22 yaşında bir kadın ve bir öğrenciyim.   

Aldığım gazetede, girdiğim haber kaynaklarında, sosyal medyada taciz, tecavüz ve şiddet üzerine onlarca haber görüyorum. Yargı süreçleri çok uzun sürüyor ve çoğu cezasızlıkla sonuçlanıyor; ceza alan birisinin haberini gördüğümüzde cezanın bazen çok komik olduğunu görüyoruz. Bu, neredeyse hiçbir zaman bizi tatmin etmiyor. Ne kadar çok kadınla tanışırsam şunu fark ediyorum; neredeyse hiçbir kadın yok ki hayatında erkek arkadaşından fiziksel, psikolojik, cinsel şiddet görmemiş olsun. Bu her kadının hayatında en az bir kere yaşanmış, hatta bir kadınla konuşmaya başladığımda hiçbir zaman tek bir hikaye ile sonlanmıyor; bu çok uzun bir süreç… Küçük yaşlardan tanımadığı erkeklerle başlayan ve daha sonra erkek arkadaşlarından gelen şiddet öyküleriyle devam ediyor.

Birçok genç kadının tacize, tecavüze dair travmaları var ve bırakın bu travmaları yok etmek için psikolojik bir destek almayı, her gün hayatına yenisini katıyor kadınlar... Üstelik ne zaman bunlardan konuşsak mutlaka bir ‘erkek akıl’ bize gelip şunu söylüyor: “O zaman sen de onunla beraber olmasaydın, o zaman oraya gitmeseydin, o zaman sen de orada çalışmasaydın(...)” Fakat şiddet, taciz hayatımızın her alanına o kadar işlemiş ki, belki bir öğretmenimizle konuştuğunuz ufacık bir beş dakika içine sığıyor; belki uğraştığımız spor alanında bunu görüyoruz, belki çok basit bir şekilde bir kültür sanat etkinliğinde üretim yaparken, belki bir sosyal kulüp çalışmasında...

22 yaşıma kadar kadın olmaktan dolayı hiç doyasıya gülmedim, etrafımdaki kimsenin kadın olmaktan mutlu olduğunu görmedim. Ama güçlü, dağları devirebilecek denli usanmış, gemileri yakmış, yumruğunu sıkmış çok kadın tanıyorum. Mücadele etmek, kahkaha atmakla eş anlamlı olmalı. Kötüyü, eril aklı, şiddeti, istismarı, tacizi, tecavüzü en dibe gömecek olan şey haklı olanın, yaşamak isteyenin, kötülüklere direne direne, inadına kahkaha atması; kahkaha ata ata direnmesi ve bu döngüden hiç vazgeçmemesidir zannımca. Doğa kanunudur, bir canlının ne kadar canı yanarsa gün gelir öfkesi yeri göğü inletir.