Merhaba Ekmek ve Gül okurları. Ben iki çocuk annesi, yalnız bir işçi kadınım. Bir avukatlık bürosunda temizlik ve mutfak işlerini yapıyorum. Korona virüs nedeniyle büromuz bir haftadır kapalı, durumlarımız da belirsiz...

‘PATRON HAFTALIĞIMI KESER Mİ DİYE BAŞIMA AĞRILAR GİRİYOR’

Her gün haberlerde sık sık " Virüse karşı mücadele etmeliyiz. Sağlıklı beslenin, hijyene dikkat edin, evden çıkmayın" uyarılarını görüyoruz. Tamam çıkmıyorum evden ancak patron 2 haftalığımı keser mi diye başıma ağrılar giriyor. Tamam sağlıklı da beslenmek istiyorum ancak bunu söyleyenlerin meyve-sebze fiyatlarından haberleri yok galiba.

GENÇLER İŞSİZ, AİLELER AÇ...

Oğlum gazetecilik bitirdi ama iş bulamadığı için Lewis mağazasında çalışmaya başladı. 4 gün önce birkaç arkadaşını işten çıkartmışlar, oğlumu da 1 aylık ücretsiz izine yollamışlar. Virüse karşı mücadele diye diye gençleri işsizliğe, sağlıklı beslenin diye diye bizleri açlığa mahkum ediyorlar. Oğlum işsiz kaldı, kızım lisede okuyor. Zaten zar zor yetiştirirken, şimdi bir de bu koşullarda yaşamımızı nasıl devam ettireceğiz? Üstelik bir de bizimle dalga geçer gibi çıkıp konuşuyorlar: "Evden çıkmayın!" Peki bunu nasıl yapacağız?

EVDE KALIN DEMENİN KARŞILIĞI OLMASI İÇİN...

Eğer gerçekten insanların sağlığını düşünüyorlarsa yapmaları gerekenler belli... Çalışması zorunlu olmayan fabrika ve iş yerleri kapatılmalı. Zorunlu çalışma alanlarında tam ücretle düşük saatli çalışma olmalı, hijyenik ortamlar hazırlanmalı. Bu süreçte geçici olarak kapatılan iş yerlerinde, patronların sözde zararının faturası işçiye kesilmemeli. Halihazırda var olan zor koşullar göz önünde tutulmalı, işten çıkarmalar ve ücretsiz izinler son bulmalı. "Evde kalın" demenin ancak o zaman bir karşılığı olabilir...