25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nü vesile edip bir grup kadın işçiyle bir ev buluşması gerçekleştirdik. İş, ev, çocuklar, geniş ailenin tüm sorumluluklarını her yerde sırtında taşıyan kadınlar söz konusu olduğunda birkaç saatlik buluşma organize etmek, organize ettikten sonra planlandığı gibi gerçekleştirebilmek başlı başına bir iş gerçekten. Nitekim bizim buluşmamız da oldukça zorlu oldu. İş çıkışı mesainin yorgunluğu ile yan yana gelmişti kadınlar. Çoğu bir devlet hastanesinde taşerona bağlı çalışan işçilerdi. İşyerinde neler oluyorsa doğal olarak sohbet mutlaka oradan başlıyordu. Söz konusu sağlık alanı olunca, konuşulacak konu da bitmedi tabii. Sağlık alanında çalışanlar arasında oluşturulan ayrımlar, bunun neden olduğu sorunlar, mevcut sendikanın tutumu, kadro beklentisi ve ümidi konuştuğumuz konulardandı. Buluşmadaki kadınlar yemekhane çalışanıydı; sağlık sisteminde yaptıkları işin değersiz görülmesi, ağır ve yoğun çalışma tempolarının olmasına rağmen “Ne yapıyorsunuz ki 4 saat çalışıyorsunuz zaten” diye emeklerinin görünmez hale getirilmesinin ne kadar zorlarına gittiğini anlattılar. Çalıştıkları işyerinde hem sendikada hem de işçilerin kendi arasında sıkı bir ilişkisi, bir örgütlenme eğilimi olmaması sonucuna geliyordu söz her defasında. Birliktelik olmayınca sorunlarının da çözülemediği, kadınların da dile getirdiği bir tespit olsa da bu birlikteliğin kurulmasının önünde çokça engel olduğunu düşünüyorlar.
Sağlık sistemini konuşurken düşük ücretler, geçim derdi ve gidişatın nasıl değişebileceği de de tabii ki kadınların gündemi oluyor. Seçimler ve seçimden beklentilerini de dile getiren kadınlar AKP karşısında birlik olmak gerektiği ifade ederken, bu birlikteliğin nasıl olacağını da sorguluyorlar. Ağırlıklı olarak altılı masanın etrafında birleşmek gerektiğini düşünen kadınlar, ekonomik politikalarına gelince altılı masanın bu konudaki yetersizlikleri ve emekçilere ekonomik bir kurtuluş programı sunmaktan uzak olması konusunda hemfikir. Altılı masa ve sosyalist örgütlerin ilişkisi de gündem olurken sosyalistlerin birliğinden haberi olan kadınlar olsa da işyerlerinde bu birlikteliğin pek bilinmediğini ifade ediyorlar.
EV İÇİNDEN İŞYERİNE ŞİDDET DÖNGÜSÜ
Buluşmada kadına yönelik şiddeti de konuştuk. Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinin 2021 yılı başında hazırladığı “şiddet raporu”nu https://ekmekvegul.net/gundem/siddetin-mahalle-analizi-esenyalida-kadinlar-bir-yilda-neler-yasadi değerlendirerek burada yer alan değerlendirmeler üzerinden özellikle işçi ve yoksul kadınların şiddet deneyimlerini, sonuçlarını ve devletin görevlerini ele aldık. Rapordan bölümler okurken kadınlar da sıkça kendi deneyimlerini ve yakın çevrelerindeki kadınların deneyimlerini paylaştılar. Kendi yaşadıkları şiddeti anlatırken ekonomik şiddet, özellikle çalışmasına izin verilmeme ve banka kartını elinden alma neredeyse kadınların tamamının yaşamış olduğu bir şiddet olarak karşımıza çıktı. Yine kadını kontrol altında tutmak için sürekli baskı yapmak, takip etmek, cep telefonu üzerinden kontrol etmek, telefona casusu yazılım indirmek gibi uygulamaların ne kadar sık yaşandığı toplantıda vurgulanan konulardandı. Toplantıda katılan her kadının mutlaka ya kendisi ya da çok yakın çevresinde böyle bir takip hikayesi vardı. Ekonomik koşulların, yoksulluğun, işyerinde şiddetin, işini kaybetme kaygısının da yaşanılan şiddeti derinleştirdiği ve kadınların ses çıkarmasını zorlaştırdığı da konuşulan konulardandı. İş kaybetme korkusu ile işyerinde yaşadıklarına kimi zaman ses çıkaramadıklarını aktaran kadınlar, tek başına değil hep birlikte ses çıkartabilecek bir güç olmanın gerekliliğini vurguladılar. Tüm kadınlar her konuda ve her ortamda kadın dayanışmasının önemli olduğu konusunda da hemfikirdi.
Görsel: Freepik
İlgili haberler
Meğer ne çok şiddete uğramışız da sessizliğe gömül...
‘Sanki şiddet mağdurları toplanmışız, meğer ne çok tacize, şiddete uğramışız da sessizliğe gömülmüşü...
BEKEV kadınları sahnede: Kendimizi yeniden yaratma...
Nuriye Erdoğan Buca Evka 1 Kadın Kültür ve Dayanışma Evi Derneği üyesi kadınların Narlıdere’de sahne...
Asgari ücret yoksulluk sınırının altında olmamalı
Her malın fiyatı sürekli artıyor. Her molada sürekli bu artan fiyatlar konuşuluyor. İşçiler o yüzden...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.