Ankaralı kadınlar: Haklarımız ve hayatlarımız için buluşuyoruz!
Ankara Kadın Platformu, 25 Kasım programını açıkladı. Kadınlar, şiddetin, yoksulluğun, işsizliğin, savaşın karşısında; hakları ve hayatları için seslerini yükseltecek.


Ankara Kadın Platformu 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü için etkinlik programını açıkladı. Eğitim Sen 2 No’lu Şube’de yapılan basın toplantısıyla açıklanan programa göre kadınlar 25 Kasım Pazar günü saat 14.00’de Sakarya Caddesi’nde buluşarak şiddetin, yoksulluğun, işsizliğin, savaşın karşısında; hakları ve hayatları için seslerini yükseltecek. Açıklamayı yapan, Yurdagül Çabat Boztaş, 25 Kasım 1960’ta Dominik’te Mirabel kız kardeşlerin diktatörlük askerleri tarafından katledilmesinin üzerinden 58 yıl sonra hala kadınların aynı şiddeti yaşadığını söyledi. Ülkede yaşanan şiddet ve kriz ortamına dikkat çeken, Boztaş “Şiddet, aynı zamanda çalışma yaşamının güvencesizleştirilmesiyle, ağırlaşan yaşam koşullarıyla, ücret eşitsizliğiyle, hiçbir sosyal haktan yararlanamamakla, haksız işten atmalarla, esnek, güvencesiz çalıştırılmayla katlanarak artıyor. Kadınlar giderek yoksullaştırılıyor, giderek sosyal güvenlik ağları dışına çıkarılarak aile kurumunun içine hapsedilmeye çalışılıyor” dedi.

‘HAKLARIMIZDAN VAZGEÇMEMİZ SÖZ KONUSU OLAMAZ’
Kamuoyunda ‘Boşanmaların Önlenmesi Komisyonu’ olarak bilinen Meclis araştırma komisyonunun 2016 yılında hazırladığı raporla, kadın ve çocuk haklarına törpülemeye yönelik olarak gündemine aldığı önerilerin birer birer hayata geçtiğini söyleyen Boztaş, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin girişimlere dikkat çekti. Yasanın şiddetle mücadelede devlete yüklediğini sorumluluk yüklediğini ve AKP’nin de bu konuda hesap vermek istemediğini belirten Boztaş, “Bu yasalar her şeye rağmen bizlerin güvencesi. Elde ettiğimiz haklarımızdan vazgeçmemiz söz konusu olamaz” dedi.

ESAS NEDEN BOŞANMALARI ENGELLEMEK
Komisyonun önerilerinden birinin de nafaka hakkının sınırlandırılması olduğunu kaydeden Boztaş, AKP’nin yasal hakkı olan nafakayı alamayan kadınlar varken, ödediği nafaka nedeniyle mağdur olduğunu iddia eden erkeklerin sorunlarını çözmeye çalıştığını söyledi. Nafaka düzenlemesinin değiştirilmesi çabalarının esas nedeninin boşanmaları engellemek olduğunu vurgulayan Boztaş, “İktidar neden kadınları aile içinde kalmaya mecbur bırakmak için bu kadar çaba sarf eder? Çünkü “aile” iktidarlar tarafından yoksulluğu yönetebilmenin, günlük yaşamı ‘olağan’ ve ‘yönetilebilir’ hale getirmenin yani kontrol edebilmenin en önemli dayanağıdır” şeklinde konuştu.

‘ŞİDDETLE MÜCADELE İÇİN DAYANIŞMAYA İHTİYAÇ VAR’
Kalıcı hale getirilen OHAL ile temel hakların askıya alınarak şiddetin temel araç haline getirildiğini belirten Boztaş, bunun kadına yönelik şiddet faillerine de güç verdiğini söyledi. Kadınları aşağılayan açıklamaların, kadın düşmanı uygulamaların ve kadına yönelik şiddetin, tacizin, tecavüzün cezasız kalmasının, hem şiddetin dozunu hem de şiddete maruz kalan kadın sayısını artırdığına dikkat çeken Boztaş, kadın mücadelesinin sesini kısmak amacıyla, kadın ve çocuk hakları için yıllardır mücadele veren derneklerin kapatıldığını, seçilmiş kadın siyasetçilerin tutuklandığını söyledi, artan milliyetçi, muhafazakâr, cinsiyetçi politikalar sonucu LGBTİ+’lere yönelik saldırıların da her geçen gün artarak devam ettiğini ifade etti. Kadına yönelik şiddetle ilgili farkındalığın artması, kadınların şiddeti uygulayandan kurtulabilmesi ve hukuki olarak mücadele etmek için dayanışmaya ihtiyaç olduğunu vurgulayan Boztaş, “25 Kasım’da da tüm dünyada, şiddete karşı mücadele için ve dayanışmak için kadınlar olarak alanlarda bir arada olacağız” dedi.


İlgili haberler
GÜNÜN ÖNERİSİ: 25 günde 25 film

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününe kadar her gün izleyebileceğiniz k...

Mirabel kardeşlerin bize öğrettiği

25 Kasım haftası Derneklerinde yaptıkları etkinliklerle bir araya gelen Buca Evka 1 Kadın Kültür ve...

25 KASIM’A DOĞRU: Şiddete karşı haklarımızı ve eme...

Krizin etkisiyle haklarımıza saldırılar ve kadına yönelik şiddetteki artış tesadüf değil. 25 Kasım’d...