1955 yılında doğduğunda ailesinin ona verdiği isim Barbara Barres’dı. 1997 yılından beri kendi seçtiği isimle Ben A. Barres, Standfort Üniversitesinde Amerikalı bir nörobiyoloji uzmanı. 1997 yılında cinsiyet değiştirdi ve 2013 yılında Amerika Birleşik Devletleri Bilim Akademisinin resmen ilk cinsiyet değiştiren bilim insanı oldu.
Bir bilim insanı olarak bilim alanında kadın bilimcilere ve erkek bilimciler yönelik yaklaşımlar arasındaki farkı bizzat deneyimleyen Barres’ın anlattıkları çok çarpıcı... Bilim dünyasındaki cinsiyetçiliğin adeta apaçık hali!
BAŞARILARLA DOLU BİR EĞİTİM
Barres New Jersey’de bir şehir olan West Orange’da doğdu. Babası bir tezgahtardı. West Orange’da katıldığı bir okulda Jeffrey Davis isimli öğretmeninden etkilenerek fen ve matematik alanında başarı gösterdi. Barres, Biyoloji alanında BS Degree Massachusetts Teknoloji Enstitüsünden, Darthmouth Tıp Okulu’ndan Tıp Doktorluğu derecesi, Weill Corner’da Nöroloji İhtisas Eğitimi ve Harvard Üniversitesinden nörobiyoloji üzerine doktora derecesi edindi. Doktora sonrası eğitimini Martin Raff başkanlığında Londra Üniversite Koleji’nde yaptı. 1993’te Standfort Üniversitesi Tıp Fakültesinde nörobiyoloji fakültesine katıldı. 1997’de kadın olan cinsiyetini erkek olarak değiştirdi. 2008 yılında da nörobiyoloji başkanlığı görevine getirildi.Memeli hayvanların merkezi sinir sistemindeki gliyal hücrelerin gelişimi ve işlevi üzerine çalışıyor. Bilimsel alanda pek çok yeni çalışmaya öncülük etti. Yaşamıyla da bu öncülüğün kadınlar ve erkekler açısından nasıl ‘değerlendirildiğini’ de kanıtladı!
KADIN BARRES VE ERKEK BARRES: ‘YOK ARTIK’ DİYECEĞİNİZ DENEYİMLER
Barres’in cinsiyet değiştirmeden önce yaşadıkları bilim alanında erkek egemenliğinde ne noktada olduğunu gösterir nitelikte.* Bir defasında erkek öğrencileri zorlayan bir matematik sorusunu çözdükten sonra, soruyu kendisi için erkek bir arkadaşının çözdüğü iddiasıyla suçlandı.
* Sınıfın en gözde öğrencisiydi fakat yapacağı araştırmaya gönüllü bir yönetici bulmakta zorlanıyordu.
* 6 bilimsel yayını olmasına rağmen başvurduğu bir burs, sadece bir tek bilimsel yayını olan bir erkeğe verildi.
* Harvard’da doktora derecesi kazandığında, düzenlenen bilimsel bir yarışmada dekan ona “İki başvuru var, kazanan sen olacaksın, çünkü senin çalışman çok daha iyi” diyor. Ama bilin bakalım ne oluyor? Ödül, Barres’ın çalışmasından daha niteliksiz olduğu ifade edilen bir erkek başvurucuya veriliyor. Ödülü alan bu kişi yalnızca 1 yıl sonra bilim alanında çalışma yapmaktan vazgeçiyor. Barres ise yılmıyor.
* Cinsiyet değişiminden sonra, transseksüel olduğunun farkında olmayan insanların ona kendini kadın olarak tanımladığı zamandan çok daha fazla saygı duyduğunu fark etmiş. Bir erkek olarak sunduğu ilk seminerden sonra bir bilim insanının sunumu hakkında şu sözleri söylediğini duydu: “Ben Barres çok başarılı bir seminer verdi bugün, çıkardığı iş kız kardeşininkinden çok daha iyi!” Evet, bu kişi cinsiyet değiştirmeden önceki halini, Barres’ın kız kardeşi sanıyordu!
