EÜ hastanesi işçisi kadınlar: Enflasyon karşısında alacaklarımız eridi
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde çalışan Türk-İş’e bağlı Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası İzmir Şube üyesi işçiler hakları için tekrar harekete geçti. İşçilerle taleplerini konuştuk.

EÜ’de çalışan işçiler, geriye dönük alacaklarının ödenmesi talebiyle eylemde. Ek iş yaparak geçimlerini sağlamak zorunda kaldıklarını anlatan kadın işçiler, alacaklarının enflasyon karşısında eridiğine dikkat çekerek, sözlerin tutulmasını, alacakların ödenmesini istiyor.

Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde çalışan Türk-İş’e bağlı Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası (Sağlık-İş) İzmir Şube üyesi işçiler, toplu iş sözleşmesiyle bağıtlanan geriye dönük alacaklarının ödenmesi için ağustos ayında 8 gün boyunca iş bırakma eylemi yapmıştı. Verilen söz üzerine eylemlere ara veren işçiler, sözlerin tutulmaması üzerine tekrar harekete geçti. Kadın işçiler de rektörlük önünde yapılan eylemlerde yerini aldı. Okulların açılmasıyla masrafların ikiye katlandığına dikkat çeken işçiler, maliyeden gelen paranın nerede olduğunu soruyor?

‘TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI’

10 yıldır Ege Üniversitesinde çalıştığını söyleyen Ayşegül Köprülü, geçtiğimiz ay yaptıkları iş bırakma eylemlerini hatırlatarak, “Alacaklarımızın ödeneceği söylendi, tarih verildi, bu nedenle eylemleri sonlandırdık. Ancak verilen sözler tutulmadı. Kişi başı 45-55 bin lira alacağımız var. Biz yıllarca asgari ücretin altında çalıştık. Artık tahammülümüz kalmadı, haklarımızı istiyoruz” dedi.

Ayşe Eser, 13 yıldır çalışıyor. Eser, “Verilen sözler tutulmadığı için buradayız. Pandemi sürecinde canla başla çalıştık. Şimdi de emeğimizin karşılığını istiyoruz” dedi. Hakkında tutanak tutulduğunu söyleyen Eser, “Sendika konuyla ilgileniyor, mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.

6 AYLIK ÖDEME DURUYOR

17 yıldır EÜ Hastanesinde çalışan Ayten Mutlu ise rektörlüğün hiçbir açıklama yapmadığını ifade ederek, “Ödemeler için sürekli tarih veriyordu, en son geçtiğimiz cuma yatacaktı paramız. O da olmadı, sürekli tarih veriyor ama sözünde durmuyor. Ekim, kasım, ocak ödemesi yapıldı. Ocaktan hazirana kadar olan ödemeler yapılmadı. Bir süre asgari ücretin altında kaldık. Düşünün asıl maaşımızı haziran ayında almışız. Neredeyse bir yıl maaş ödemelerimiz eksik yapıldı ya da yapılmadı. Minimum 45 bin TL alacağımız var. Sözlerinde dursunlar, biz sadece geriye dönük alacaklarımızı istiyoruz. Biz de huzurlu çalışmak istiyoruz. Ben kurumumu seviyorum, işimi de çok seviyorum ama huzurumuzu kaçırıyorlar” diye konuştu.

‘ÇEREZ PARASINA ÇEVİRDİLER’

Alacaklarının enflasyon karşısında eridiğine dikkat çeken Mutlu, “Ek işe gidiyorum ama çocuğumun haberi yok. Duyarsa üzülür diye söylemiyorum. Ev temizliğinden, bulaşık yıkamaya nerde ne iş bulursam gidiyorum. Mecburum, başka çarem yok. Biz bu koşullarda ayakta kalmaya çalışıyoruz, sözleşmemiz biteli 7-8 ay oluyor. Çerez parasına çevirdiler alacaklarımızı. Araya deprem girdi amenna, zor günler yaşadık ama yeter artık. Bugün okullar açıldı, yakında üniversiteler açılacak, üniversiteye giden çocuklarımız var, kayıt paraları var. Biz bu paraya çok güveniyorduk. Zor durumdayız, geçinemiyoruz. Yani çocuklarımızın yüzüne bakamıyoruz artık” dedi.

