#BenimSeçimim #BenimManifestom
Halkın gerçek iradesinin her adımda kendini gösterebilmesi, bu iradenin ülkenin yönetiminin her kademesinde belirleyici olabilmesine zemin oluşturacak bir özgürlük ve eşitlik ortamı lazım.

Biz kadınlar bir ülkenin eğitimiyle, sağlığıyla, sosyal kültürel hayatıyla, çalışma koşullarının nasıl olduğu, yaratılan değerin kim için nasıl kullanıldığıyla, devlet bütçesinin nerelere harcandığıyla, adaletin nasıl sağlandığı, toplumsal hayatın nasıl örgütlendiğiyle, komşu ülkelerle ilişkileriyle, sınırları içindeki halkların nasıl yaşadığıyla, yani devletin nasıl yönetildiğiyle ilgili olarak yaşıyoruz hayatımızı giderek daha da zorlaştıran sorunları

Tam da bu nedenle bize sadece seçimden seçime oy kullanmaktan, sadece sandığa gitmekten kurtulduğumuz, tüm halkların, kadın ve erkek tüm vatandaşların karar alma süreçlerine katılabildiği bir halk demokrasisi lazım! Halkın gerçek iradesinin her adımda kendini gösterebilmesi, bu iradenin ülkenin yönetiminin her kademesinde belirleyici olabilmesine zemin oluşturacak bir özgürlük ve eşitlik ortamı lazım.

Biz kadınların taleplerinin gerçekten karşılandığı bir ülke yönetimi için
DİYORUZ Kİ...

- Başta toplum ve aile içinde kadın-erkek eşitliği olmak üzere, yurttaşlar arasında ayrımsız bir hak eşitliği...

- Düşünce ve ifade özgürlüğüyle basın ve haberleşme özgürlüğünün, toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkının önündeki tüm yasal ve kurumsal engellerin kaldırılması. İşçi ve emekçilere sınırsız sendikal, siyasal örgütlenme ve grev hakkı.

- Ülkenin çok uluslu bir ülke olduğu resmen ilan edilerek tüm ulusal baskı ve ayrıcalıkların kaldırılması. Bütün uluslar ve ulusal topluluklarla diller arasında tam hak eşitliği.

- Gerçek bir laiklik için dinin devletten ayrılması. Devletin bütün din, mezhep ve inanç toplulukları karşısında yansızlığına dayanan, inanma ve inanmama hakkını kapsayan gerçek bir inanç özgürlüğü.

- Okul öncesi ve üniversite dahil bütün eğitimin kamu hizmeti olarak, her kademede parasız, bilimsel ve laik olması. Eğitim kurumlarına ve olanaklara erişimde eşitlik. İlköğretimden üniversiteye tüm okul giriş sınavlarının kaldırılması.

- Her yerde yeterli sayıda parasız kreş ve anaokulu. Her çocuk için 12 yıllık zorunlu temel eğitim. Bütün çocukların beslenme, ders araç-gereç ve ulaşım giderlerinin devlet tarafından karşılanması.

- Başta gençler olmak üzere, herkese yüksek öğrenim ve üniversite eğitimi olanağı. İhtiyacı olan her üniversiteliye burs, parasız barınma, ulaşım ve yeterli beslenme.

- Hastanelerin özelleştirilmesinin durdurulması. Tüm sağlık hizmetlerinin kamu hizmeti olarak verilmesi, ayrımsız, parasız, kolay ulaşılır olması. Sağlık kurumlarının yeterli sayıda personel, donanım ve tıbbi malzemeyle nitelikli hizmet verecek şekilde yeniden örgütlenmesi.

- Her yurttaşa sağlıklı, güvenlikli, insani, parasız konut ve ulaşım hakkı; çalışabilir kadın erkek her yurttaşa uygun ve güvenceli bir iş; her emekçiye sağlıklı bir ortamda çalışma olanağı.

