ekonomik kriz
‘Fabrikalardan evlere iş imkanı’ ilanlarıyla sigortasız, yemeksiz, fazla mesai ücreti olmadan, gayet cüzi ücretlerle kârlı bir politika güdülüyor bugün emekçi semtlerinde.
Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği krizin kadın hayatına yansımaları konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Kadınların ortak sözü ise ‘Daha çok konuşup yan yana gelmeliyiz’ oldu.
Kadınlar Kocaeli'de krizi tartışmak ve çıkış yollarını konuşmak için yan yana geldi.
Binali Yıldırım’ın, açıklamalarını değerlendiren Prof. Dr. Meryem Koray, “Bu fikrin dayanağı ‘kadın muhtaç ve evlenmeye razı olsun’ düşüncesidir. İktidar, kadını birey olarak görmek istemiyor” dedi.
Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği kadınlarla birlikte krizi ve krizin etkilerini tartışıyor. Sendika Uzmanı Onur Bakır ve Flormar işçilerinin katılacağı etkinlik 28 Ekim Pazar günü 14.00'te
Turşu nasıl kurulur, salça yapmanın püf noktaları nedir sorularıyla çıktığımız Antep sokaklarında cevaplar ‘Salça yapamadık, turşuluk biberi almadık, zeytini akrabam yolladı’ oldu.
Ekonomik kriz, kadın emekçiler açısından daha yakıcı ve eşitsiz sonuçlara yol açıyor. Bu sonuçlar aslında kadınların çalışma hayatında her daim maruz kaldıkları ayrımcılığın bir devamı...
Sazlıçayır Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin etkinliğinde bir araya gelen kadınlarla krizi konuştuk.
Maaş kartlarının eksiden çıkamadığı, üniversite mezunlarının vasıfsız işçi olduğu, kışa hazırlık için konserve kurulamadığı, iktidarın kadınlara cehennemi yaşattığı bir memlekette yerel seçime doğru..
Kadın işçilerin yoğun olarak çalıştığı Sarten Ambalaj fabrikasında patron, ‘ekonomik kriz’ bahanesiyle 9 işçiyi işten çıkardı. İşçiler, ‘Anlamadık bu kriz bize mi?’ diyor.
Pendik Aydos’ta kış hazırlığı yapan kadınlar zamlara tepkili. ‘Kriz yok’ diyenlere de kızan kadınlar ‘Gelsin külahıma anlatsın’ diyor.
General Zeki Doğan Mahallesi’nde kadınlarla ekonomik sıkıntıları konuştuk. Mahalleli bir kadın ‘Açlık Alevi, Sünni, Kürt diye ayrım yapmıyor. Bu yüzden insanların birleşmesi gerekiyor’ diyor.
Ve fakat iktidarın baskısıyla yarattığı her sessizlikten, kendi çürümesinin sesi yükselir oldu... Krizin bedelini krizi kim çıkardıysa o ödesin. Biz ödemiyoruz!
Kaybedecek sarayımız da yok, ejder suyumuz da. İster dış güç desinler, ister başka bir şey; Yoksulluk yüzünden intihar etmemek için, insanca yaşam için örgütlenmekten ve mücadeleden başka çaremiz yok!
Ben açık bir kadınım, yan masamda çarşaflı bir kadın arkadaşım çalışıyor. Birlikte yiyor, birlikte iş yapıyor, günün bir kısmını birlikte geçiriyoruz. Hiçbir konuda da ayrı düşmüyoruz. Neden sizce?
Domates biber alıp konserve yapacağım güya. Domatesin kilosu olmuş 5 lira, o da en ucuzu! Domatese baktım, sonra pazarcının yüzüne...
Aşure dağıtan tüm kadınların yüzünde hep aynı gülümseyiş var. Bazen birbirimize selam dahi veremeden geçtiğimiz yollardan, bu kez paylaşmayı yeniden hatırlatarak geçmek gülümsetiyor kadınları.
“Beni krizi bahane ederek işten attılar. Samimi olduğum dört kişiyi de çıkardılar. Sonradan duydum ki ustabaşı, ‘Önümüzde kötü günler var. Bunun gibi düzen bozucuları barındırmamız lazım’ demiş.”
Krizi yaratan koşullara ve kesimlere karşı mücadelenin en önemli öznesi olan kadınların ülke ülke mücadele deneyimleri...
Aydın Sibaş Gıda fabrikasındaki işlerinden atılan işçi kadınların kimi çocuğunun çantasına meyve bile koyamıyor, kimisi ise çocuğu bir şey istediğinde alamamanın ağırlığını yaşıyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.