Boğaziçili kadınlar forumda buluştu: 'Mücadelemizi büyütelim'
'Aile Yılı Değil, Kadınların Yılı' şiarıyla forumda buluşan Boğaziçili kadınlar, iktidarın aile yılı vizyonunun üniversiteli kadınlar ve LGBTİ’ler için ne anlama geldiğini tartıştı.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne giden hafta, Boğaziçi Üniversitesi’nde de çeşitli etkinliklerle devam ediyor. Pazartesi günü şiddet ve yoksulluk sarmalına karşı “Korkmuyorum Çünkü: Mücadelemiz Birbirimize Bağlı” temalı kadın zinciriyle başlayan etkinlikler, hazırlık kampüsünde oluşturduğumuz paylaşım çemberi, forum, döviz ve mektup atölyesiyle devam etti. Etkinliklerimiz, kampüste “Eşit, Özgür, Sömürüsüz Bir Yaşamı Biz Kuracağız!” sloganıyla yola çıktığımız yürüyüşle sona erecek.

Çarşamba günü ise “Aile Yılı Değil, Kadınların Yılı” diyerek örgütlediğimiz forum için farklı bölümlerden ve sınıflardan kadınlar olarak bir araya geldik. İktidarın aile yılı vizyonunun biz kadınlar ve LGBTİ’ler için ne anlama geldiğini tartıştık, “aile” kurumunun hayatlarımıza etkisiyle ilgili deneyimler paylaştık. İşçi, işsiz, genç, yaşlı, evli, bekar olması fark etmeksizin tüm kadınların aile ve ailenin konumlandırıldığı yerle ilgili ortak kaygı ve taleplerinin olduğunu konuştuk. Söz alan arkadaşlarımızdan biri, iktidarın doğum oranlarını artırmak için çeşitli teşvikler vermesinin ve dolayısıyla da iş gücünün garanti altına alınmaya çalışılmasının bugün de yaşadığımız bazı sorunları perçinleyeceğinden bahsetti. Çalışmaya başlama yaşlarının giderek düştüğü, derin yoksulluk yaşayan ailelerin her bir ferdinin çalışmak zorunda kaldığı bir dönemde yaşadığımızı vurgulayan başka bir arkadaşımız aile yılının kadınlar için esnek ve güvencesiz çalışmaya mecbur bırakılma, şiddet sarmalında sıkışma anlamına geldiğini vurguladı. Liseden itibaren çalışma hayatına itilen, örgün eğitimden alınan arkadaşlarımızın da deneyimlerinden hareketle erken yaştan itibaren bu sorunları yaşamaya başladığımızı konuştuk.

'SİSTEMİN VARLIĞIMIZLA BİR DERDİ VAR'

Söz alan bir arkadaşımız, LGBTİ’lerin yaşam hakkına saldıran yasa tasarılarının gündem olmasının da aynı yerden köklendiğini, kadını aile kurmaya şiddet yoluyla iten bu sistemin LGBTİ bireylerin var oluşuyla derdinin olduğunu ve yoksulluğu da bütün şiddetiyle deneyimleyen kadın ve LGBTİ’lerin tehdit altında olduğunu söyledi.

Sermayenin ihtiyacı doğrultusunda evde ve işte “makbul” kadınlar oluşturmaya yönelik politikaların üniversitemize yansımalarını konuştuk. Kayyum rektörlük tarafından yaşam alanlarımıza müdahale etmek amacıyla hazırlık öğrencilerine gönderilen bir mailde de aile yılı damgasının yer alması gibi doğrudan etkilerini de görmekle beraber üniversite içerisinde de itaat eden “makbul” bir kadın öğrenci profili yaratmak amacıyla hareket ettikleri örnekleri tartıştık. İşlevsizleştirilen Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu için 1800 arkadaşımızla ördüğümüz imza kampanyasını geçiştiren, taleplerimizi her haykırdığımızda özel güvenliği karşımıza diken kayyum rektörlüğün de iktidarla elbet paralel olarak hareket ettiğini konuştuk.

Yine söz alan arkadaşlarımızdan biri saldırıların bizleri de daha çok yan yana getirdiği, yeni dönemde de mücadelemizi büyütmek için yapabileceklerimizden bahsetti. Yan yana gelmek, birbirimizin gündelik dertlerinden başlayarak çaresi olmak, ortak taleplerimizi güçlü bir sesle haykırmak için araçlarımızı artırmamız gerektiğini konuştuk.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Boğaziçi'nden kadınlar: 'Aile yılı değil, kadınlar...

Boğaziçi Üniversitesinden kadınlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'ne giderken birçok etkinlikte y...

Boğaziçi'de kadınlar milliyetçilik ve cinsiyetçili...

25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında Boğaziçi Ekmek ve Gül Grubu m...

Boğaziçi Üniversitesi'nde genel sekreterliğine Ens...

Boğaziçi Üniversitesi yönetimi, genel sekreter yardımcılığına Karaman’da 45 çocuğun cinsel istismara...