Flormar’da direniş sürüyor, dayanışma büyüyor!
Flormar’da gün geçtikçe büyüyen bir direniş var. Direniş gibi dayanışma da büyüyor. Ekmek ve Gül aracılığıyla işçi kadınlar Flormar işçilerine dayanışma mesajları yolladı.

Flormar’da sendika üyesi olmak isteyen ve işten atılan işçilerin direnişi sürüyor. Son olarak iki kadın işçi daha dışarıdaki arkadaşlarına destek verdikleri için ‘yıllık izne’ çıkartıldı. Toplamda 5 işçinin ‘yıllık izne’ çıkartıldığı Flormar’da işten atılanların sayısı 118.

Petrol-İş Sendikası’na üye olan işçiler ilk olarak ocak ve mart aylarında işten atmalarla yüz yüze geldi. Ramazan’ın ilk günü direnişteki arkadaşlarına destek olan 70’e yakın işçinin işten atılmasıyla kapı önünde kararlı bir mücadele de başlamış oldu. Sabah servisleri ile Flormar önüne gelen işçiler neredeyse mesai bitimine kadar kapı önünde eylemlerine devam ediyor. Desteklerin ve ziyaretlerin her geçen gün arttığı Flormar direnişinde işçiler, bu direnişin Türkiye’de özellikle kadınlar tarafından sahiplenilmesini istiyor.

‘BEŞ AYDA NE GÖRDÜN DE DESTEK VERİYORSUN’ DEDİLER
İşten atılan 2 kadın işçi ile sohbete başlıyoruz. Farklı bölümlerde çalışan Sebahat Zengin ve Merve Atmaca birlikte işten atılmış. Sebahat 5 yıldır, Merve ise 5 aydır Flormar’da çalışıyor. Merve yine Gebze’de geçtiğimiz dönemlerde sendikalaşma mücadelesi veren Namet’te çalışıyormuş. Merve’nin kuzeni de daha önce atılan işçiler arasında. Çay molasına çıktıklarında kapıdaki arkadaşlarına destek olmak için alkış tuttuklarını, öğle arası bittikten sonra birçok işçi gibi toplantı odasına çağırıldıklarını anlatıyor Merve; “Toplantı odasına çağırdılar, telefonla konuşamayacağımızı ve iletişimin yasak olduğunu söyleyerek konuşmaya başladılar. Ben daha önceden de biliyorum zaten. Biri atılınca onun yanında bulunan veya kendi bölümünde çalışan işçiler hemen kenara çekiliyor, baskı uygulanıyor ve gözdağı veriliyor. Ben aslında içten içe tepki duymaya başlamıştım. Baskı ile bölümümü değiştirmek istediler. Ben kalite bölümünde çalışıyordum. Bana üretime geçmem için baskı yaptılar. Sicilime işleneceğini söylediler. Hatta ‘Sana iyilik yapıyoruz, kendin istifa et bari sicilin temiz çıksın’ dediler. Bana dönüp ‘5 aydır buradasın ne gördün de destek veriyorsun’ dediler. Benim için ise asıl taşma noktası buydu. Ben bundan sonraki 5 ay içinde bir düzelme veya iyileşme görmeyeceğimi söyledim ve arkadaşlarım kapıda diye düşünerek istifa ettim. Sendikaya da o gün üye oldum.”


‘FABRİKADA HERKESİN GÖNLÜ DIŞARIDAKİ İŞÇİLERLE’
Sonra Sebahat sözü alıyor. Çağrıldığı toplantı odasında benzer tepkiler almış; “Ben çok uzun bir süredir burada çalışıyorum. İşverende hep ‘Ben burayı kurarken ne sendika ne başka bir şey vardı, şimdi hakkımı bölüştürmem’ görüşü hakim. Oysa biz bu kadar ünlü, bu kadar tanınmış bir firmada her sözleşme dönemini yıllık 20-30 lira zam ile geçiriyorduk. Aldığımız zaten asgari ücret. 15 yıllık işçi için de bu geçerli. E sendika dedik, daha önce de zaten girişimler olmuştu. Mücadele etmeye başladık. Birer birer baskılar, işten atmalar başladı. Fabrikada zaten herkesin gönlü dışarıdaki işçilerle. Sadece onların ekonomik durumları daha zor ve çalışmak zorunda hissediyorlar. Ben de böyle hissediyordum çünkü.”
Ailelerin ne tepki verdiğini soruyoruz. Sebahat nişanlı. Merve gibi o da ailesiyle yaşıyor. İşten atmaların başladığı ilk günden son sürece kadar Sebahat ailesiyle her şeyi paylaşıyor. En son kendisi de kapı önüne çıkacağında babası ‘O kadar arkadaşın kapıda sen zaten içerde durma’ diyerek destek vermiş. Nişanlısını soruyoruz, gülüşmeler yaşanıyor. Cevabı çok net: “Dava benim haklı davam, kimse bir şey diyemez. Merve’nin ailesi de aynı desteği veriyor. Merve daha önce işten atılan kuzeni ile birlikte kapıda mücadele veriyor.”
İşten atılmadan önce kapı önünde bekleyen arkadaşlarını gördüklerinde neler hissetiklerini soruyoruz; “Bize sesleniyorlardı. O zaman da bizim düşüncemiz zaten aynıydı. Birlikte kapı önünde bekliyoruz şimdi. Biz de içeriye sesleniyoruz. Bu duygu bizler için nasılsa içerideki arkadaşlarımız için de öyle. Çünkü biz yüz yüze bakarak, sağduyu ile empati ile hep yaklaştık birbirimize. Zaten buna dayanamadıkları için, bundan korktukları için kapı önüne branda gerdiler, teller koydular. Ama sonuç yine aynı... İçeride sendikalı olan arkadaşlarımız var. Destek de dayanışma da devam ediyor.”