- Tüm işkolları ve bölgeler için 4 kişilik bir aile temel alınarak saptanacak tek bir asgari ücret. Bu ücretin altında, sigortasız işçi çalıştırmanın, herhangi bir nedenle işçilerin ücretlerinden kesinti yapmanın yasaklanması. Evde çalışan işçi ve emekçilerin de iş, ücret ve sigorta yasaları kapsamına alınması ve bu kesimler dahil, işçilerden kesilen tüm sigorta prim paylarının patronlar tarafından karşılanması.

- Çocuk ve yaşlı bakımı ve bütün ev içi emeğin kamusal bir iş olduğunun kabulü. Doğum öncesi kadına iki ay, doğum sonrası kadın ve erkeğe altışar ay devredilemez, ücretli ebeveyn izni. Semtlerde ücretsiz, nitelikli ve yaygın çocuk bakım yuvaları, işyerlerinde kreşler, emzirme odaları ve annelere emzirme izni.

- Eşleri birbirine bağımlı olmaktan çıkaran ve bir birey olarak hak sahibi kılan bir sosyal güvenlik sistemi. Aile gelirine eşit ortaklık.

- Kadın istihdamının önündeki tüm engellerin kaldırılması. Kadınların, kadın sağlığını olumsuz etkileyecek işlerde çalıştırılmasının önlenmesi, nitelikli görülen işlerde kadınların istihdam edilebilmesi için özel önlemler alınması, eşit işe eşit ücret ödenmesi.


- Patronların işçi çıkarması, 18 yaş ve altı çocuk emeğinin ücretli emek olarak kullanılmasının yasaklanması. 30’dan fazla işçi çalıştıran işyerlerinde engelli işçi çalıştırma zorunluluğu. Taşeronlaştırma, kiralık ve sözleşmeli işçilik vb. güvencesiz çalışma biçimlerinin kaldırılması.

- Emekli olma süre ve prim gün sayısının düşürülmesi, herkese emekli olabilme olanağı sağlanması. Ağır ve tehlikeli işlerde çalışan işçi ve emekçilere erken emeklilik hakkı.

- Lokavtın yasaklanması, her türlü (hak, dayanışma, siyasal ve genel) grev hakkının önündeki tüm engellerin kaldırılması.

- Rantın temel alındığı bir “kentsel dönüşüm” değil, insanın ve emeğin merkeze alındığı kentler ve kentleşme.

- Suyun metalaştırılmasının, doğanın talan edilip piyasalaştırılmasının ve doğal yaşamın birçok canlı türünün yaşamını tehdit edecek biçimde tahrip edilmesinin engellenmesi.

- Yerleşim yerleri ve kentlerin ıslahı, beton ve metal yığınlarına dönüşmekten kurtarılması. Çocuk, yaşlı ve engelli yurttaşlar başta olmak üzere halkın yaşamını kolaylaştıran, doğayla uyumlu köy, kent, yapı inşa ve ulaşım planları.

- Her yaştan ve cinsiyetten işçi ve emekçilerin kültürel ve sanatsal yaratıcılıklarını geliştirmeleri ve sergilemeleri için olanaklar sağlanması.

- Herkesin spor yapabileceği bir toplumsal örgütlenme. Yurttaşların sağlıklı ve yaratıcı gelişimlerinin sağlanması için kazanma odaklı, cinsiyetçi spor yaklaşımının terk edilmesi. Halka açık spor tesisleriyle parkların yaygınlaştırılması.

- Yaşlı ve engelli yurttaşların toplumsal yaşama katılabilmesi için önlemler alınması. Tavizsiz uygulanacak ayrıcalıklı bireysel ve toplumsal haklar. Kreşler ve okulların engellilerin eğitim hakkının gerçekleşebileceği biçimde düzenlenmesi. Çocuk haklarının yasal güvenceye kavuşturulması.

- İnsanlığa ve halka karşı suç işleyenler hariç göçle gelenlere yönelik ayrımcı uygulamalara son verilmesi; ikamet, barınma ve çalışma olanağı sağlanması, isteyen herkese eşit vatandaşlık hakkı.

