MEKTUP
Bir kadının çığlığı var bu satırlarda, sessiz çığlığı… Dayanışma bekliyor, güç istiyor, destek istiyor…
Çocuğunu özel bir anaokuluna gönderen anne sesleniyor Sincan’dan: “Çocuklarımızı artık nasıl bu tarz kurumlara, servislere vereceğiz ve güvenle göndereceğiz bilmiyorum.”
Herkes sıcacık yatağında... Hayır değil, bir de gece vardiyası işçileri var. Onların günü, gecesi nasıl geçiyor biliyor musunuz?
Cizre’de yaşayan bir kadın kaldırımların esnaflar, kahve masaları ve araçlar tarafından işgal edilmesine isyan ediyor: “Varmak istediğimiz yere ara sokaklardan gitmek zorunda kalıyoruz.”
13 yaşında zorla, kendinden çok büyük biriyle evlendirilen Gülseren Bahadır, müftülere nikah yetkisi veren tasarıya çok öfkeli: “Düşün kız çocuklarının yakasından” diye isyan ediyor.
OHAL bahanesiyle kapatılan kadın derneklerinden biri de Panayır Kadın Dayanışma Derneği'ydi. Dernek mahallede kadınlar için bir nefes alanıydı, son 1 yılda nasıl nefessiz kaldıklarını anlatıyorlar...
Tuzla Deri Sanayideki bir fabrikada çalışan tek kadın, kendisiyle beraber çalıştığı fabrikadaki değişimi anlatıyor.
Merve geçen ay dergimize mektup göndermiş, yaşadığı şiddeti anlatmıştı. Bu ayki mektubunda diyor ki "Dergide okuduğum yazılar güç veriyor. Dertlerimiz çok, ama çözümsüz değil." İyi ki varsın Merve!
İşten atılma korkusu bizi birbirimize düşürüyor, bu da patronun işine yarıyor. Hatta kadınlar çoğunlukla birbirini şikayet ediyor...
Emani’ye olanlar beni tetikledi. Irkçılıkla mücadele etmem gerektiğinin, kadın hakları ve çocuk hakları ile ilgili daha çok çaba sarf edip farkındalık yaratmamız gerektiğinin farkına vardım...
Azerbaycan’dan gelen Nurgül, henüz 15 yaşındayken evlenmiş, 17 yaşında doğum yapmış... Yaşı tutmadığı için resmi nikahı yok. Bu yüzden hep kayıt dışı çalışmak zorunda...
Üniversiteli genç bir kadının maddi sıkıntılar sebebiyle bir fabrikada çalışmaya başlamasını, çalışma şartlarını ve gelecek kaygısını kendi kaleminden okuyalım.
Kadınların adalet taleplerini yinelemeye devam ediyor. Çorlu’da yaşayan bir kadın niçin ‘Adalet’ istediğini yazdığı mektupla anlattı. Birlikte olma çağrısı yaptı.
18 yaşındaki Ş. patronu tarafından tecavüze uğramıştı. Bugün Anadolu Adliyesi 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek duruşma için Ş ve annesi Nurten’den kadınlara çağrı var.
1 erkek, 3 kadını; ben de oturunca dört kadını taciz edebiliyor. O oturmaya devam ettikçe onu görmezden gelmeye çalıştık. Ancak taciz arttı...
Melisa, seni gözlerinden öpüyorum. Ne olur sakın susma! Bana umut oldun. Eğer ben de ses çıkarsaydım eminin birileri de bana sahip çıkardı.
Tuzla’dan metal işçisi bir kadının hak arama ve alma öyküsü bu. Fabrikadaki çay sohbetlerinden geleceğe dair umut fışkıran bir öykü...
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nin güç kattığı kadınlardan Sevgi’nin dernekle ilgili fikri çalışmalara katıldığı ve görev aldığı zaman değişmiş. Değişen neydi, Sevgi’nin kaleminden okuyun.
Kocaeli’den Fatma şahin tesadüfi bulduğu bir karneyi inceliyor ve öğrencilerin yeteneklerinin görmezden gelindiğini, eğitim yönteminin onları bir çerçeveye sokuşturduğunu anlatıyor...
Türkiye’de cinayetlere kurban gittim. Avrupa’da cadı avında diri diri yakıldım. Afganistan’da burka giydim. Yetmedi mi?
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.