Türkiye'de mülteci kadın olmak
Ülkelerindeki savaş başta olmak üzere insanlık dışı yaşam koşulları yüzünden göç yollarına düşen mülteci kadınlar neler yaşıyor, Türkiye'de nelerle karşılaşıyorlar? İşte rakamlarla Türkiye'deki durum

Savaştan önce 22 milyon nüfusu olan Suriye’de neredeyse nüfusun yarısı zorunlu göçe maruz kaldı. Yerinden edilen Suriyelilerin yüzde 75’ini kadın ve çocuklar oluşturuyor. Suriyelilerin çoğunluğu ülke içerisinde yer değiştirirken milyonlarca Suriyeli de başta komşu ülkeler olmak üzere pek çok ülkeye sığındı.
Çoğu zaman istatistiksel veriler Suriyelilerin yaşadıklarını gölgelese de Türkiye’de mültecilerin yaşadığı koşullar hakkında bir tablo oluşturabilmek için dikkat çekici bazı verilere bir göz atalım:

DAKİKADA 20 KİŞİ MÜLTECİ KONUMUNA DÜŞÜYOR
* BM Mülteciler Yüksek Komiserliği dünya genelinde savaş nedeniyle evini terk etmek zorunda kalanların sayısının şimdiye kadarki en yüksek seviyeye ulaştığı açıkladı. BM’nin 2016 sonunda açıkladığı verilere göre, kendi ülkesi içinde ya da ülke sınırları dışına kaçan toplam 65 milyon 600 bin kişi evini terk etmek zorunda kaldı. Yani dakikada 20 kişi mülteci konumuna düşüyor.
* 2016 yılında kendi ülkesi içinde savaş nedeniyle evini terk etmek zorunda kalanların sayısı 40 milyon 300 bini buldu. Ülke dışına kaçanların sayısı da 2016 yılı sonunda 22 milyon 500 binle rekor bir seviyeyle kayıtlara geçti. Bu rakam 2015 yılından 300 bin kişi daha fazla.
* Ülkesi dışına en çok mülteci veren ülke Suriye. BM’nin 19 Haziran 2017’de açıkladığı son rakamlara göre dünya üzerinde kayıtlı 5 milyon 58 bin 456 Suriyeli mülteci bulunuyor.
* Suriyeli mültecilerin 2 milyonu Mısır, Irak, Lübnan, Ürdün’de yaşıyor, 3 milyon 551 bin 78’i Türkiye’de, 30 bini de Kuzey Afrika’da yaşıyor. Mültecilerin yüzde 51.5’ini erkekler, 48.5’ini kadınlar oluşturuyor.
* Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 5’i mülteci. Türkiye dünya genelinde en fazla mültecinin olduğu ülke.


RAKAMLARLA KADIN MÜLTECİLERİN DURUMU
Mültecilerin genel olarak mülteci olmaktan kaynaklı yaşadığı sorunların yanı sıra mülteci kadınlar göç ettikleri ülkelerde daha özel sorunlar da yaşıyor. Önce kadın mültecilere ilişkin kimi verilere göz atalım:
AFAD, Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü’nün 2016 yılında yaptığı ‘Türkiye’deki Suriyeli Mültecilerin Sağlık Durumu’ araştırması verilerine göre;
- Suriyeli kadın mültecilerin yüzde 18.4’ü hiç eğitim almamış. Bu oran da Suriyeli kadın mültecilerin yaklaşık beşte birine karşılık geliyor. Kadınların yüzde 16.1’i ilkokulu terk etmiş ve kadınların sadece yüzde 33’ü ilkokuldan mezun olmuş.
- Suriyeli mülteci kadınların yüzde 8.4’ü hiç evlenmemiş, binde 7’si boşanmış ve yüzde 9’u eşlerini savaşta kaybetmiş.
- Suriyeli mülteci kadınların yüzde 84.4 evde çalışıyor. Yüzde 4.9’u işçi olarak çalışıyor, yüzde 3.5’i ise işsiz.

15 yaşında işçiliğe başlayan mülteci Emine'nin yaşamını buradan okuyabilirsiniz.