- Cinsiyet eşitliğinin, toplumsal yaşamın her alanında temel bir ilke olarak kabul edilmesi. Farklı cinsel yönelimlere karşı baskı, şiddet ve her türlü ayrımcılığa son verilmesi. Kadınların çalışma yaşamında, sosyal ve kültürel yaşamın tüm alanlarında uğradığı her tür ayrımcılığın son bulması. Ataerkil yapı, gerici geleneksel anlayış ve göreneklerin kadının toplumsal konumu üzerindeki etkileriyle etkin ve tavizsiz mücadele; bunun gerektirdiği her türlü yasal ve fiili düzenlemenin yapılması. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi, kadına karşı işlenen suçlarda ataerkil yargıların ve tutumların belirleyiciliğinin önlenmesi, bu konuda yükümlülüklerini yerine getirmeyen görevlilere cezai yaptırım uygulanması, sığınma ve danışma merkezlerinin sayı ve niteliğinin artırılması.


Naime (Ev Kadını): Ben de emek harcıyorum ama görülmüyor. Bizlere sigorta yapılmasını, bir güvencemiz olmasını isterdim. Eğer işyerlerinde kreşler olsaydı, ben de çalışırdım. Her mahallede ve işyerinde kreş olmasını istiyorum.

Meryem (Emekli): Huzur kalmadı, düşmanlık var. Barış olsun istiyoruz artık. Ekonomi düzelsin, demokrasi gelsin.

Buket (Üniversite öğrencisi) : Bu seçimle, son dönemde üniversiteye yönelik artan baskılara dur diyebilmeliyiz. Üniversitelerin bölünmesine, eğitimin niteliksizleştirilmesine karşı sözümüzü sandıkta söylemeliyiz. Üniversiteli kadınlar olarak gelecek kaygısını daha yoğun yaşıyoruz. Mezun olunca güvenceli, eşit haklara sahip olarak çalışmak istiyorum. Geleceğimi milliyetçi politikalarla, savaş destekçiliğiyle karartmak isteyenlere karşı tepkimi vereceğim oyla göstereceğim. Geleceğimde gerici politikaların egemen olmasını istemiyorum. Bu seçim kadınlara yönelik şiddeti ve baskıyı meşrulaştıranların seçimi olmayacak. Bu seçim benim seçimim, biz üniversiteli kadınların seçimi olacak ve bizler sözümüzü demokrasiden, eşitlikten yana söylemeliyiz.

Sultan (İşçi emeklisi) : Emeklilerden sağlıkta yüzde 10 kesintinin kaldırılmasını, toplu taşıma araçlarında ücretsiz taşıma yaşının 65’in altına düşürülmesini, hatta tüm emeklilerin ücretsiz ulaşımdan yararlanmasını, kadınların kolay ulaşabileceği sığınmaevlerinin çoğaltılmasını, kadına şiddetin cezasız kalmamasını, yaşlı ve hasta bakımının kadınların üzerinden kaldırılmasını, OHAL’in seçimi beklemeden kaldırılmasını, ülkede gerçek barışın sağlanmasını istiyorum.

Deniz (İşçi) : Çok zor şartlar altında çalışıyoruz, geçinmeye uğraşıyoruz. Aldığımız maaş elimizde kalmıyor. Bir de başa gelecek kişi gerçekten Tayyip Erdoğan gibi olmasın çünkü ayrımcılık yapıyor. Ayrımcılık istemiyorum.

Dilan (İşçi) : Rahat bir hayat, yaşanabilir bir ücret istiyoruz.

Nimet (Tekstil işçisi) : Talebim 8 saat çalışmak, daha yüksek maaşla sendikalı çalışmak...

Hülya ( Metal işçisi) : İlk olarak gece çalışmasının kaldırılmasını istiyorum. 8 saatlik çalışma talep ediyorum ki evime, sosyal hayatıma vakit kalsın. Sosyal hayatımı yaşayabilmem için de açlık sınırında değil de gerçekten geçinebileceğim bir ücretimiz olsun istiyorum. Usta-şef baskısını bitirecek çalışma koşulları istiyorum.

