İsviçre’de bir göçmen: Madam boom boom
İskoçya’dan İsviçre’ye uzanan bir hikayenin başrolünde göçmen bir kadın: Madam boom boom. Parti üyeliği, sendikacılık ve şimdi de taraftar grubu liderliğine uzanan farklı bir kadının hikayesi bu.

Vicki ile tanışmanızı istiyorum. Bir çocuk annesi İskoçyalı kıpır kıpır bir kadın. Bankada çalışırken işyeri temsilcisi ardından da sendikada örgütlenme uzmanlığı yapmış. Birkaç sene önce evlenip İsviçre’ye yerleştikten sonra bir yandan buraya ve yeni bir dile alışmaya bir yandan da buradaki yaşamında aktif olmaya başlamış. İsviçre İşçi Partisine (PST-POP) üye ve partide büyük küçük demeden çeşitli görevler alıyor dilinin ve gücünün yettiğince.
Ama Vicki hakkında anlatacağım şey bambaşka. Yaşadığı şehir Nyon’un futbol takımı FC Stade Nyonnaise’in taraftar grubu Les Stadistes’i kurma ve ona liderlik yapma önerisinde bulunulmuş ve o da seve seve kabul etmiş bu görevi. Şu an, kurduğu taraftar grubunu güçlendirmeye çalışıyor. Gelin biz de ondan dinleyelim bir taraftar grubu kurma ve yönlendirme görevinin neden göçmen bir kadın olarak Vicki’ye verildiğini...

İŞSİZİM, AYNI ZAMANDA ÇOK İŞİM VAR
Kendini tanıtır mısın?
İskoçya’da yaşarken çeşitli işlerde çalıştım. Örneğin, bankada da çalıştım, sendikada da. Çalıştığım işlerde genellikle sosyal bir çevre oluştururdum. Etkinlikler, yardım kampanyaları, kan bağışı kampanyaları falan düzenlerdim. Unite Sendikasina üyeydim. Böyle aktif olunca beni işyeri temsilcisi seçtiler. Sonradan aldığımız eğitimlerde fark ettim ki meğer ben örgütlenme yapıyormuşum. Ama o zaman bunu bilmiyordum. İletişimin önemini kavrayan herkes bunu yapabilir. Daha sonra da zaten sendikada örgütlenme uzmanı olarak 4 yıl çalıştım. Tüm bunları yaparken aynı zamanda tek başına bir çocuk büyütüyordum. Ardından evlenip İsviçre’ye yerleştim. Burada bir göçmenim ve işsizim, ama bir o kadar da çok işim var. PoP üyesiyim ve mümkün olduğundan çok aktif olmaya çalışıyorum. FC Stade Nyonnaise Fan Klübünün, diğer adıyla Les Stadistes’in başkanlığını yapıyorum. Takımın tanıtım departmanına da yardım ediyorum.

Futbola ilgin nasıl başladı?
4 yaşımdam beri futbol taraftarıyım. Kuzenim Nicole benden daha büyüktü ve benim idolümdü. Çok havalıydı. Futbol oynamayı severdi ve Glasgow Celtic takımını tutuyordu. Beraber maçlara giderdik. Oğlum Ethan doğana kadar da sürekli gidiyordum maça. Oğlum da 4 yaşındayken çocuk takımında oynamaya başladı. Bekar bir anneyken zor olsa da bırakmadım maçlara gitmeyi. Şimdi de onun antrenmanlarını izliyorum düzenli olarak. Bir de bizim şehrimizin, yani Stad Nyonnaise takımının maçlarını.

