
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü haftasını Boğaziçi Üniversitesi’nde etkinliklerle geçirdik. Pazartesi günü Kuzey Kampüs’te buluşup “Korkmuyorum çünkü” temalı kadın zinciri yaptık. Geçen sene de benzer bir tema ile toplanmış kadın zincirinden sonra da, pazartesi günü de kadınların aslında alıştıkları bir dayanışma rutinleri olduğunu fark ettik. Kampüslerde de, dışında da korkmamamızı sağlayan, endişelerimizi gideren bir başka kadının daha yanımızda olduğunu bilmek, yılın kalan günlerinde unuttuğumuz, alıştığımız bir gerçek haline geliyor.
25 Kasımlar, 8 Martlar bunları hatırladıkça bayram havasında geçiyor ama daha hafta bitmeden karşılaştıklarımızın da örnek olabileceği gibi sadece bu günlerde yan yana gelebilmenin de yeterli olmadığını fark ediyoruz. Yine de olabildiğince fazla arkadaşımızla yılın her gününde birbirimizin varlığından güç almak üzere tanışmak, tartışmak oldukça önemli.
Salı günü de bir grup arkadaşımızla hazırlık kadın arkadaşlarımızın yanına gittik ve bir paylaşım çemberi oluşturduk. Aslında daha çok kadın arkadaşımızın kampüsteki yaşam alanlarıyla ilgili sorunları ve talepleri olduğunu bilmemize rağmen bu etkinlikte de sayımız görece azdı. “Aile yılı” damgalı bir belgeyle içerisinde “uygunsuz” davranışlar tespit edildiği söylenen bir uyarı gönderen rektörlüğün söz konusu belgede belirttiği binada buluştuk. Buradan başlayarak yürüttüğümüz tartışmalar, paylaştığımız sorunlar ve bulduğumuz çözümler bana neden yan yana gelmek konusunda ısrarcı olduğumuzu hatırlattı. Oradan ayrılırken hepimiz, okul yönetimi bizi muhatap almazken birbirimizi muhatap alıp değiştirebileceklerimizi ve potansiyelimizi konuşuyorduk.
Çarşamba günü forum alırken de benzer hislerle toplandık. Diğer günlere kıyasla çok daha kalabalıktık. Bir süredir okuldaki alanlarımızın sermaye tarafından işgal edilmesi ve öğrencilerin yararının dışında kullanılmasının yeni örneği İşgal Cafe meselesinin forum kültürünü yaymasının ve tartışmaya açmasının bunda etkisi olduğunu düşünüyorum. Okulda daha önce de zaman zaman yaptığımız forumlar -çıktılarının ne kadar verimli olduğundan bağımsız- bizlerin mücadelenin öznesi olduğumuzu, dolayısıyla taleplerimiz için örgütleyicinin de biz olmamız gerektiğini hatırlatmak açısından faydalı hale geliyor. Forum da arkadaşlarımızın söz aldığı, konuya ilişkin perspektiflerini açıklamaktan çekinmediği bir şekilde gerçekleşti. Hepimiz ortak olarak gittikçe büyüyen baskı ortamından, iktidarın aile yılı vizyonundan ve bunun okulumuza yansımasından endişeliydik. Hem önümüzdeki süreci nasıl geçireceğimizi hem de bu baskıların nereden köklendiğini konuştuk. Hepimiz endişeliydik ama kendimizi bu karanlıktan nasıl çıkacağımızı ancak yan yana gelebildiğimizde bulabileceğimize ikna olan arkadaşlarımızın sayısı az değildi. Dahası, çeşitli alanlarda da kazanım elde ettikçe bu hissin arttığını fark ettik.
Perşembe günü “Eşit, özgür, sömürüsüz yaşamı birlikte kuracağız!” şiarıyla düzenlediğimiz yürüyüşte buluştuk. Görece zayıf geçirdiğimiz yürüyüşü örgütlerken ne gibi engellerle karşılaştığımızı da düşünme fırsatı bulduk. Öncelikle okulumuzda hukuksuzca açılan disiplin soruşturmalarının sayısının çokça artması, üzerimizde hissettiğimiz baskının da ağırlığını artırdı. Kalabalık oldukça bunun etkilerini azaltacağımız konusunda hemfikir de olsak bazı arkadaşlarımız için bu fikir henüz harekete dönüşmüyor. Ayrıca 8 Mart’ın belli etkinliklere sıkışması da alanlarımızda aynı taleplerle buluşmayı zor hale getirir oldu. Henüz bu sorunları aşamasak da bu süreç yakıcı taleplerimiz için yan yana gelmek üzere daha fazla tartışmamıza da sebep oldu.
Özellikle geçen dönem kampanyasını yürüttüğümüz etkin ve işlevli CİTÖK talebimiz yine bu hafta en çok konuştuğumuz taleplerden biri. Bizleri daha fazla yoran, çözümsüz kalan bireysel yöntemlerdense hukuki ve psikolojik anlamda yardım almanın ne kadar önemli olduğunu, talebimiz karşılanana kadar da birbirimizi yalnız bırakmayacağımızı konuştuk. Hem aile yılında genç kadınlar olarak bizlere biçilen rollere karşı geldiğimiz, hem de haklarımızı ve hayatlarımızı yüksek sesle talep ettiğimiz bir senede yan yana gelmeye devam edeceğiz.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Boğaziçili kadınlar forumda buluştu: 'Mücadelemizi...
'Aile Yılı Değil, Kadınların Yılı' şiarıyla forumda buluşan Boğaziçili kadınlar, iktidarın aile yılı...
Boğaziçi'nden kadınlar: 'Aile yılı değil, kadınlar...
Boğaziçi Üniversitesinden kadınlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'ne giderken birçok etkinlikte y...
Boğaziçi Ekmek ve Gül grubu: 'Baskıya karşı yan ya...
Dün Onur ayı vesilesiyle yaptıkları etkinlik engellenen Boğaziçi Ekmek ve Gül grubu, 'Baskı kemerini...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.