2021 yılı için yeni asgari ücretin 2 bin 825 lira olarak belirlenmesiyle birlikte asgari ücret tartışmaları patronlar için son bulsa da işçiler açısından geçim mücadelesiyle birlikte sürüyor. İşçiler asgari ücret artışının yeni yıl zamlarıyla birlikte eriyeceğini düşünse de bir kısmı “Kötünün iyisi” görüşünde. İşçiler, sendikalara da kendilerinden taraf gereken tepkiyi göstermedikleri için tepkili. Bakan Selçuk “İşçimizi ezdirmedik” açıklamasını yaparken bizler de asgari ücretle geçinen işçi kadınlarla yeni asgari ücreti konuştuk. 

‘3 BİN VERSE NE OLACAK HİÇBİR ŞEY ALAMADIKTAN SONRA’

Görüştüğümüz kadınlardan ilki “Tam bir rezillik, kepazelik değil mi?” sözleriyle karşılıyor yeni asgari ücreti. Kendisi için bir beklentisinin olmadığını söyleyerek tepkisini şöyle paylaşıyor: “Ben sabaha kadar uyuyamıyorum, ne olacak bu milletin hali diye düşünüp duruyorum. Zehir zıkkım olsun, 3 bin lira verse ne olacak 4 bin lira verse ne olacaktı! Bir şey alamadıktan sonra, bir izne çıkamadıktan ya da sosyal bir hayatın olmadıktan sonra? Bir köyüme gideyim desem neyle gideceğim? 5 seneden fazladır gitmiyorum, günahtır yahu”. Sonrasında çantasından son market alışverişinde aldığı fişi göstererek “Bakın 256 lira tutmuş ve bunlar sadece 3 poşet. İçinde kaydadeğer yağ ve yumurta var sadece” sözleriyle verilen zammın yetersiz olduğunu düşünüyor.

 ‘BİZDEN ALDIĞINI ZAM OLARAK VERDİ’

Bir hastanede çalışan başka bir işçi kadın asgari ücrete 500 lira zam yapılsa da hiçbir şeye yetmeyeceğini söylüyor. Yeni asgari ücrete ilişkin işyerindeki işçilerin tepkili olsa da bir kısmının “Hiç yoktan iyi” diye düşündüğünü söylüyor. Sözleri şöyle: “Ne verdi ki ne aldı? Nereden yeterli olacak? Bir de vergi diliminden kesiyor her ay, bizden aldığını zam olarak verdi. İş yerindeki arkadaşların çoğu tepkili ama ilk defa 500 lira zam yapıldı diyen de var, markettekilere yapılan zamları görmüyorlar da 500 liraya seviniyorlar diyen de”.

KÖTÜNÜN İYİSİ
OSTİM’de çalışan bir kadın işçi ise bu asgari ücretten memnun olmadığını belirtiyor. “Mutlu değilim de kötünün iyisi yine” oluyor ilk sözleri. Daha düşük bir artış beklediklerini, bu zamma sevinen bile olduğunu şöyle anlatıyor: “Bu kadar kötünün içinde bunu da yapmasalardı halimiz ne olurdu? Bunu bile beklemiyorduk ki. İş yerindeki diğer arkadaşlarımla konuşmaya çalışıyorum, neredeyse herkes yalan dolan karnımız doysun diye düşünüyor. Herkes kendi derdine düşmüş. Bu zamma sevinen bile var, bayiideki ekmeğe bile zam geldi. 1 liradan 1.25 liraya çıktı. Bize bu 500 lira zammı vermeden önce zaten alabileceği kadar aldı bizden. Ben tek başıma yaşayan bir kadın olduğum için daha da zorlanıyorum bence. Benim evime gelir getiren bir ben varım. O yüzden beni daha çok ilgilendiriyor. Mücadeleyi tek başıma vermeye çalışıyorum. Bu da yaşamaksa üstü kalsın arkadaş!”

‘SENDİKALAR VİCDAN RAHATLATMA DERDİNDE’

Konuştuğumuz bir başka işçiye belirlenen yeni asgari ücretle ilgili ne düşündüğünü sorduğumuzda hükümetin yanı sıra sendikalara da tepkili. Şöyle konuşuyor: “Açıkçası hiçbir şey düşünemiyorum açıklanan asgari ücret hakkında. Türk-İş Başkanı da çıkmış ‘En azından 100 lira fazla olsaydı, vicdanımız rahat ederdi’ diyor. Hiç konuşmasınlar, milletle resmen dalga geçiyorlar. O ancak kendi vicdanını rahat ettirmeye çalışıyor! Market ürünlerinin fiyatları aynı yerde dursa yine bir nebze tamam diyeceğiz ama onlar da sürekli artıyor. Hükümet olarak asgari ücrete zam yapamıyorsan o zaman giderlerimize de zam yapma. Zaten bir yerden veriyor, bir yerden alıyor. Asgari ücreti vergiden de muaf tutmuyor. Bari kesinti yapma da elimize nakit geçsin. Böyle orantısız bir düzen var ortada, zengin aşırı zengin fakir aşırı fakir. Orta direk diye bir şey kalmadı ortada”.

‘YILBAŞINDAN SONRA 500 LİRA BUHAR OLACAK’

Görüştüğümüz başka bir hastane işçisi asgari ücretten memnun kalmanın mümkün olmadığını söylüyor. Yılbaşından sonra giderlere gelecek zamları hatırlayan işçi şöyle anlatıyor: “Eskiden verilen zamları düşününce bu zamma sevinenler var ama verilen zam giderden az olduğu için sevinenler bu zammın hiçbir işe yaramadığını görecekler. Yılbaşından sonra her şeye daha çok zam gelecek. O zaman 500 lira zam buhar olup uçacak. İktidarı destekleyen insanlar ‘Çok zam verdi’ diyerek seviniyorlar ama bir ayçiçek yağı 70 lira olunca bu zammın hiçbir anlamı olmadığını anlayacaklar”.

‘SENDİKALAR DA YANDAŞ’
Asgari ücretin danışıklı dövüş şeklinde belirlendiğini söyleyen işçi, sendikaların tepkisinin de yetersiz kaldığı görüşünde. Şöyle anlatıyor:: “Kim ne derse desin bu asgari ücret anlaşması iş insanlarıyla konuşulup anlaşıldığı için zaten asgari ücreti hiçbir zaman bizim istediğimiz düzeye çıkarmayacak. Çünkü ortam bunu gerektiriyor onlara göre. Sendikaların da tepkisi yetersiz kalıyor. Bir tek DİSK tepki veriyor ama DİSK tek başına ne yapabilir ki? Diğer sendikaların da tepki göstermesi lazım ki bir sonuç alınsın. Ama sendikalar da yandaş. Bu yüzden aslında bu asgari ücret tartışmalarındaki çözüm üretimde yatıyor. Dışarıya bağımlı yaşamasak, ülkemizde üretim yapabilsek bu para bize az gelmez”.

Fotoğraf kaynak: Evrensel