Bircan üniversitede okuyor, evlenmek için okulunu dondurmuş. Kist sebebiyle yumurtalıklarından birini kaybetmiş, “Diğerini de kaybederim, çocuğum olmaz” kaygısıyla evlenmiş. Mardin’den İzmir’e gelin gelmiş. “Ben, İzmir gibi bir yerde yetiştikleri için anlayışlı olduklarını düşündüm. Okula devam ederim diyordum. Keşke konuşulsaydı. Geri zihniyetli bir aileye denk geldim” diyor Bircan. Mardin’de yaşarken açık olduğunu söyleyen Bircan evlendikten sonra kapatıldığını söylüyor.
Biri 9, diğeri 7 yaşında 2 çocuğu olan Bircan “Ekonomik sorunlardan dolayı hiçbir gelecek yok çocuklar için. Eşim lise mezunu, İŞKUR’a başvuruyor ama iş yok” diyor. Çocuklarının geleceği için her şeye katlandığını, çocuklarının eğitimli bireyler olmasını istediğini söyleyen Bircan eşinin çalışmasına, sekreterlik belgesi almasına izin vermediğini anlatıyor. Evlerinde hiçbir şey olmadığını, komşularının desteğiyle evini kurduğunu söyleyen Bircan “Ben de çalışsam en azından bir evimiz olurdu, çocuklarımıza güzel bir gelecek sağlayabilirdik” diye konuşuyor. Çocuklarının üç dört yıldır her yaz denize gitmek istediğini ama ekonomik koşullardan dolayı götüremediklerini söylüyor.
Yurtdışına ceket ihraç eden bir firmaya evden çalışan Bircan haftada sadece 100 lira alıyor. “Sabah kalktığımda boncukların ışıltısından, uykusuzluktan gözlerim yanıyor” diyen Bircan’ın eşinin ise boyacılık yaptığı için bir hafta çalışıyorsa 10 gün işi olmayabiliyor.
“İnanır mısınız ben kızıma geçen yıl köyden gelen peyniri, ekmeğe katıp göndermiş bir insanım. Yazık değil mi bu çocuğa…” diye çocuğunu nasıl boş beslenme çantası ile okula gönderdiğini anlatıyor.
Ekmek ve Gül’ün çağrısını yaptığı bir öğün ücretsiz yemek kampanyasıyla kadınların mücadelesiyle okul öncesinde yemek hakkının kazanıldığından yarı dönem ücretsiz yemeğin verildiğinden bahsettiğimizde Bircan, “Vallahi yaparız!” diyor. Bircan, “Asarlık’ta kadınlara yönelik iş açılsa, küçük atölyeler kurulsa, kadınlar kendi ayakları üzerinde dursa; bu beyler kadınların ciddiyetine varır” diyor.
'MASRAFLAR YÜZÜNDEN EŞİM OĞLUMUN OKUMASINI DEĞİL ÇALIŞMASINI İSTİYOR'
Ayşe’nin ise 3 çocuğu var. Ailesi okula göndermediği için kendi çabasıyla öğrenmiş okumayı Ayşe. “Telefonu kullanabiliyorum ama yazamıyorum. Yazmayı öğrenmek isterdim. Günlük tutup yaşadıklarımı yazardım, içimi dökerdim” diyor. Eşi inşaatta çalışıyor. Kirada oturduklarını ekonomik sıkıntılardan ve masraflardan dolayı eşinin, liseye giden oğlunun okumasını istemediğini, işe girip çalışmasını istediğini söylüyor.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Okullarda 1 öğün ücretsiz sağlıklı yemek talebi ye...
Yazı İşleri Üyemiz ve Emek Partisi Milletvekili Sevda Karaca ile yeni eğitim-öğrenim dönemi öncesi ç...
Dernek sohbetleri: Kirayı mı, ücretlerin asgari üc...
Son süreçte asgari ücreti belirlenmesi ve ardından işçilerin, emekçilerin yükselttiği ‘ek zam’ taleb...
Avrupa’nın bedeli: Kaçak çalışma
Özel hiçbir harcama yapılmıyor. İngiltere’de televizyon izlemek bile özel bir lisans gerektiriyor me...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.