ekonomik kriz

Aynı iş merkezinde ama farklı firmada çalışan arkadaşım Sibel öğle arası koşarak geldi: ‘Kızzzz! Borsa düşmüş, niye düştü?’ Borsada az biraz parası var da. Başladım anlatmaya...

Beraber yürüdüğümüz kadınlar öfkeli. İktidarın ekonomi politikalarını hayatlarında bu kadar ağır hissederken sorumluluğun insanca yaşam talebiyle mücadele edenlere yüklenmesi öfkelerini büyütüyor.

Alışveriş yaparken ucuz indirimli ürünleri takip ediyor; öte yandan yemek yaparken ertesi günün yemeğini düşünüyordum. Bizden gülüşlerimizi çaldılar.

Bebek mamaları bir ayda yüzde 36 ile yüzde 125 arasında zamlandı.

Ülkenin en zenginlerinin tamamı bizim kadar vergi vermiyor. Üstelik onlara sık sık vergi afları geliyor, yeni yatırımlarla milyarlarca lira teşvik primi alıyorlar.

Bu masada yok yok! Gündemimiz bol: vergi kesintisi, bir işçi direnişinin öğrettikleri, toplu iş sözleşmesi deneyimi...

Bizi bu şartlarda çalıştıran patronlar ve hükümet asgari ücrete karar verecekler. Sendikalar yine ses çıkarmayacaklar ve biz yine sefalet içinde yaşayacağız.

Ankara Yenimahalle’de bir ev buluşmasında bir araya gelen kadınların gündeminde ağır çalışma koşulları, geçim sıkıntısı, yaklaşan seçimler, işyerinde ve ev içinde şiddet ve örgütlülük var.

Sorumuza kadınların cevabı ne mi oldu, röportajımıza buyurun…

Bir mahalle pazarında mikrofon uzattığımız kadınlar fiyatlardan da kışlık yapamamaktan da şikayetçi.

İzmir Balçova’da yan yana gelen kadınlar dertlerini döktüler, ekonominin gidişatının kendilerine etkilerini anlattılar…

Fahiş zamlar emekçilerin yaşamını zorlaştırıyor. Günlük 150 lira yevmiyeyle çalışan tarım işçilerinin durumu ise daha zor.

Bize 3 çocuk doğurun diyenler hani nerede? 3 çocuğum var ve çocuklarımı temiz, düzenli yetiştirmekte zorlanıyorum. Üstelik babasız büyütüyorum, bazen yokluğa yoksulluğa isyan ediyorlar baş edemiyorum.

Dersim’de yaşayan bir üniversite öğrencisi ve bir yeni mezun genç kadın ile yaşadıkları barınma sorununu anlattı.

Cumhurbaşkanı’na sefalet içinde yaşam savaşı veren emeklilerin tepkisi büyük. Emekli olabilmek için büyük savaş vermiş Ayşe* ve Sadife Utku anlatıyor…

Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneğinin, öğrencilerin okullarda bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek hakkının devlet tarafından karşılanması için başlattığı kampanya sürüyor.

Okumak için çalışmak zorunda kalan kadın öğrenciler sadece yoğun temponun altında değil, aynı zamanda giyimlerine karışılması gibi baskıların da altında eziliyorlar.

Yan yana gelmiş beş altı kadın sohbet ederken bir soru atılıyor ortaya, suratlarda belli belirsiz bir mimik, herkes birbirine bakıyor…

Emekçiler sadece ücretlerine zam talebiyle yetinemez, bu talebin iktidarın ekonomi politikalarına karşı mücadeleyle birleşmesi gerekir.

Kendi halimize, alım gücümüzün yerlerde sürünmesine mi üzülelim, küçük esnafın gözümüzün önünde yok olup gitmesine mi, bilemedim. Demek ki bir şeyleri hep beraber değiştirmenin zamanı gelmiş…
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.