İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Ulamış Mahallesi’nde 3 yıldır faaliyet gösteren Ulamış Köy Tiyatrosu’nun 25 kişilik oyuncu kadrosunun 20’sini köyde yaşayan kadınlar oluşturuyor. Bahçelerinde yetiştirdikleri sebze ve meyvelerle evlerinde yaptıkları ürünleri pazarda satan kadınlar geçimlerini bu şekilde sağlıyor. Çoğu hayatında hiç tiyatro oyunu izlemeden tiyatro yapmaya başlayan kadınların kimi eşiyle, kimisi kızı ve torunuyla aynı oyunda oynayarak, sahnede sergiledikleri performanslarla yaşamlarına renk katıyor.
3 yıl önce Seferihisar Belediyesi Tiyatro Topluluğu eğitmeni Vedat Murat Güzel öncülüğünde kurulan Ulamış Köy Tiyatrosu, dekordan müziğe her detayını birlikte çalışarak hazırlıyor. 10 yaşından 74 yaşına kadar geniş bir yaş aralığındaki oyunculardan oluşan köy halkı, tiyatro sayesinde hem eğleniyor, hem de birbirine destek oluyor.
Ekibin yeni oyunları “Düğün ya da Davul” 9’uncu Seferihisar Tiyatro Festivali’nde izleyicileriyle buluşarak, büyük alkış aldı.
‘İŞLERİ BİTİREMEZSEK İMECE YAPIYORUZ’
Çocukluğundan beri içinde tiyatro sevgisi olduğunu fakat 3 yıl öncesine kadar hiç tiyatro ile ilgilenmediğini söyleyen köylülerden 43 yaşındaki Aslı Esenli, “Hem pazara çıkıyorum, hem zeytinlerimiz var, hem bahçemiz var. Patlıcan, incir kurutuyorum, salça yapıyorum. Tavuklarımız da var. Yoğun çalışıyorum, fakat hocamın da ısrarıyla başladım. Arkadaş çevremiz çok iyi oldu, birbirimize bağlandık. Bir aile olduk. Arkadaşları yaylalara çıkartıyorum, kamp kuruyoruz, boş zamanlarımızda sosyal aktiviteler yapıyoruz. Bahçedeki işlerle ilgilenirken zaman geçiyor, akşamüstü oldu mu tiyatro kursum olduğunu hatırlayıp heyecanla koşturuyorum. Eğer işleri bitiremezsek arkadaşlarla imece yapıyoruz, ‘Aslı’nın tiyatroya gitmesi lazım’ deyip koşarak bana yardıma geliyorlar. Ağabeyim ve annem de beni destekliyor” dedi.
‘TİYATROYA GİDİP HER ŞEYİ UNUTUYORUM’
Kızı ve torunuyla aynı sahnede oynayan 70 yaşındaki Ayşe Duruk da şöyle anlatıyor deneyimini; “Kızım benden önce başlamıştı, ben de başladım ve tiyatroda kaldım. Sağlığım el verdiğince devam edeceğim. Benim arkamdan torunum da geliyor, üç kuşak tiyatrodayız. Sahnede mutlu oluyorum, en azından evde oturup da nerem ağrıyor diye kendimi dinleyeceğime, tiyatroya gidip her şeyi unutuyorum. Gençlerle genç oluyorum, İlk oyunumda İstanbul’a gitmiştik, sözüme başladım bitiremeden alkışı aldım. Bazıları nerede diksiyon dersi aldığımı soruyor, sesimi dublaj sananlar oluyor. Tiyatrodaki herkesin Ayşe Teyzesiyim.”Ayşe Duruk’un torunu 13 yaşındaki Ayşegül Duruk ise, “2 yıldır tiyatroya gidiyorum, tiyatroyu çok seviyorum. Sahneye çıkınca heyecanlanıyorum. Tiyatroyu devam ettirip eğitim almak istiyorum” diyor.
Evde yaptığı tarhana, karakılçık erişte, salça, sarma, börek ve tatlıları pazarda satarak geçimini sağlayan 42 yaşındaki Meltem Esenli ise, “Daha önce hiç tiyatro izlememiştim, fakat derslere gelmeye başladıktan sonra ne kadar sevdiğimi fark ettim. Çok severek yapıyorum, bir sürü yeri gezdik ve ödüller kazandık” diye anlatıyor sahneyi.
‘BIRAKMAYA NİYETİM YOK’
Tiyatro ekibinin en yaşlı üyesi 74 yaşındaki Yüksel Çiftçi de şöyle anlatıyor tiyatro serüvenini: “Kışın zeytin toplarım, yazın bahçemde patlıcan, biber, bamya, kavun, börülce yetiştiriyorum. Zeytinyağı yapıyoruz. Tiyatroda kendime geldim, Allah ömür verdiği sürece bırakmaya niyetim yok. Eşimin amcasının kızı, yeğenim, hep beraber gidiyoruz. Daha önce hiç tiyatro izlememiştim, ilgim yoktu. Sahnede olmak çok hoşuma gidiyor, alkışları duyunca çok heyecanlanıyorum ve cesaretleniyorum. Kızım, oğlum, torunlarım hepsi beni izlemeye geliyor. Oğlum Sudan’da yaşıyor, ona neler yaptığımı anlatıyorum, o da beni çok destekliyor.”‘KADINLARIMIZ ÜRETİME SANATTA DA DEVAM ETTİ’
Eğitmen Vedat Murat Güzel, “Katılımcılarımızın çoğu kadın çünkü erkekler bu tür sanatsal aktivitelere biraz uzak duruyorlar. Kadınlar her yerde dokundukları üretime sanatta da devam ediyor. İlk başta biraz temkinli yaklaşan köylüler, şimdi çok daha cesur, çok daha istekli davranıyorlar. Önceden kahvenin önünden geçerken bile tedirgin olan kadınlar şimdi kahvenin içinde oyun oynuyorlar... Bu etkileşimin çoğalması ve insanlara sirayet etmesi gerekiyor” dedi.Kaynak: DHA
İlgili haberler
GÜNÜN GÜZELLERİ: Manisa’nın balıkçı kadınları
‘Erkek işi’ denilen her yargıyı kadınların yıktığına şahit oluyoruz her geçen gün. Manisa’da balııkç...
GÜNÜN İSYANI: Sahneden inmiyoruz!
Mecliste kadın tiyatrocuların sahneye çıkarılmamasına kadın oyuncular başta olmak üzere toplumun tüm...
Kuşadalı Kadınlar kadın hikayelerini tiyatro ile a...
‘Dar Alanda Uzun Hikayeler’ adlı kadın oyununu sahneleyen, yazan, yöneten kadınlar: Aslında kendi hi...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.