Ben çok gülerdim, babam hep kızardı,
“Kız kısmı bu kadar gülmez!”
Ben çok konuşurdum; öğrenciyken okulu, işe giderken işyerini, sokağı, körüklü otobüsü anlatırdım anneme de babam hep kızardı,
“Kız kısmı bu kadar konuşur mu?” diye.
Babam bana baktıkça anneme köpürürdü,
“Hele yetiştirdiğin kıza bak hele, bunu bir alan olur mu ki?”
Beni bu “özür” lerimle bir alan oldu.
Kadınlar kendi aralarında hep konuşurlar,
“Erkekler eşlerinin arkasında güçlü bir aile olduğunu hissederlerse kadına çok da hoyratça davranamazlar.”
Benim de arkamda varlıklarını her daim hissettiğim bir annem ve babam vardı. Ağaç kovuğundan çıkmadım ya.
Yazmaya meyletmiştim… Eski bir komünistle sitcom yazmayı deneyecek kadar acemi olduğum yıllardı. Çocuğum bir yaşlarında var yok, annem babam bizdeler. Akşam beş gibi ben evden çıkmaya hazırlanırken annem,
“Siz dışarı mı çıkacaksınız?” diye sordu.
“Yoo sadece ben çıkacağım.” dedim.
Annem dudaklarını sarkıttı. Tam evden çıkıyordum ki babam arkamdan seslendi,
“Sen nereye gidiyorsun?” Kocam benden önce davrandı,
“Aysel bilgisayar kursuna gidiyor baba.” dedi. Arkamda varlığını, gücünü her daim hissettiğim babam dedi ki,
“Bu Aysel geri zekâlı mı, ben onu daha kaç yıl önce bilgisayar kursuna göndermiştim.”
“Baba, iş yerinde yeni bir program yüklediler, kursu işyeri veriyor.” dedim. Babam pazar günü saat beşten sonra işyerinin kursu mu olur demedi.
Kapı önünde beni öperek uğurlayan kocama, “Babama niye yalan söyledin?” diye sordum.
“Canım şimdi babana kim anlatacak, Aysel senaryo yazmaya heveslendi de elin adamıyla buluşup senaryo yazıyor. Bunları söylesem baban bana dönüp 'Sen pezevenk misin?' demez mi?” Kulağına yakın öperken dedim ki: “Der vallahi.”
***
Ücretsiz doğum iznindeyim. Hazır izindeyken ehliyet işini de aradan çıkarayım... Hafta sonları kursa başladım. Önce arkamdaki güçlü annem söylendi kocama,
“Sen bunu bu paranın yokluğunda ne kursa gönderiyorsun?”
Babam uzandığı yerden tek gözünü açarak,
“Valla bu kız safçana araba neyim süremez. Boşuna gönderiyorsun.”
Elin oğlu da dönüp dedi ki, “Yaa Aysel akıllı kadındır…”
Yakın mesafelerde arabayı kullanmaya başlamıştım. Birgün yine annem bizde kalıyor, arabayı hastaneye dek götürebiliyorum. Psikiyatriye gittik o gün anneme alzheimer tanısı konuldu. Dönüşte annem yalvarırcasına,
“Aysel beni evime götür, sizin o üç katı çıkamayacağım.” Kendime güvensem, trafik deneyimim olsa, basacağım gaza, çıkacağım Samsun asfaltına. El mecbur kocamı aradım,
“Annem bize gelmek istemiyor. Onu eve bırakır mısın?”
“Kusura bakma, başım öyle ağrıyor ki yataktan çıkamadım. Kendine güveniyorsan sen götür.”
Annem ne diyeceğim diye gözlerime bakıyor… Ne desem ki…
“Anne sen dua biliyor musun?”
“Ne duası?”
“Yaa hani Subhaneke, Fatiha gibi.”
“Yok bilmiyorum.”
“Peki sen ne biliyorsun?”
“Bir tek Allah demeyi biliyorum.”
“Bi’ de bakalım.”
Annem derin bir nefes alarak öyle güçlü, içten bir “Allaaaah” dedi ki sormayın.
“Anacığum bu Allaaah bizi Mamak’a kadar götür.”
Kemerleri takıp bastım gaza.
Bacaklarının arasında bastonunu tutarken elini dizime koydu,
“İşte böyle kendine güven, sürenlerin senden fazlalığı mı var?”
Öylece yüzüne baktım, söyleyecek tek laf yoktu, bir makas aldım, bi’ dizimdeki elini sevdim
AYTEN KAYA GÖRGÜN KİMDİR?
Babam annemi ve beni istemeyince rüzgar bizi İzmir’de bırakmış. Annem acıdan çatlarken ben uzun bir yoldan gelmişim, yıl 1973. Kayıt altına alınmam, babamın razı gelmesi bir yıl sonrayı bulmuş. Uyduruktan bir tarih yazılmış, yanına da doğum yeri diye Ankara.
Çok hikaye dinledim, çok hikayenin içinden geçtim, arsızdım sokak sokak gezdim.
Dinle dinle, sus yine dinle nereye kadar...
Nefesim güçlü olsaydı uzun bir Türkü söylerdim. Elimde bir kalem vardı bir de dilimde söz. Yaz dedim! Az gittim uz gittim, kayaların arkasından HÖT! çıktı.
Bulutlar tısladı “Kır dizini otur!” Sağır oldum da ne “höt” duydum ne de tıslamaları.
Arıza Babaların Çatlak Kızları çıktı, yıl 2011 Ayrıntı yayınları Kimseye söylemedim, Ayizi 2017
Yaz kızım Ayten, bildiğin başka bir şey mi var?
İlgili haberler
GÜNÜN ÖYKÜSÜ: Van Gogh sarısı
Zeytin ağacının dibinde açıverdi ışıl ışıl gözlerini Sevda. ”Toprağın kızı” dedi Ayşe kadın, “Bu top...
GÜNÜN ÖYKÜSÜ: Bir günde kader yazılmaz
Anita hamile olduğunu Luca’ya söylediğinde genç adam dondu kaldı. Ne mutluluk, ne üzüntü… Hesapta ol...
GÜNÜN ÖYKÜSÜ: Çığlık
Sonraki gün bu kirli odada gözlerimi açtığımda gırtlağım delinmişti. Ellerim, bu bilinmez çukurda ge...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.