Tehlikenin sorumluları, yaratmış oldukları şiddet ortamını kullanarak yine kadınlara saldırıyorlar.
Endonezyalı işçi Kokum Komalawati, Asya ülkelerindeki konfeksiyon atölyelerinde çalışan kadın işçilerin #GarmentMeToo etiketiyle başlattığı sosyal medya kampanyasını anlattı.
İki aydır bir tek gün bile izin kullanmadan günde 14 saat çalışan Dilek arkadaşlarıyla birlikte isyan etmiş. ‘Susmayı’ bir meziyet olarak gösterenlere de bir çift lafı var.
Ankara’da okul önlerinde çocukların beslenme sorunlarına dair konuşan kadınlar bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek ihtiyacının gün geçtikçe arttığını ortaya koyuyor.
Elin baltasıyla ağacınızı keserseniz, hem baltadan olursunuz hem ormanınızdan. İşte ‘döviz terörü’ dedikleri bu! ‘Biz batırdık, siz boğulun!’ diyorlar, ‘milli’ seferberliğe çağırıyorlar.
Ayağındaki prangaları kopardı, sesini tüm Sovyet ülkesine duyurdu, Lenin’e yazdığı kılamlarla anıldı. İyi ki vardı, iyi ki yaşadı...
‘Sen şimdi tatil için gidiyorsun da seçim için geleceksin değil mi?’ diye bir soru geliyor, biraz da uyarı mahiyetinde. ‘Babam sponsor oldu 21’inde buradayım’ diyorum. Herkeste bir gülümseme...
Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinde yaşanan tecavüz suçunun ardından bir öğrenci: Bu olaylar sessizlikle karanlığa gömülü kalmayacak. Bize bunları yaşatanlar utanacak, biz değil!
Bu sohbette şunu gördüm ki çoğu kadının 8 Mart’tan haberi yok ya da ilgisini çekmiyor, bilmenin hayatında hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini düşünüyor. Oysa 8 Mart’ı tüm kadınların bilmes lazım.
Öfkemiz binse umudumuz binlerce... Haydi hediyeleşelim kız kardeşim; bir umudum sen, bin umudum ördüğümüz mücadele.
İşe gidip gelirken kadınların sohbetlerine kulak misafiri oluyorum, yaşadıkları ekonomik sıkıntıyı anlatıyorlar. Herkesin ortak derdi geçim sıkıntısı… Bir an önce zamlar geri alınmalı.
Kapıyı açan uzun boylu, bembeyaz tenli, sarışın kadının, güzelliğinden çok, dudağındaki kan kırmızı ruju dikkatimi çekiyor.
Böylesi bir yoksulluk tablosu karşısında isteklerimiz de çok büyük değil; çocuklarımız için güvenceli bir gelecek, temel ihtiyaçlarımızı karşılayabildiğimiz güvenceli bir iş, insanca bir yaşam...
Bakırköy Belediyesi işçilerinin grevi sona erdi. Sendikanın ‘kırmızı çizgimiz’ dediği iş güvencesi, sosyal haklarda iyileştirme TİS’te yer almadı. Grevdeki kadınlar çıkardıkları dersleri anlatıyor.
Leda’nın hayatıyla ilgili karar alabilmesi, ebeveynliğini tartışmaya açarken filmdeki çocuklarını annelerine terk eden babalar böyle bir muameleyle karşılaşmıyor.
Etlik Şehir Hastanesinde memurların maaşlarına yapılan yüzde 11,54’lük zammı konuşuyoruz. Hemşire kadınlar, ‘Verdiğimiz emek ile gördüğümüz değer arasında dağlar kadar fark var’ diyor.
‘Hapishane’, bir kadının kendi hapishane deneyimlerini anlattığı ilk roman örneklerinden olması sebebiyle çok kıymetli. Hennings’i tanımak isteyenler, Hapishane romanını okumalı.
Kocaeli’de yaşayan kadınlarla salgının okullardaki son durumunu, temel tüketimden, faturalara yapılan zamları konuştuk.
Kanserden ölümlerin artmasına sebep ne? Yediğimiz yemekteki, içtiğimiz sudaki, soluduğumuz havadaki pestisitler, ağır metaller...
Savaştan kaçan göçmen kadınlar, Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneğinde Filistin’de kadınların yaşadıklarını kendi pencerelerinden yorumladı.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN





