Çilem (Öğretmen) : Eğitimle ilgili konularda inisiyatif alma hakkımız yok. İdare her seyi denetlemek istiyor, her adımda izin almamızı istiyor. Ama ofisimde bir yıldır br ofis sandalyesi bile yok. Öğretmenlere eğitimde daha fazla inisiyatif verecek bir eğitim sistemi istiyorum.

Hale (Metal işçisi): 8 saat çalışma, insanca yaşayacağımız ücret istiyorum. 

Canan (Banka çalışanı): Her iş yerine süt sağma odaları istiyorum, emziren kadınlara kolaylık ve saygı istiyorum. En önemlisi de çocuğumu güvenle bırakabileceğim kreşler istiyorum.


Halime (Metal işçisi): Çocuğum için servis istiyorum.

Şenay (Tekstil işçisi) : Resmi tatillerde çalışmak istemiyoruz, çalışma saatlerimiz çok uzun, daha az olmasını istiyoruz.

Didem (Büro emekçisi): Günlük 8 saat çalışma şartına uyulmasını, sosyal haklarımızın yerine getirilmesini, adil maaş politikası istiyorum.

Gizem (Büro çalışanı): İşyerlerinde mobbinge karşı etkili önlemler talep ediyorum. Okul tatil olunca çocuklarla ne yapacağımızı düşünüyoruz kara kara. Çalışan kadınları ve çocukları gözeten bir düzen istiyoruz. Neden işyerlerinde spor alanı olmasın mesela? Çalışma yaşamını insanca çalışacak bir hale getiren uygulamalar istiyoruz

Başak (Sağlık çalışanı): Benim seçimim daha adil daha eşit, daha çok demokrasi ve insan haklarına dayalı bir yaşam için. Bir kadın olarak taciz ve tecavüzcülerin yeterli cezaları alması, şiddetin olmadığı kadının özgürlüğünün kısıtlanmadığı daha demokratik bir ülkede yaşamak istiyorum. Kadının erkeğin her alanda eşit haklara sahip olmasını istiyorum. Demokratik bir ülkede yaşamak, çocuklarımın geleceğini garantiye almak, KHK korkusu ile yaşamamak... Benim seçimim bunlar için olacak.

Sevgi (Tekstil işçisi): Ağır metallerin, kimyasalların olduğu bir ortamda çalışmak zorundayım. İş güvenliğinin yetersiz olduğunu, işyerlerinin denetlenmediğini düşünüyorum. Biz kadınların iş ortamının daha sağlıklı ve ferah olması gerektiğini düşünüyorum. Ücretlerin yeterli olmasını, haklarımızın verilmesini, gasbedilmemesini istiyorum.

Meral (İşçi): Asgari ücretin yükselmesini istiyorum. 2 çocuk okutuyorum çocuklarımın geleceği için insanca, huzurlu bir yaşam istiyorum.

Günay (Üretici köylü): Köylüye verilen mazottan ÖTV alınmamasını istiyorum. Geçim kaynağımız olan zeytin ağacının kesilmesine dur diyelim. Köylünün güçlendirilmesini istiyorum. Tüm Eşkel köylüleri olarak çocuklarımızın geleceğini düşünüyoruz.

İlgili haberler
#KadınlarınSeçimi onurlu bir gelecek

Milyonlarca kadına dayatılan seçenek bu ikisi arasında; Ölüm mü, sıtma mı? Seçim manifestolarında ve...

Sincan’da metal işçisi kadınlarla seçim sohbeti...

‘İnsanca yaşamak olsa... Gece vardiyası olmasa...’ diyor seçimi konuştuğumuz metal işçisi kadınlar....

‘Tek adam’ın sonuna kanat açan Kelebekler

Darbe ve türlü hilelerle Dominik Cumhuriyeti’nin başkanı olan Rafael Trujillo, seçmen sayısından dah...