‘MALİYE GÖNDERDİ AMA İŞÇİYE ÖDENMEDİ’

“Arkadaşın dediği gibi biz bir pandemi süreci yaşadık ve en ön saftaydık, bizim arkadaşlarımız da öldü. O zaman alkışlıyorlardı. Şimdi ne oldu?” diye soran Mutlu şunları söyledi: “Bunu hak etmiyoruz. Biz sadaka istemiyoruz, şu anki talebimiz zam da değil. Çalıştığımızın karşılığını istiyoruz. Sen onu dahi ödemiyorsun. Türkiye genelinde bu ödeneklerin hepsi bütün kurumlarda yapıldı. Biz bunu da biliyoruz. Maliyenin parayı gönderdiğini de biliyoruz. Ne hikmetse bu paralar işçilere verilmiyor, başka harcamalara, ödemelere ayrılıyor. İşçilere gelince para yok. 17 yıldır bu kurumda çalışıyorum. İlk defa böyle bir şeyle karşılaştık.”

Mutlu, “Eğitim kurumu üniversiteye gençler yerleştiriyoruz. Adının böyle anılmasını istemiyorum bu kurumun. Benim gözlerim doluyor yani, 17 yıl emeğim var, ister miyim burada bütün gün sıcağın altında durayım, istemem ama hakkımızı da helal etmiyoruz. Sonuna kadar da mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘BANKALAR PEŞİNDE’

Ek iş yaparak geçimini sağladığını söyleyen Tuğba Bayın da “Oğlumla yaşıyorum. Kira veriyorum. Çok büyük bir borcun altına girdim. Buranın verdiği tarihlere güvenerek alacaklı karşı tarafa tarih verdim ve her seferinde mahcup oldum. Bankalar ikide bir beni arıyor ve ben o kadar mağdur durumdayım ki günde 18-19 saat çalışıyorum, ek iş yaparak geçiniyorum. Buna hakları var mı? Evladımın, benim hakkımı yemeye ne hakları var. Asla hakkımı helal etmiyorum. Bir evlat okutuyorum üniversitede, kira ödüyorum, hiçbir desteğim yok. Alacaklarımızı istiyoruz” dedi.

Maaş farklarının bir kısmının yattığını söyleyen Bayın, “Enflasyon karşısında paramız hiç oldu. Toplu alsaydık belki daha farklı değerlendirebilirdik. Bütçe talep ediliyor, vergi alınıyor bizden ama alınanlar bize gelmiyor. Biraz da kendileri kemer sıksınlar” diye tepki gösterdi.

‘SÖZLERİNİ TUTMADILAR’

İşçilerden Güler ise şunları söyledi: “Alacaklarımız için iş bırakma eylemi yaptık, ‘8 gün içinde ödeyeceğiz bırakın eylemleri’ dediler, eylemleri bıraktık ama sözlerini tutmadılar. Kişi başı 50-60 bin lira alacağımız vardı, 17 bin lira bir verdiler 6 bin lira bir verdiler, kalanı duruyor. Alacağı bırak maaşlarımızdan kesmeseler hiç sıkıntı değildi. Bize ‘Eyleme gitmeyin’ diyorlar, ‘Çalışın’ diyorlar. Nasıl çalışalım? Sen beni mağdur ettin, etmeye de devam ediyorsun. Yemek kötü çıkıyordu. Biz gittik dekanlığa ‘2 bin lira kesiliyor ama yemek güzel çıkmıyor paramızı bize verin’ dedik. Neymiş onların üstüne baskına gitmişiz...”

‘ALACAKLARIMIZ BİR AN ÖNCE ÖDENSİN’

Burcu ise kalan miktarın geçtiğimiz cuma günü ödenmesi gerektiğini belirterek, “Maddi manevi herkes zor durumda. Bir sürü ödemelerimiz var, banka ödemelerimiz var, hepsi aksadı. Ödeyemiyoruz. Her konuda sıkıntı içerisindeyiz. Bir an önce ödenmesini istiyoruz. Okullar açıldı, masraflar ikiye katlandı. Paranın geldiğini biliyoruz ama bize ödenmiyor. Nereye gidiyor bu paralar? İşçi alacakları her zaman önceliklidir” dedi.

Bu süreçte hemşire, doktor gibi çalışma arkadaşlarıyla da sıkıntı yaşadıklarına dikkat çeken Burcu, “Kimse böyle olmasını istemiyor. İşimizin başına gitmek istiyoruz ama ses çıkarmadığımızda da sürekli öteleniyor” diyor.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Bornova Emek ve Demokrasi Güçleri: Laik eğitimi he...

Bornova'da Emek ve Demokrasi Güçleri, ÇEDES projesine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, 'Laik eğit...

CHP Milletvekili Nermin Yıldırım Kara MEB'e sordu:...

"Okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek her çocuğun hakkı" kampanyamız ile geçtiğimiz yıl kazan...

Kadınların mücadelesi kazandı: KCDP'ye açılan kapa...

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu hakkında 'ahlaka aykırı faaliyet yürütmek' iddiasıyla ve...