Nasıl oldu bu taraftar grubu kurma işi?
Kendi sahamızda oynanan her maça gidiyorduk. Gittiğimiz maçlarda atmosfer felaketti. Tek bir slogan bile doğru düzgün atılmıyordu. Maç gibi değildi yani. Eşimle kocaman bayraklar aldık, maça götürmek için. Ardından davul ve vuvuzela falan da aldık. Hatta yanımızda bir iki arkadaşımızı da götürmeye başladık. Bizi koca davulla görenler biraz şaşırıyordu tabii. Futbolcular da yavaş yavaş bizi tanımaya başladı. Davulumuzu her maç için getirip götürmek biraz zor olduğu için büfenin sahibine emanet ediyorduk. Adamı bilmediği için bana ‘Madame boom boom’ diye seslenmeye başladı. Herkes böyle çağırmıyor tabii ama öğrenenlerin hoşuna gidiyor :) Aralık ayında benden çocuk takımı için taraftar grubu kurmamda yardım istedi takım yöneticileri. Ancak zamanla iş değişti ve tüm takımın taraftar grubu Les Stadistes için adım atmaya başladık.


Vicki ile 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Gününde Lozan'daki eyleme birlikte katıldık. Türkiyeli kadınlar çocuk istismarının meşrulaştırılması yasasına karşı sokaktalardı. Biz de İsviçre'den böyle selam gönderdik eylemdeki diğer kadınlarla birlikte...

‘YAPTIKLARIMI SENDİKADA FAALİYETLERİMDEN ÖĞRENDİM’
Grubu nasıl kurdunuz? Neler yapıyorsunuz?
Uzun bir fikir alışveriş yaptık önce. Daha önce takımın çok fazla tanıtımı yapılmamış. Benim örgütlenmeden öğrendiğim bir şey varsa, o da insanlarla yüz yüze gelmek, onlarla konuşmak ve onları işin içine katmaktır. Şu an Les Stadistes için yaptığım her şeyi aslında sendikadaki faaliyetlerimden öğrendim.
Taraftar grubumuzun hemen hemen temelleri atıldı. ‘Les Stadistes - FC Stade Nyonnais Fan Club’ isimli Facebook sayfasında takımımızla ilgili paylaşımlar başladı. İngilizce ve Fransızca bildiri metinleri hazırlandı. Yine 2 dilli taraftar grubu için üyelik başvuru formu hazır. Sadece Fransızca yapmadık çünkü burada yaşayan göçmenlere de seslenmek istiyoruz.

Göçmen bir kadınsın ve bu taraftar grubunun lideri oldun... 
Evet. ‘Kocan da toplantıya gelecek mi?’ diye sorduklarında ‘Yok, hayır, ben tek geleceğim’ dedim. Bir erkek olsam belki o soru sorulmazdı. Ama bir sorun yaşamadım. Belki bundan 5-10 yıl önce olsa böyle bir öneri bana gelmezdi. Ama şu an durum farklı. Taraftar grubundan daha önce Stad Nyonnaise kadın takımını güçlendirme çalışmalarına başlamıştı. Onun için hem finansal destek çalışmaları yapıyorlar hem de kadınların futbola ilgisini artırmaya çalışıyorlar.
Göçmenlik meselesine gelince. İsviçre vatandaşları dışında halihazırda birçok farklı kimlikten taraftarı var takımın zaten. Ama biz bu grubun herkesi birleştiren bir topluluk da olmasını istiyoruz. Futbol insanları birleştirmeli diye düşünüyoruz, grubumuz ırkçılığa, cinsiyetçiliğe, kısacası insanları rahatsız eden her şeye karşı. Bu grup içinde göçmenler, mülteciler de yer bulabilmeli ve bir şekilde entegre olabilmeli yaşama. Burada hem takımımızı destekleyeceğiz, hem sosyal bir birliktelik yaratacağız.

Son olarak…
Taraftar grubuna üye olmak isterseniz [email protected] adresine e-posta atmanız yeterli. Ayrıca Facebook’taki Les Stadistes - FC Stade Nyonnais Fan Club sayfasından ulaşabilirsiniz.


İlgili haberler
Beyler, kendini küllerinden yaratan kadınlardan ko...

Filiz'in yaşamı bir göç hikayesi, bir işçi kadın hikayesi, 2 çocuğunu tek başına büyüten bir anne hi...