ekonomik kriz
Çocuğuna süt alamayan, yumurtanın bir kolisine parası yetmeyince yarısını alan, bu yoksulluğa karşı ‘Delirsek mi acaba!’ diye düşünen... Ankara’nın iki mahallesinden kadınların yoksullukla imtihanı.
‘Eskiden verilen zamları düşününce bu zamma sevinenler var ama verilen zam giderden az olduğu için bu zam hiçbir işe yaramadığını görecekler. Yılbaşından sonra her şeye daha çok zam gelecek.’
Salgın sürecinde 520 kadının yoksulluk, şiddet, taciz ve istismar şikayetleriyle başvuruda bulunduğu Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği rapor hazırlayıp hükümete seslendi.
Gazi Mahallesi perşembe pazarında ve halk ekmek kuyruğunda kadınlara 2021 yılından ne beklediklerini sorduk. İşte cevaplar...
‘Gelir adaletsizliğinin önüne geçip ‘Dur’ demedikçe, hakkımız olanı ısrarla istemedikçe, hâlâ bu asgari ücreti belirleyen tuzu kuruların insafına kalmaya devam edeceğiz’
Doç. Dr. Elif Karaçimen: Borç ödeme sorumluluğunun emekçiler için sonuçları düşük ücretlerle çalışmayı kabul etmek, daha fazla mesaiye kalmak ve vasıfsız işlerde çalışmak şeklinde gerçekleşmektedir.
Hükümet bütçe görüşmelerinde ülkenin açlık ve yoksulluk gerçeğini yok saysa da boğazına kadar borç, sömürü ve fakirliğe batmış kadınlar haykırıyor: Artık nefes alamıyoruz!
İstanbul Sultangazi ilçesi Gazi Mahallesi’nde kadınlar ucuz ekmek için halk ekmek kuyruğunda iki saat bekliyor. Aynı mahallede pazara çıkan kadınlar da hiçbir şekilde geçinemediklerini söylüyor.
Ev işçisi İnci, pandemiyle birlikte işsizler ordusuna katıldı. İlkolula giden bir oğlu olan İnci’nin eşi ise işçi. Pandemiyle derinleşen ekonomik kriz ise bugün yaşamlarını çok daha sarsmış durumda.
Antalya’dan esnaf kadınlar pandemi sürecinde yeterli destek görmediklerini, çektikleri kredileri dahi ödeyemez hale geldiklerini, krediyi kredi ile kapattıklarını anlattı.
Kovid-19 pandemisi nedeniyle çalışma koşulları daha da ağırlaşan tarım işçisi kadınlar erkeklerden daha fazla iş yaparken kendileri 80 lira erkekler 120 lira yevmiye alıyor.
Pandemi süreci işçileri işten atma, ücretsiz izin, yoksullaşma gibi tehlikelere daha da yaklaştırırken kadınlar da bu ihtimaller üzerine evde B planları yapıyor, tasarruf tedbirleri uyguluyor.
Pandemi sürecindeki ücretsiz izin uygulaması fiili işsiz sayısını da arttırdı. İşsiz nüfusun büyük bir kısmını oluşturan kadınlar herkesin borç içinde, krediye bağımlı bir şekilde yaşadığını söylüyor.
DİSK-AR’ın hazırladığı ‘Salgın Günlerinde Asgari Ücret Gerçeği Araştırması’nda kadın işçilerin yarısının asgari ücrete ya da asgari ücretten daha düşük bir ücrete çalıştığına dikkat çekildi.
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer bebek bakımına ilişkin harcamaların 6 ayda ortalama yüzde 12, bir buçuk yılda ise yüzde 61 oranında arttığını açıkladı.
Asgari ücreti belirleme toplantıları sürürken Gebze’den kadın işçilerle anlatıyor: Mesaiye kalmak, durumu kurtarmak için çırpınıyoruz. Ücretsiz izine çıkarılanların haddi hesabı yok.
Bursa’da farklı fabrikalarda çalışan kadınların asgari ücret düzeyine dair fikri 3 bin 500 ile 5 bin TL arasında değişiyor. Gerekçeleri de çok açık: Geçinemiyoruz!
İki göz odada yaşayan üç çocuklu aile marketin son kullanma tarihi geçmiş, çöpe atılanlardan yemek yapıyor, halk pazarı kaldırılınca yerdeki meyveler topluyor. Bebek için alelade bez kullanılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Evimize ekmek götüremiyoruz’ diyen esnafın sözlerini ‘abartılı’ olarak nitelerken Samsun’da bir kadın 3 günlük bebeğini yoksulluk sebebiyle sokağa bıraktı.
Pendik’e bağlı Esenyalı Mahallesi’nde yaşayan kadınların anlattığı ülkede yoksulluğun boyutlarını ortaya koydu. Kadınların ortak noktası ise muhtaç olmaları.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.