GÜNÜN KADINI: Avusturya’da Alman işgalcilerine karşı mücadele eden Rosa Ratzi
Avusturya'nın faşizmden kurtulması için Alman işgalcilerine karşı mücadele eden Rosa Ratzi Hofmann ile tanışın.

Rosa “Ratzi” Hofmann 27 Mayıs 1919'da Linz yakınlarında Wilhering'de doğdu. Cäcilie (Cilli) ve Josef Hofmann'ın dört çocuğundan üçüncüsüydü. Aile 1920'den beri o zamanlar bağımsız olan Maxglan belediye sınırlarında yaşıyordu. Son seçilen Maxglan belediye başkanı bir sosyal demokrattı. Stiegl bira fabrikasında çalışan savaştan gazi olarak dönen Rosa'nın babası da aktif bir Sosyal Demokrat, sendikacı, Freidenker Derneği başkanı ve Cumhuriyetçi Koruma Derneği ile Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin askeri grubunun yöneticilerindendi. Küresel ekonomik kriz 1930'ların başlarında Maxglan'daki Stiegl bira fabrikasını da vurdu: Rosa'nın savaştan ağır yaralı gelmiş olan 44 yaşındaki babası Josef Hofmann da dahil olmak birçok işçi işten atıldı. Babası Şubat 1932'de, fabrikada intihar etti. 

Aile, Maxglan belediyesi sınırları içinde yaşamaya devam etti. Anne çocuklarının geçimini sağlamak için geçici işlerde çalıştı. Oğulları Josef ve Anton, badanacı ve çilingir mesleklerini öğrendiler. Büyük kızı Therese, hizmetçi, küçük kızı Rosa ise terzi olarak çalıştı. Hofmann kardeşler sosyal demokrat işçi hareketinde, gençlik örgütlerinde, doğa ve çocuk dostlarında ve Kızıl Şahinlerde sosyalleşti. Şubat 1934'te Avusturya faşizmi yoluyla tüm sosyal demokratik örgütlerin yasaklanmasından sonra, Hofmann kardeşler Avusturya'daki yasadışı devrimci sosyalistlerin (RSÖ) aktivistleriyle temasa geçtiler.

Rosa, 1936'da kendisini alkolden korunma derneği olarak gizleyen Itzling sosyalist gençlik derneğine üye oldu. Daha sonra Komünist Gençlik Derneği KJV'de aktif oldu ve 1941'de Salzburg grubunun yönetimini devraldı. O ve grubu Viyana'daki komünist direniş örgütü "Der Soldatensrat/Askerler Konseyi" için broşürler hazırladı ve savaşa karşı tavır aldırmak için Salzburg'daki Wehrmacht (ordu) üyelerine dağıttı. Rosa Hofman 16 Nisan 1942'de tutuklandı ve önce Salzburg'da alıkonuldu. Sonunda Berlin'de Halk Adalet Divanı'nın 6. Senatosu'nda ordunun itibarını zedeleme, vatana ihanet ve halkı vatana ihanete teşvik suçlarından ölüme mahkum edildi. Af dilekçesi verdi ama reddedildi ve Berlin-Plötzensee hapishanesinde giyotinle öldürüldü.

Ölümünden önce ailesine gönderdiği mektup:

Sevgili anne ve kardeşlerim!

Size veda etme vaktim geldi çünkü af isteği reddedildi. Ama çok sakinim sevgili anne. Anneciğim, sevgin için teşekkür ediyorum ve sana verdiğim üzüntüden dolayı kendimi suçlu hissediyorum. Şu an ne kadar sakin olduğumu görsen benim için daha az üzülürdün. Beni her zaman sevgiyle an, şu an birçok kişi neden öldüğünü bilmeden ölüyor zaten. Başka neler yaşardım kim bilir, çünkü benim yaşadıklarım yaşandığında gençlik geçip gidiyor. Kendimi yaşlı bir kadın gibi hissediyorum ve eminim bir daha asla mutlu olmazdım, onun için inan bana böylesi daha iyi. Zamanla yoruldum. Evet anneciğim, sağlıklı kal. Kardeşlerim Resi ve Toni de oldukça mutlu olacak ve annelerinin hayatını daha da güzelleştirecek. Son öpücüklerimi ve sıcak bir kucaklamayı size binlerce selamla gönderiyorum.


İlgili haberler
GÜNÜN KADINI: Elizabeth Blackwell

Sadece cinsiyeti nedeniyle 12 üniversiteye kabul edilmeyen Elizabeth Blackwell, doktor olduktan sonr...

GÜNÜN KADINI: Amalie Brust

Amalie Brust, Almanya’da tekstil işçisi olan bir kadındı. Nazi rejimine karşı direniş savaşçısı olan...

GÜNÜN KADINI: Ho Jong-suk

Hayatı boyunca kadınların esaretten kurtuluşu için mücadele eden Kuzey Koreli Ho Jong-suk ile tanışı...