Bursa’da kadınlar kahvaltıda buluştu, krizi konuştu: Tek yol birlikte mücadele
Bursa’da kadınlar kahvaltıda bir araya geldi, krizin kadınlara etkisini konuştu. 25 Kasım’a da çağrı yapan kadınlar ‘Krize, şiddete, hak gasplarına karşı tek yol birlikte mücadele’ dedi.

Bursa’da Ekmek ve Gül okuru kadınlar kahvaltıda buluştu. Pazar günü şehircilik kulübünde bir araya gelen Bursalı kadınlar etkinliğe Sennur Sezer’in şiirleriyle başladı. Mudanya’nın Eşgel köyünden gelen Azeri Günay Eker Sennur Sezer’in fotoğrafını bastırdığı tişörtü giyerek “İfamdemdir” şiirini okudu. Etkinlik daha sonra Evrensel gazetesi yazarı Nuray Sancar’ın “Kriz ve Kadın” konulu söyleşisiyle devam etti.

“Eğer dünyada demokrasiden bahsedebiliyorsak bunu kadınların mücadelesine borçluyuz. Kimse bize yukardan inme bir lütufla bir şey vermedi şimdiye kadar” diyen Nuray Sancar kadınların toplumun bütün kodlarının üzerine yazıldığı kişi olduğunu söyledi. Kadının deneyim aktardığını, bilgi aktardığını; çocuk yetiştirirdiğini, toplumu şekillendirdiğini ifade eden Sancar kadın üzerinde çalışma yapmanın bir sistemin olmazsa olmazı olduğuna vurgulayarak şöyle devam etti: “Bu yüzden biz bunları yitirdiğimiz anda bizi yeniden şekillendirmeye, kendi bildikleri forma sokmaya, kadınların olabildiğince azla yetinmesine sebep olacak politikalar geliştirmeye başladılar.”

Kadınlar “eşitlik” dediği zaman “Kadınla erkek eşit olamaz fıtratları müsait değil”, kadınlar “fırsat” dediği zaman “Kadınların fırsatları kocalarıdır “ dendiğini söyleyen Sancar, “Kadınları eve kapatıyorlar ya da kadınları mümkün olduğu kadar düşük ücretli işlerde istihdam etmeye çalışıyorlar. Ve bu işlerde çalışırken de hiçbir sosyal haklarını, güvencelerini vermeyip, kayıtsız çalıştırıp, ‘Bunun için de şükür diyerek’ şekillendirmek istiyorlar dedi.

KRİZE KARŞI BİRLİKTE VE ÖRGÜTLÜ MÜCADELE

Emekçilere yönelik bir savaş varsa bu savaşın sadece ekonomik olmadığını da belirten Sancar şunları dile getirdi: “Kadınlara uygulanan şiddet sistematik olarak bugün en hakim biçimi almıştır. Bir taraftan erkeklerin erkeklikleri kışkırtılıyor, öbür taraftan kadınların kadınlıkları bastırılıyor. İki cins birbirinin karşısına konumlandırılıyor. Dolayısıyla bu sistem erkeklerden tacizci, tecavüzcü, cani yaratan bir sistemken kadınlardan da mağdur yaratan bir sistem. Dolayısıyla sistemin eli kirlenmeden en yakınlarımız tarafından şiddete uğruyoruz. Öte yandan bu şiddeti besleyen şey ülkemizin içerideki ve dışarıdaki politikalarına ilişkili şeylerdir. Devlet erkek çocuklarını şehit, kız çocuklarını erkekleri bekleyen gözü yaşlı kadınlar olarak yetiştirmeyi teşvik ediyor.” Sancar son olarak krizin faturasının kadınlara ve emekçilere kesilmesinin önüne geçilebilmesi için ancak birlikte mücadele ederek ve hakları koruyarak mümkün olduğunu vurguladı.

KADINLARIN GÜCÜNÜ ÖRGÜTLÜ GÜCE DÖNÜŞTÜRMELİYİZ

Nuray Sancar’ın konuşmasından sonra kadınlar söz alıp tartıştılar. Emekli bir tekstil işçisi olan Filiz Tali, “Çıkan pek çok yasa var en başta da 6284 sayılı Yasa, ama hiçbir zaman tam olarak uygulanmıyor bu yasalar” dedi. Adliyelerde bizim görmediğimiz, duymadığımız bir sürü şiddet, istismar olaylarının davalarının görüldüğünü belirten Tali, “Kız çocuğunu dizine alırsan tahrik olursun gibi söylemler toplum tarafından normal karşılanıyor. Çocuk istismarına tepki verilmedikçe, istismara karşı mücadele edilmedikçe her gün isitsmar olayları da artıyor” diye konuştu.

Eğitim Sen Kadın Sekreteri Berna Yeşiltepe de istismar, kadın cinayeti gibi olaylardan kadınların tepkilerinin kitleselleştiğini ama bu kitleselliği örgütlü bir güce dönüştürememekten bahsetti. “8 Mart eylemleri, bombaların patladığı dönemde ‘Barış’ diyerek sokağa çıkan kadınlar vardı. Özgecan’ın öldürülmesi gibi olaylarda kadınlar kitlesel olarak sokağa çıkıyor. Ancak bunlar bir sonrakine evreye dönüşmüyor. Kadınların hak mücadelesi vermesi ivmesine çeviremiyoruz bu tepkileri, kitleselliği. Kadınların sokağa çıkması evet çok güzel, ama bir gün sonra şiddet, baskı devam ediyor. Kadınların bir aradalığına, örgütlü bir mücadeleye, kadınların dayanışmasına ihtiyacımız var” dedi.

Eğitim emekçisi bir kadın ise “Eğitim alanında çoğu şeye müdahale edemiyoruz. Her okula görevliler gönderdiler, gün içinde boş geçen derslerde ‘etik değerler’ adı altında dini eğitim veriliyor. Eğitim gericileşiyor ve bu gericileşmeye karşı da yeterince mücadele veremiyoruz. Kurumların vakıflarla anlaşmış olması bizi de zora sokuyor”diye konuştu.

Etkinliğe katılan kadınlar 25 kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü için çağrı yaptı ve “Kendi alanlarımızda evlerimizde okullarımızda hayatımızı değiştirmeliyiz” dedi.

İlgili haberler
Kocaeli’de kadınlar krizi konuştu: Yan yana gelmek...

Kadınlar Kocaeli'de krizi tartışmak ve çıkış yollarını konuşmak için yan yana geldi.

‘Krize karşı daha çok yan yana gelmeliyiz’

Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği krizin kadın hayatına yansımaları konulu bir söyleşi gerçekle...

AKP’li kadınlar krizin faturasını ödemekten ve kri...

AKP'li kadınlarla sohbetimizin gösterdiği çok önemli şeyler var; Kadınlar yaşamlarından memnun değil...