu iradenin ülkenin yönetiminin her kade...