Ezgi Polen’in heyecanını paylaşmaya var mısınız?
Antalya’da yaşayan MPS hastası Ezgi Polen Çelik’in, Mühür isimli kitabı raflarda yerini aldı. Ezgi, 29 Şubat’ta düzenlenecek etkinlikle kitabını okuyucularla buluşturmaya hazırlanıyor.

Antalya’da MPS hastası (iskelet yapısında şekil bozukluğu) 21 yaşındaki Ezgi Polen Çelik, azmi ve anne sevgisi ile hayata tutundu. Liseyi açıktan okuyan, haftanın bir gününü hastanede geçirmek zorunda olan Ezgi Polen’in hedefi edebiyat bölümünü okumak. Yazılar, şiirler kaleme alan Ezgi Polen, anne sevgisini satırlara döken şiir ve roman da yazmaya başladı. 200’e yakın şiiri olan Ezgi Polen bu günlerde güzel bir heyecan yaşıyor. Ezgi Polen’in ‘Mühür’ isimli kitabı raflarda yerini aldı.

Kitap çıkarmış olmanın kendisine heyecan verdiğini söyleyen Ezgi Polen, 29 Şubat’ta 14.00’te Muratpaşa Aydın Kanza Kültür Merkezi Salonu’nda ‘Mühür’ kitabının söyleşini yapacak. Kadın dayanışmasına çok inanan ve dayanışmanın kendine güç verdiğini söyleyen Ezgi Polen, özellikle kadınların etkinliğe katılmasının kendisi için öenmli olduğunu söylüyor.

ONUNLA BİRLİKTE OKUDUM

Ezgi Polen’in annesi Nuray Çelik ise kızı Ezgi Polen’ teşhis koyulmasının ardından doktorların kendisine, “Bu çocuğun yürümesi, görmesi ve duyması imkansız” dediğini hatırlıyor ve ekliyor: “Ben buna aldırış etmedim. İlaçlarının yanında kızımı sevgimle hayata bağladım. Ezgi Polen’le birlikte ben de okula gidip geldim. Onunla birlikte okudum. Bakımını sınıfta yaptım.” Çelik, 2006 yılında Antalya’ya geldiklerini ve Ezgi Polen’in eğitim hayatına burada devam ettiğini anlatarak, “Ortaokul son sınıfı evde okudu. Öğretmenler günlük gelip dersleri evde verdi. Takdirle okulunu bitirdi. Doktorların yürüyemez, göremez ve duyamaz dediği kızımı sevgimle ayakta tuttum. Evde yürümeyi öğrendi” dedi.


EZGİ, İMZA GÜNÜNÜ İPLE ÇEKİYOR!
Ezgi Polen, Mühür kitabından bir alıntıyla şöyle anlatıyor yaşamını:
“10 yaşımda odamda kurduğum küçücük dünyam, bana yara verenlere çok gelmiş olsa gerek, duvarlarıma irin ruhlarından çemberler, her gece bitip geçmeyen sesleri ile ayakta tutmaya çalıştığım dünyamı başıma yıkmışlardı.
Hiçbir zaman annemin yiyemeyeceği yüzlerce pasta yaptım; hiçbiri birlikte yediğimiz pastalardaki mutluluğu bana vermedi.
İnsan en çok canı yanınca gülüyor; ben çok gülüyorum, acılarımı mutlulukla harmanlayıp kahkaha ile etrafıma saçıyorum, bu bir çeşit isyan en büyük eylemim gülümsek, en güçlü silahım; kahkahalarım.
Gerçek aşk yok demeyin. Gerçek aşk var; sadece onu yaşayacak kadar yürek yok hiç birimizde!
Herkes, bu hayatta öyle ya da böyle bir şey ile savaş vermekte, bu savaş doğrultusunda yara alıp acı çekmekte fakat insanların, yaşamda hangi konumda olduğu verdiği savaş, çektiği acı ve bu iki olguya verdiği güç belirler. En son güzel uyuduğumun, en çok güldüğüm günün üzerinden çeyrek asır geçmiş bile..”

Daha fazlasını okuyuculara bırakan Ezgi Polen, sevginin bütün güzellikleri getireceğine inanıyor. Kitabını okuyucularla kucaklamaya hazırlanan Ezgi Polen çok heyecanlı. Onun yanında olmaya, heyecanını paylaşmaya hazır mısınız? Onun yaşama sevinci herkese umut olsun.


İlgili haberler
Antalyalı kadınlar 8 Mart’ı kutladı

Antalya Ekmek ve Gül Grubunun çağrısıyla kadınlar bir araya gelerek 8 Mart’ı kutladı.

Engelli değil, engellenen kadınız

‘Ben engelli değil engellenenim. Bunu en çok iş hayatında görüyorum. Yaşıtım kadınlardan tek farkım...

Gelincik çorak topraklarda da biter

Engelli kadınlar yaşamlarını nasıl sürdürüyor, toplumsal yaşamda ne gibi sorunlar yaşıyor, çocukları...