- Çalışmaya katılan 300 kadının yüzde 81.3’ünün ilk evlilik yaşı 25 yaş ve altı. Kadınların yüzde 42.7’si 5 ve üzeri çocuğa sahip. Kadınların yüzde 11.3’ü ise istemli düşük yapmış.
- Türkiye’de barınan Suriyeli kadınların, 2016 yılı sonuna kadar 184 bin 390 kez doğum yaptığı kaydediliyor.

Türkiye'de kumalık da savaşlar ve göçlerle birlikte gittikçe yaygınlaşan bir durum. Kumalık ne zamandan beri var, kim kuma gidiyor, kim kuma alıyor, kumaların yasal hakkı var mı, bu coğrafyada kumalık ne zamandan beri var? Sosyolog Tuba Demirci Yılmaz kumalıkla ilgili tartışmaları yazdı.

GÖÇ YOLUNDA KADINLAR NELER YAŞIYOR?
Mülteciler için ülkelerinde zorlu koşullardan kurtulup yaşama yeniden tutunabilmek çoğu zaman uzun ve zorlu bir yolculuk gerektiriyor. Bu zorluklar kadın ve kız çocukları için özel durumlar barındırıyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, göç sürecinde yaşanan bazı sorunları şöyle sıralıyor:
- Mülteci kız çocukları ve kadınlar ülkelerinden kaçışları, öncesi ve esnasında, sığınma ülkesinde fiziksel ve cinsel saldırı ve istismara,
- Eşlerinin istismarı ve terk etmesine,
- Silahlı çatışmaya ve zorla askere alınmaya,
- Cinsel sömürü ve fuhşa,
- Toplu tecavüz ve hamile bırakılmaya,
- Sınırdan geçişler sırasında çeteler ya da sınır görevlileri tarafından cinsel saldırıya,
- Geri dönüşlerinden sonra fiziksel ve cinsel saldırı ve istismara,
- İnsan tacirleri, köle ticareti yapanlar tarafından yakalanma tehlikesine,
- Geri dönüşlerde bir çeşit ceza olarak cinsel tacize,
- Yasal statüyü düzene sokmak için cinsel zorbalığa,
- Kişi olarak tanınmamaya,
- Karar alma süreçlerinin dışında bırakılmaya
- Kaynaklara erişiminin engellenmesi gibi durumlara sıklıkla maruz kalabiliyor.


MÜLTECİ ÇOCUKLARIN YÜZDE 49’U DEPRESYONDA
Çocukların bakımı dünya genelinde kadınların omzunda olduğu düşünülürse, yeni bir yaşam kurmaya çalışan mülteci kadınlar için çocuk bakımının kat kat zorluk anlamına geldiği söylenebilir. Üstelik savaşın etkileri ile küçük yaşta karşılaşmış çocukların bakımı hiç de kolay değil. Türkiye Milli Pediatri Derneği Genel Koordinatörü Kerem Hasanoğlu’nun paylaştığı rakamlara göre;
* Türkiye’ye sığınan her dört mülteci çocuktan üçü, ailesinden birini savaşta kaybetti.
* Üç çocuktan biri fiziksel şiddete uğradı.
* Üç çocuktan ikisi, ailesinden bir yakının fiziksel şiddete maruz kaldığını kendi gözleriyle gördü.
* Çocukların yüzde 35’i travma sonrası stres bozukluğu yaşıyor.
* Yüzde 49’u depresyonla mücadele ediyor.
Savaştan kaçarak ailesiyle birlikte Türkiye’ye gelen ve yaşam mücadelesi veren yüz binlerce Suriyeli çocuktan biri Abdül, yaşadıklarını burada anlatıyor...

İlgili haberler
İsviçre’de bir göçmen: Madam boom boom

İskoçya’dan İsviçre’ye uzanan bir hikayenin başrolünde göçmen bir kadın: Madam boom boom. Parti üyel...

4 ülkede mültecilik: Kendimi hiçbir yere ait hisse...

Mahnaz İranlı bir Kürt. 5 yaşında ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Irak, Türkiye, Danimarka, İngil...

Türkiye’de mülteci kadınların durumu

Dünya Mülteciler Günü’nde kadın mültecilerin durumunu sosyolog Nilüfer Körükmez ve Suriyeli mülteci...