Tutuklu bir kadın elleri kelepçeli doğuma zorlandı, iyileşmeden sürgün edildi
38 günlük bebeği ile Elazığ Kadın Kapalı Cezaevinden Kayseri Kadın Kapalı Cezaevinde sürgün edilen Rabia Bıyıklı, yazdığı mektupla elleri kelepçeli olarak doğuma zorlandığını anlattı.

Elazığ Kadın Kapalı Cezaevinde tutukluyken doğum için götürüldüğü hastanede 2 gün boyunca elleri kelepçeli suni sancıyla doğum yapmaya zorlandığını açıklayan Rabia Bıyıklı bunun bir işkence olduğunu belirtti. Bıyıklı, bebeği 38 günlükken de ring aracıyla Kayseri Cezaevine sürgün edildiğini söyledi.
Kayseri Kadın Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan Rabia Bıyıklı, 2 gün boyunca doğum sancısı çekerken kelepçelerinin çıkarılmadığını ve bu şekilde doğum yapmak zorunda bırakıldığını söyledi.

Görülmüştür Ekibi’ne gönderdiği 24 Mart 2019 tarihli mektupta yaşadıklarını anlatan Bıyıklı, 45 günlük bebeğiyle doğumdan itibaren yaşadığı ve ‘işkence’ olarak nitelendirdiği süreci yazdı.

DOĞUM SONRASI RİNG İLE SÜRGÜN

Doğum yapmasının ardından 38 gün sonra da henüz dikişleri dahi iyileşmeden bebeğiyle birlikte ring aracıyla Kayseri Cezaevi’ne sürgün edildiğini anlatan Bıyıklı’nın mektubu şöyle:

10 Eylül 2018 tarihinde Bursa’da gözaltına alındığımda beş aylık hamileydim. Beş aylık hamile olmama rağmen 10 gün gözaltında tutuldum. Gözaltında gördüğüm muamelelerden kaynaklı kanamama oldu ve bu süreçte bebeğimi kaybetme tehlikesi yaşadım. Benim ve bebeğimin hayatı tehlikeye düşmüşken gözaltı sürecimde Dersim’e götürüldüm ve burada da beş gün gözaltında kaldım ve 20 Eylül 2018 tarihinde tutuklanarak Elazığ Kadın Kapalı Hapishanesi’ne getirildim.
Hamile olduğum süre zarfı içerinde bebeğimin sağlık kontrolleri için hastaneye her gittiğimde kelepçe dayatması ile karşı karşıya kaldım. Bu durum bazı koşullarda bebeğimin ve benim kontrollerimin aksamasına sebep oldu. Bu uygulamamanın en ağır boyutunun doğum için hastaneye (Elazığ Fetih Sekin Hastanesi) yatırıldığımda yaşadım. Doğum için hastaneye gittim ve iki gün boyunca hastanede kaldım. Bu iki gün içerisinde kelepçe ile yatağa bağlandım ve normal doğum gerçekleşmediği için yatağa kelepçeli vaziyette iki gün boyunca bana suni sancı verildi. Doğum sancısı gibi bir sancı ile baş etmeye çalışırken ellerimi dahi hareket ettiremiyordum. ‘Kaçma’ ihtimalime karşı bu işkence bana uygulandı ancak bu koşullar altındaki bir insanın kaçabilmesi mümkün müdür; bu uygulama bütün boyutları ile insanlık onurunu zedeleyen bir işkenceydi ve ben iki gün boyunca bu işkenceye maruz kaldım.
Doktorun kelepçenin çıkarılması yönündeki ısrarlarına rağmen rütbeli asker bunu kesinlikle kabul etmedi. Bildiğiniz üzere hasta-doktor ilişkisi içerisinde üçüncü bir kişinin karar verme yetkisi yoktur ancak yaşanan durum bunun tam tersiydi.
Bebeğim bu koşullar altında dünyaya gözlerini açmıştı. Onu özgürlük ismi gibi mavi bir gökyüzü değil tel örgüler bekliyordu ve elbette tel örgülerin türlü zorlukları…
Daha bebeğim Mavi 38 günlükken Elazığ Kapalı Hapishanesi’nden Kayseri Kadın Kapalı Hapishanesi’ne sürgün edildik. Bu bebeğimle birlikte karşılaştığımız ilk zorluk değildi elbette ama en zoruydu diyebilirim.
Ben onu yatağından çıkarmaya kıyamazken kendimizi tek kişilik ring aracında bulduk… Sağlıklı bireyler için dahi uygun olmayan tekli ring koşullarında bebeğim Mavi ve ben düştük yollara. Sezaryen doğum yaptığım için dikişlerim henüz iyileşmemişti. Bebeğim Mavi ile dünya ile ilk kez bu koşullar altında karşı karşıya kalıyordu. Türlü itiraz ve tartışmalarla bir sürgünü ertelemeye çalışmış olsak da tahmin edeceğiniz gibi hiçbir çabamız sonuç vermedi.
İki hafta önce Mavi’nin ilaçlarını yazdırmak için revire çıktığımda Elazığ Kadın Kapalı Hapishane reviri doktoru Duygu Özçin tarafından yola çıkabileceğimize dair bizim adımıza rapor düzenlenmişti. Gardiyanlar ‘yola çıkabileceğinize dair raporunuz var’ dediklerinde aklıma ilaç yazdırmak için 04.03.2019 tarihinde çıkmış olduğum revir hiç gelmemişti. Ancak 15 gün önceden yola çıkabileceğime dair rapor düzenlenmiş ve bu raporun yasal süreci üç günken yapılmış!
Hukuki olarak hiçbir geçerliliği olmayan evraklar gerekçe gösterilerek Kayseri’ye sürgün edilmiş oldum. Tabutluk olarak da tabir edilen ring aracında 38 günlük bebeğim Mavi ve ben hareket etmekte dahi güçlük yaşıyorduk ama elbette ki bizim konforumuzu düşünecek değillerdi değil mi?
Evet, Mavi’nin bugün 46. günü. Dünyanın ve ülkenin içerinden geçtiği karanlık ve gri günlere inat onun ismi Mavi. Bizim yaşadıklarımı başka bebekler ve anneler yaşamasın diye bu yaşadıklarımızı sizlerle paylaşmak istedik.


Kaynak: Gazete Karınca

İlgili haberler
Adaletin öksüzleri: Miraz bebekler

Hapishanede annesi ile kalan Miraz, Roza ve isimlerini sayamadığım beş yüzün üzerinde çocuk, ebeveyn...

Miraz Bebek ve tüm tutuklu çocuklar için balon uçu...

Miraz bebeğinin 1. yaş günü için Gebze Cezaevi yönetimi içeride pasta kesilmesine izin vermemişti. M...

GÜNÜN FOTOĞRAFI: Miraz bebek, kelebek ve kuşları

Annesi ile tutuklu bulunan ve 7 aylıkken cezaevi ile tanışan Miraz bebek için annesi ve kadınlar cez...