MEKTUP

Biz kadınlar olarak, şiddet ve baskıya karşı özgürlük, demokrasi ve barışı savunmak için bir arada olmak zorundayız. Dünyayı güzelleştirmek için 1 Mayıs’ta alanlarda buluşalım.

Malatya’dan bir okurumuz seçim dönemine ilişkin gözlemlerini ve seçim sonrası için beklentilerini anlatıyor: ‘Bir kurtarıcı gelmeyecek. O kurtarıcı biz kendimiziz.’

Eski zamanların tekinsiz Maenadlarından örgütlü kadınlara, cadılardan yoldaşlara, Mitos’tan Logos’a bir kız kardeşlik kaydı...

LC Waikiki’nin mutlu reklamlarının ardı sömürü dolu. LCW işçisi bir işçi kadın hem çalışma koşullarını hem de kreş talebinin önemini mektubunda anlatıyor.

Otomotiv başta olmak üzere plastik, gıda gibi birçok iş kolunda çalışan bir kadın işçi iş yerlerinde yaşanan tacize karşı ve kadın sorunlarına ilişkin sendikalara çok değerli önerilerde bulunuyor.

CT Otomotiv’den sendikalaşmak istedikleri için mobbinge maruz kalan ve sonunda haksızca işten atılan işçilerden Gamze Kömür yaşadığı süreci anlattı.

Sesiyle, sanatıyla yaşamını idame ettiren bir kadın, müzik alanında kadınların emeklerinin erkekler tarafından sömürülmesine tepki gösteriyor.

İzmir’den sağlık emekçisi Figen Kul yazdı: Az parayla çok iş mantığının hakim olduğu sistemin sağlıkçılara faturası çok ağır.

İşimizi geri istiyoruz. Ekonominin zor olduğu bugünlerde iş bulmak kolay değil. Var olduğumuz fabrikalarda, kötü çalışma koşullarına kadınlar olarak mahkum değiliz. Sendika haktır engellenemez.

Ankara’daki Hayvan Hastanesinde bir kadının maruz kaldığı tecavüz sonrası Veteriner Hekim Esra Doğu’dan tepki: Bu ilk değil, son olsun diye en ağır cezayı almasını istiyoruz!

Burada daha iyi anladım kadın dayanışmasının önemini. Kadınların bir araya geldiğinde birçok şeyi başarabileceğini ve beraber hareket edildiğinde birçok kazanım elde edilebildiğini daha iyi anladım.

Kadınların direnişini, yaşamdaki gerçekliklerini, en önemlisi de “neler oluyor” sorusunun tarafsız cevabını görebildiğim satırlarda, tüm gücüme yeniden sarıldım.

Antalya Ekmek ve Gül Grubundan kadınlar yazdıkları mektuplarla Ekmek ve Gül’e güç kattı. Bir araya gelişleriyle kız kardeşliği, dayanışmayı, mücadeleyi tadan kadınlar şimdi 1 Mayıs’a hazırlanıyor.

Mesela şehrimize aşık olanlar tanrı değil. Ne yazık ki aşklarından dolayı şehrimiz ağaca da dönüşmedi, betonlaştı.

Buradan çağrımız olsun! Derneğimize üye olmak, bize fikirlerinizi bildirmek, etkinliklerimize katılmak Albatros’u güçlendirir ve her şeyden önemlisi Türkiyeli göçmenler olarak bizleri güçlendirir.

Ordu'daki bir kot fabrikasında çalışan işçi, sendikalaştıkları süreçte yaşadıkları zorlukları anlattı: Patron çağırınca koşa koşa giden sendikacı olur mu? Sendikacı işçi çağırınca koşmaz mı?

‘Seçimlerde oy kullanmayacaktım’ diyen Kayseri’den bir kadın işçi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ne aday olan Eylem Sarıoğlu'na destek mektubu yazdı.

Küçükçekmece Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesinde bir öğretmen öğrencisini taciz etmiş, öğrenci tacizi mahkemeye taşımıştı. Anne Melek K., Yarın görülecek 2. duruşması görülecek davaya çağrı yapıyor.

Dört bir yada 8 Mart etkinlikleri gerçekleşirken üniversitelerde de rektör ve iktidar baskısına rağmen kadınlar bir araya gelip çalışmalar yapıyor. Bu 8 Mart çalışması da Dokuz Eylül Üniversitesinden.

Uğrunda bedeller ödenerek, mücadele ile kazanılmış 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüzü kutluyorum. Birlikte mücadele ederek özgürleşecek tüm Kadınlara ve yarınlara selam ile…
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.