
Kadınlara, var oldukları her yerde sorunlar yaşatıldığını ve ayrımcılığa uğradıklarını biliyoruz. Bu durum KYK yurtlarında da farklı değil. Erkek KYK yurduyla komşu olan bir KYK'da kalan kadınlar olarak farkı oldukça net bir biçimde görebiliyoruz.
2024-2025 döneminde KYK yönergesinin değişmesiyle yurda geç kalma sınırımız gece 12 olarak güncellendi. Yani daha geç girmemiz gereken günlerde, yurda hiç girmemişiz gibi davranılacağını öğrendik. Dönem içinde üç gün üst üste veya toplam 10 gün izinsiz dışarıda olduğumuzda da hiçbir uyarı veya tutanak olmadan yurt idaresinin bizi atabilmesi mümkün hale geldi. Günümüz ekonomik koşullarında ise bu bizim için gerçekten büyük bir tehdit oluşturuyor. Yurttaki arkadaşlarla bu düzenlemeyi konuştuğumuzda hepimizin oldukça endişeli olduğunu fark ettik. Erkek yurdundaki öğrencilerin ise bu kısıtlamalara maruz kalmadığını bilmek, bir yaptırım uygulanmasından korkmadıklarını görmek süreci bizim için daha çekilmez hale getiriyor.
Sınav dönemlerinde ya da projeler için kütüphanede sabahlamak, trafik sebebiyle gece 12'den daha geç girmek zorunda kalmak bizim için bir korku haline geldi. Yurtta arkadaşlarla konuştuğumuz her konu bir şekilde bu soruna bağlanıyor ve çözüm yolları düşünmeye girişiyoruz. Bu usulsüzlüklere ve baskılara karşı yurt idaresiyle konuşmayı düşündüğümüzde ise kendilerine bu kadar güç verilmişken tek başımıza göze batmanın bizi daha zora sokacağı endişesiyle karşı karşıya kalıyoruz.
DAYANIŞMA AYAKTA TUTUYOR
Yurtta internetin de operatörlerin de düzgün çalışmaması sebebiyle derslerimiz yeterince kötü etkilenirken yeni düzenlemenin de kütüphane seçeneğimizi elimizden alması ekstra sorunlarla uğraşmamıza sebep oluyor. Yurtta kalan kadınlar olarak çeşitli dayanışma yöntemleriyle birbirimize destek olmaya çalışıyoruz. Örneğin geçtiğimiz günlerde yetiştirmem gereken bir ödev için internete erişmem gerekiyordu fakat internete bağlanamadığım için elim kolum bağlanmıştı. Oda arkadaşlarım ise internetlerini paylaşarak ödevimi tamamlamamı sağladılar.
Son düzenlemelerden önce de yurttaki baskılar ve zorluklar azımsanamayacak derecedeydi. Kahvaltı ve akşam yemeği olarak verilen iki öğün yemeğin nitelikli olmaması sebebiyle günlerimizi çoğunlukla aç geçirmek durumunda kalıyoruz. Dolayısıyla sıkça hastalanıyoruz. Yurtta revir hizmetinin de olmaması sebebiyle hasta olduğumuzda elimizdeki tüm ilaç ve imkanlarla birbirimizi iyileştirmeye çalışıyoruz. Hasta olmamak için hangi vitaminin daha faydalı olduğunu tartışarak en verimlisi bulmayı çabalıyoruz.
Bahsettiğim ve bahsedemediğim sorunlarla başa çıkmak için de yine birbirimizin varlığına tutunuyoruz. Yaşatılan tüm zorluklara rağmen bizi ayakta tutanlar, okumaya devam etmek için güç bulduğumuz kişiler yurt arkadaşlarımız oluyor. Dert ortağımız olan oda arkadaşlarımızla; Zeren için, İkbal için yurt bahçesinde sesini yükselten tüm kadınlarla var oluyoruz. Birlik olduğumuzda sesimizin bastırılamayacağını hatırlatarak yurtta kalan tüm kadın arkadaşlarımı daha güçlü ve sık yan yana gelmeye, yurtlarda öğrenci temsilciliklerinin kurulması ve sorunların çözüme kavuşması için güçlü bir dayanışmayla mücadelemizi büyütmeye çağırıyorum.
Fotoğraf: MA
İlgili haberler
Kız kardeşim, var mısın mücadeleye?
‘Bunu yaşayan sadece bizler de değiliz. Bu mektubu okuyan kız kardeşlerimiz, siz de benzer şeyleri y...
KYK yurtlarındaki genç kadınlar neler yaşıyor?
İstanbul Cevizlibağ’daki en konforlu olarak adledilen KYK Yurdunda kadın öğrenciler, o kadar da mutl...
8 Mart'a giderken şiddetsiz, sömürüsüz ve insanca...
İktidar ve sermayenin yarattığı bütün karanlığa rağmen kadınlar, ışığın yolunu arıyor… İşçi ve emekç...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.