İŞVEREN ARTIK RAHAT DEĞİL!
Arkadaşlarına destek verdikleri için yıllık izne çıkartılan iki işçi de biz sohbet ederken yanımıza geliyor. Neşeli ve içten bir şekilde “Alkışladık, ‘yıllık izin’ dediler. Bizi çok seviyorlar, bizden vazgeçemediler” diyerek sohbete katılıyorlar: “Biz de içerideyken benzer baskıları yaşadık. Ücretlerimiz zaten çok kötü. Çalışma koşulları da öyle. Sendika gelince bu kadar baskı yapmaları bu yüzden. Kazandıklarını bölüşmek istemediklerini defalarca söylediler zaten ama şimdi daha zor durumdalar. Çünkü birçok arkadaşımız direkt işten atıldı, istifaya zorlandı. Biz kalite bölümündeydik ve orada neredeyse kimse kalmadı. Nasıl ürün çıkartacaklar? Bu sebeple artık baştaki kadar rahat edemiyorlar. Bizlere yıllık izin verdiler ama bu izin bitince ne olacak bilmiyoruz. Sonuçta buraya sendika girmeli. Atılan tüm arkadaşlarımız işe geri alınmalı. Başka türlü Flormar kendisini bitirir, çünkü kalifiye elemanların hepsi dışarıda. Ona göre adım atmalı. Bizim gibi içeride çalışan tüm işçilerin kalbi zaten burada.”


FLORMAR TÜRKİYE’NİN 500 İHRACATÇISI ARASINDA
* Flormar’da çoğunluğu kadın 350’nin üzerinde işçi çalışıyordu. Atılan işçilerle birlikte 220’ye yakın sendika üyesi bulunuyor.
* “İnsana ve doğaya saygı” sloganı ile medyada yer bulan Flormar’ın yüzde 72’lik hissesi Fransa tekeli olan Yves Rocher’de. Yüzde 28’lik hissesi ise İtalya’da doğan FlorMar’ı Türkiye kozmetik markası haline getiren Şenbay ailesinde.
*Türkiye renkli kozmetik pazarının yüzde 21’ine sahip olan Flormar, Avusturya, Bangladeş, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa ve Panama’nın da bulunduğu 104 ülkeye de ihracat yapıyor. 2019 hedefleri arasından 180 tane daha mağaza açmayı hedefleyen Flormar, Türkiye’nin ilk 500 ihracatçısı arasında yer alıyor.


KADINLARDAN FLORMAR’A DAYANIŞMA MESAJLARI
Şimdi güzellik zamanı, direniş zamanı!
ESKİDEN AVON’DA VE GRATİS’TE ÇALIŞAN BİR GENÇ KADIN İŞÇİ: Direnişiniz çok güzel. Sizi izledikçe yerimde duramıyorum. Güzellik ürünlerini üretirken ellerimiz çatlar, yorgunluktan bitkin düşeriz, gözlerimiz uykusuzluktan, yorgunluktan morarır... Birazcık hak talep edince patronlar inanılmaz çirkinleşir. Ama bizler ve sizler güzelliği üretmeye devam ederiz. Şimdi güzellik zamanı, şimdi direnme zamanı. Haklarınızı almadan bırakmayın. Sevgiler...
METAL İŞÇİSİ: Bir metal fabrikasında çalışıyorum. Bu çalıştığım ikinci metal fabrikası. Her ikisinde de çalışma şartları çok kötü. Asgari ücretle çalışıp kursağımızı bile doyuramıyoruz. Sizin mücadeleniz bana güven veriyor. Sizin mücadeleniz sonuçlanıncaya kadar ben ve benim gibi bir çok kadın arkadaşım, ellerimiz çatlasa da, terden koksak da, rujsuz, rimelsiz kalsak da hiç bir Flormar ürününü tüketmeyeceğiz. Bütün işçi kızkardeşlerimizi sevgiyle kucaklıyoruz.
FABRİKA İŞÇİSİ BİR KADIN: Onurlu mücadelenizde tam destek yanınızdayım. Zor günler geçiren işçi sınıfı olarak sizin hedefinizi kendi hedefim görüyorum ve diyorum ki; zafer direnen işçi sınıfının olacak...
TUZLA’DAN BİR İŞÇİ KADIN: Birkaç senedir fabrikada çalışan bir kadınım. Bu sömürü düzenine ayak uydurmaya çalışıyorum. Direnişinizi destekliyorum ve kazanmanızı canı yürekten istiyorum. Bu düzen değişsin diye sizin için, bizim için, hepimiz için mücadelenizde yanınızdayım. Artık bu çarkı bozuk düzen değişsin...
SENDİKALI BİR METAL İŞÇİSİ: Haklı direnişinizi yürekten destekliyorum ve ‘dünya kadınların ellerinde güzelleşir’ diyorum. Yaşasın kadın dayanışması!

İlgili haberler
Flormar’ın işçisi, Erdoğan’ın çantası, Liverpool’u...

Sürekli kazanmanın, kazanmanın getirdiği küstahlık ve terbiyesizliğin, herkese yukarıdan bakmanın bi...

Flormar ve diğerleri... Kadın dostu maskenizi alaş...

Kadınların, farklı mücadele alanlarını birleştirme zorunluluğunu, zorluğunu ve başarısını gösteren b...

Ekmek ve Gül’den Flormar’a destek: Siz kazanırsanı...

Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği, direnişteki Flormar işçilerini ziyaret etti.