2012’de cinsiyet değişimini şöyle açıkladı;
15 yıl önce cinsiyetimi değiştirmeye karar verdiğimde bana yol gösterecek bir rol modelim yoktu. Kimliğim ve kariyerim arasında bir karar vermek zorundaydım. Cinsiyetimi değiştirirken kariyerimin biteceğini düşünüyordum. Hatta cinsiyet değiştirmeseydim intihar etmeyi bile düşünüyordum. Barbara olarak hayatıma devam edemezdim.”
Evet, Barbara olarak hayatına devam etmedi, ama bu değişim nedeniyle kariyeri de bitmedi. Çünkü erkek görüntüsü, kadın görüntüsünden ‘daha uygun’ bulunuyordu bu alanda!
‘İÇSEL YETENEK’ Mİ? HADİ ORADAN!
Barres, fen ve mühendislik profesörlüğünde kadınların erkeklerden daha az sayıda olmasının nedeninin, bu tür işlerin “içsel yeteneğinin” kadınlarda daha az olduğunu iddia eden Lawrence Summers’ı ve diğerlerini eleştirdi. 1997’de cinsiyet değiştirmiş trans bir erkek olarak deneyimlerini açıkça yazdı, konuştu ve bir erkek bilimcinin bir kadın bilimciden gördüğü farklı muameleyi her yerde anlattı.Barres Yaşam Bilimleri Araştırma Birliği, Klingenstein Birliği ödüllerini, McKnight araştırmacı ödülünü ve Searle Bilim İnsanı Ödülünü kazandı. Ayrıca eğitim alanında da ödüller aldı: Tıbbi Eğitime Yenilikçi ve Üstün Katkılar Kaiser Ödülü, Eğitimde Üstün Başarı Ödülü. 2008’de Mika Salpeter Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ne layık görüldü.
2015 yılında pankreas kanseri tanısı konulan Barres, bir yandan yaşam mücadelesi veriyor.
Yaşamı, bir kadının ve bir erkeğin erkek egemen bilim alanında nasıl farklı muamelelere uğradığının ve yaşamdan vazgeçmemenin nasıl da tabu yıkıcı bir güç olduğunun bir göstergesi adeta....
Çok yaşa Barres! Umarız kısa zamanda iyileşirsin...
Bu arada...
Bilim alanında kadınların birikimlerinin ve uzmanlıklarının erkeklerden daha fazla 'sorgulanır' olmasının bir adı var: Matilda etkisi! Ne olduğunu öğrenmek isterseniz, yazımı işte şurada:
Bilimde kadınların ayaklarına takılan taş: MATİLDA ETKİSİ!
İlgili haberler
Kız çocukları için cinsiyetçi izleri aşan bir kita...
Amerikalı Psikolog Stephanie Tabashneck hazırladığı boyama kitabıyla kız ve oğlan çocuklarına yöneli...
GÜNÜN ÖNERİSİ: Çocuğunuzu cinsiyetçilikten uzak tu...
Kız çocuğunuz mu var, erkek çocuğunuz mu? Peki onlarla ilişkiniz gerçekten de cinsiyetçi geleneklerd...
GÜNÜN BİLGİSİ: Bilimde kadının 3 bin yıllık tarihi
Bilim alanında daha çok erkekler başarılıymış gibi gösteriliyor. Oysa Tapputi Belatekallim’den Ada L...
GÜNÜN FOTOĞRAFI: 24 yıl sonra aynı yerde... Aşk aş...
Eşcinsellik geçici bir hastalık, dönemsel sapkınlık diyenlere cevap niteliğinde bir aşk.
Cinsiyetsiz tuvalet mücadelemiz: ‘Neler yaşandı, m...
ODTÜ’de cinsiyetsiz tuvalet isteyen öğrencilerin mücadelesi ve talepleri ‘okulun imajı’na tercih edi...
GÜNÜN GÜZELLERİ: Sari ve Sirak
Afganistan’da yayımlanan Sari ve Sirak çocuk programı standart çocuk programlarından öte toplumsal c...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.