İzmir Atatürk Mahallesi’nde yaşayan ve pandemi öncesinde evlere gündeliğe giden İnci Çerkez pandemiyle beraber işsizler ordusuna katıldı. Eşi fabrika işçisi olan Çerkez’in ilkokul üçe giden bir de oğlu var. Pandemiden önce de geçim sıkıntı yaşadıklarını anlatan Çerkez, işsiz kalmasıyla ekonomik olarak daha zor zamanlar geçindiklerini dile getirdi.  

Asgari ücret görüşmelerinin yapıldığı şu günlerde “Her şeye zam yapılıyor, işçilerin maaşına da zam yapılmalı” diyen Çerkez, üç kişilik bir ailenin gelirinin en az 4 bin 500 lira olması gerektiğini, bu paranın da özel ihtiyaçlar dışında kira, fatura, temel yiyecek maddelerine kıl payı yeteceğini söyledi.

‘HER ŞEYE ZAM GELİYOR, FAKAT ASGARİ ÜCRETE ZAM YOK’

“Kira, elektrik, su fatura her şeye zam geliyor, fakat asgari ücrete zam yok. Markete gittiğimde fiyatlar sürekli değişiyor. İnsanlar çok zor geçmiyor. Kiralar 1500 liradan başlıyor. Alınan ücretle hangisini ödeyelim? Eskiden pazara gidiyorduk 100 lira ile pazar arabasını dolduruyordum ama şu an onu yapamıyorum. 100 lira ile ne alacağım? Bir peynirin kilosu 60 lira, yumurtanın tanesi 1.25 lira. Eti ve diğer ürünleri zaten alamıyoruz. Ekmek ve yumurta bile pahalı artık. İki kişinin günde yumurta, peynir, zeytin gibi standart bir kahvaltısı 20 liradan fazla” diyen Çerkez, bu masrafların içerisinde giyim, sosyal aktivitenin de olmadığına dikkat çekti.

‘NEDEN ACI REÇETEYİ BİZ ÇEKELİM?’

Cumhurbaşkanının açıkladığı acı reçeteye ilişkin Çerkez, “Cumhurbaşkanı, bakanlar, vekiller 5 ay maaşlarını bağış yapsınlar o zaman bizlerde bu sisteme uyarız. Onların aldıkları maaşlarla kaç aile geçinir. Kendileri yiyip, içip, geziyor, neden acı reçeteyi biz çekelim? Zaten her şeye vergi ödüyoruz. İşçiyi bir ay çalıştırıyorlar hakkını ödemiyorlar bir de yetmezmiş gibi verdiği parayı vergilerle, zamlarla geri almaya çalışıyor” dedi.

‘ÖZEL HASTANEYE VERECEK PARAMIZ YOK’

Kendinin rahatsızlıkları olduğunu annesinin ise kronik kalp ve şeker hastası olduğunu söyleyen Çerkez, “Sadece virüsten dolayı değil hastaneler çok dolu sıra alamıyoruz. Gözümden rahatsızım, gidip basit bir göz muayenesi olamıyorum, yer yok. ‘Özel hastanelere git’ deniyor ama biz devlet hastanelerinden hizmet almak istiyoruz. Özel hastaneye verecek paramız yok. Bu ülkede paran varsa yaşarsın, muayene olursun, paran yoksa ölürsün” diyerek sağlık sisteminden memnun olmadığını ifade etti.

EBA’DAN EĞİTİM YETERLİ DEĞİL’
Çocuğunun aldığı eğitimden de memnun olmadığını dile getiren Çerkez, “Çocuklara EBA’dan eğitim veriliyor, yeterli gelmiyor. İstediğimiz gibi çocukların eğitimine destek veremiyoruz. Her gün internet bağlantısı kopuyor, EBA kesiliyor. Sistem bu, çok büyük eksikler var. Çocuklar sağlıklı derse giremiyor. Zaten ders süresi 20 dakika, bunun 10 dakikası sisteme girmekle geçiyor, öyle olunca derse katılamıyor. Çocuğum ayrıca dikkat sorunu yaşamaya başladı. Buna çözüm bulunması lazım” diye konuştu.
“Toplumsal olarak sesimizi çıkarmazsak güçlü olan baskı yapmaya devam eder. Toplum olarak iyiye gitmiyoruz” diyen Çerkez, “İşçilerin birlikte olmasından korkuyorlar. Daha iyi şartlarda yaşamak için işçiler ve sendikalar bir arada olsa haklarımızı kazanabiliriz” diye konuştu.