Edilecek şükür mükür kalmadı!
Kendi halimize, alım gücümüzün yerlerde sürünmesine mi üzülelim, küçük esnafın gözümüzün önünde yok olup gitmesine mi, bilemedim. Demek ki bir şeyleri hep beraber değiştirmenin zamanı gelmiş…
Annemin ilaçlarını yazdırdım aile hekimine. Birkaç rahatsızlığı nedeniyle, sürekli kullanmak zorunda olduğu, yaklaşık iki-üç ayda bir, rutin olarak yazdırdığımız ilaçlar. Oradan eczaneye uğradım. İlaçlar için eczaneye ödediğim fark ücreti, geçen sefer ödediğimin tam tamına iki buçuk katı. Bununla bitmiyor tabii. Eczaneye ödediğimiz miktarın yaklaşık dörtte biri de annemin emekli maaşından kesilecek. Annemin emekli maaşına gelen zam ise yüzde otuz. Elektriğe, gaza, ilaca, gıdaya, şusuna busuna, bokuna püsürüne gelen zam en az yüzde yüz. Giyimi filan hiç katmıyoruz bile. Gezmeyi tozmayı zaten unuttuk!
Sinire kesmiş vaziyette bakkala uğradım. Otuz küsur yıllık mahalle bakkalımızın, son haftalarda, her gidişimde daha da boşalmış bulduğum raflarına içim burkularak göz gezdirdim. “İyi ki annem pandemi yüzünden dışarıya çıkmıyor da kaç senelik bakkalımızın son birkaç ayda ne hale geldiğini görmüyor” diye düşündüm. Alt rafta kalmış, son iki tane altılı maden suyunu aldım kasaya gittim. Kasanın arkasındaki sigara bölümü de bomboştu. “Sigara da mı satmıyorsunuz artık” dedim şaşkınlıkla. “Onu da bıraktık abla” dedi. “Ee… ne olacak böyle” dedim dükkândaki bomboş rafları gösterip. “Sattığımız malın yerine yenisini alıp koyamıyoruz ki abla” dedi sıkıntıyla. Hayret ettim sızlanmasına. Hiç şikayet etmezdi normalde. Hep çok şükür, çok şükür der dururdu. “Hayırlısı olsun kardeş” dedim. “Pek hayırlı olacağı yok abla” dedi. Aynı miktardaki maden suyuna, bir ay önce verdiğim paranın tam iki katını ödedim. İyi işler dileyip çıktım bakkaldan.
Kendi halimize, alım gücümüzün yerlerde sürünmesine mi üzülelim, küçük esnafın gözümüzün önünde yok olup gitmesine mi, bilemedim. Bizim bakkal İsmail bile böyle konuşuyorsa, demek ki bıçak kemiğe değmeye başlamış dedim kendi kendime. Demek ki bir şeyleri hep beraber değiştirmenin zamanı gelmiş…
Fotoğraf: Evrensel
İlgili haberler
Geçim sıkıntısı kadınların sırtına nasıl biniyor?
Dersim’de 135 kadınla yüz yüze yapılan ankette ve Kocaeli’de kadınlarla yapılan anket görüşmelerinde...
Geçim derdi ‘İyi ki çocuk sahibi olmamışım’ dedirt...
Düdüklü tencerede biriken buhar ısısı gibi kadınların sabrı da öyle birikmiş. Herkes patlayacak yer...
Artan geçim sıkıntısıyla, zamlarla kadınlar nasıl...
İstanbul Şişli'de kadınlara mikrofon uzattık ve artan geçim sıkıntısıyla, gün aşırı gelen zamlarla n...
Önceki haber
Sıradaki haber
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.