Öfke değil halklar arası dayanışma kazanacak
‘Öfkemizi beton yığınlarının altında kalınmasına sebep olanlara, önlem almak yerine rant peşinde koşanlara çevirmeliyiz.’

Ülkemiz günlerdir Türk’ün, Kürt’ün, göçmenlerin ağıtlarıyla yankılanıyor. Binlerce can yitip gitti doğal afet denilen bu katliamda. Hangi coğrafyadan olduklarına bakılmaksızın el uzatıldı enkaz altındakilere, dünyanın dört bir yanından yardımlar ulaştırıldı deprem bölgesine. Deprem yaralarını birlikte sarabilmek için dayanışma çağrıları yükseldi hep bir ağızdan. Deprem bölgesindeki mültecilere büyük bir dayanışma gösterilirken başka bir cephede hedef haline getirildi mülteciler. Evet, hepimiz öfkeliyiz ancak öfkemizi yönlendireceklerimiz mülteciler değil!

Sosyal medyada “Mülteciler sınır dışı edilsin, evler halkımıza açılsın” paylaşımları çığ gibi büyüyor. Kendi evlerini ülkelerini terk etmek zorunda kalan mültecileri/sığınmacıları deprem öncesinde olduğu gibi şimdi de kovmaya devam ediyoruz. İşsiz kaldık mültecileri kovduk, şiddete, tacize uğradık mültecileri kovduk, enflasyon altında ezilirken mültecileri kovduk ve yine büyük bir felaketin içindeyken mültecileri kovuyoruz. Bu düşmanlık bir çözüm değildir. Yüzleşmemiz gereken gerçeklerin sebebi, günah keçisi seçilen mülteci halkı hiç değil.

Barınma, sağlık, hijyen, gıda gibi sorunlar depremin üzerinden kaç gün geçmesine rağmen hâlâ tamamen çözülmüş değilken daha da derinleşiyor. Bir de geleceksizlik kaygısı başladı. İşte tam da böylesi bir durumda öfkemizi bu tarafa, beton yığınlarının altında kalınmasına sebep olanlara, önlem almak yerine rant peşinde koşanlara çevirmeliyiz. Bunun üzerine hâlâ nefreti destekleyen olaylardan güç vermeye devam ediliyor.

Yine sosyal medyada Ümit Özdağ’ın “Suriyelileri çıkartın” diyerek yaptığı açıklama mülteci depremzedelerin acılarının büyümesine yol açıyor. Bu tarz kışkırtıcı söylemler ile mülteciler depremin yaralarını sarmaya çalışırken hem de doğrudan kendilerine yönelen nefretle karşı karşıya kalıyor. Afete doğru müdahale edemeyen yönetime duyulan öfke başka bir yere kanalize edilmeye çalışılıyor, hesap yine mültecilere kesiliyor.

Toplumsal barışı bozmaya çalışanlara karşı sağduyulu ve sakin kalmalı, mülteciler ile dayanışma içinde olmalıyız. Mülteci ve göçmen düşmanlığına karşı el ele, omuz omuza verecek, birlikte dayanışacak, birlikte hesap soracağız!

Fotoğraf: DHA

İlgili haberler
Mülteci Esme: Yardımlar birkaç gün daha gelecek, s...

Depremin en ağır zarar verdiği kesimlerden biri de mülteciler. Depremde bir çocuğunu kaybeden kendi...

Sokakta kalan depremzede hamile kadının işe çağrıl...

‘İki bebeğe hamile arkadaşımız patronu tarafından fabrikaya çağrıldı tehdit edilerek. Üç canlı arkad...

Yırtıp atalım ‘kader’ diyerek susturulan öfkemizi…

Gün birlik olma günüyse madem ezilenler, asgari düzeyde yaşayanlar, depremde göçük altında kalanlar...