Hani yaz bitti sonbaharı yaşıyoruz ya, televizyonlarda yeni yayın dönemi ile birlikte ara verilen dizilerin bir kısmı yeniden başladı. Yasak Elma dizisini izliyor musunuz? İkinci sezonu yayında şimdilerde. Dizi, yaz döneminde başrol oyuncularından biri olan Talat Bulut’un tacizi ile gündeme gelmişti.
Set çalışanlarından bir kadın, Bulut’un kendisini taciz ettiğini ifade etmişti ve aslında Türkiye’de dizi sektöründe çok az dile getirilen bir sorunda önemli çıkıştı bu. Aradan geçen zaman içerisinde yasal süreçte Bulut aklanmış(!), yapımcı da bu nedenle Bulut’un dizide yer almaya devam edeceğini açıklamıştı.
Talat Bulut şimdi yeniden ekranlarda boy gösteriyor. Hakkında, hele de set ortamında taciz iddiası olmasına rağmen, aynı sette pek çok kadınla çalışmaya devam ediyor. Bu durumu aynı dizide oynayan Şevval Sam, “Maalesef birlikte çalışıyoruz” diye açıkladı geçenlerde. Diziye dönen ama aslında kaybettiği prestij böylece iade edilmiş olan Bulut, buradan aldığı güçle, Şevval Sam’a ağır sözlerle karşılık verdi; hatta tazminat davası açmış olduğu haberleri dolaşıyor gazetelerde.
KADININ BEYANINI NE YAPACAĞIZ?
Şimdi duruma bir bakar mısınız? Ortada işyerinde yaşanan bir taciz; bu durumu cesaretle açıklamış bir kadının şikayeti var. Yargının hızla aklamasından sonra sete dönen bu erkeğe diğer çalışma arkadaşı kadınların nasıl davranmasını bekliyorsunuz? “Çok mutlu olduk” mu desinler, normal hayatlarına ve normal ilişkilerine devam mı etsinler? “Yargı kararı var, o artık masum” denilerek işe geri dönmesi bütün kadınlara aslında “Biz böyle cinsel saldırı vakalarının üzerini örteceğiz” demek değil mi?Hakikaten taciz ile adı anılmış ama göğsünü gere gere diziye dönmüş bir erkeğin nasıl güçlendiğinin somut örneği bu. Son derece saldırgan ve artık kimse benim sırtımı yere getiremez duygusuyla var olacak bundan sonra. Ama bir düşünün orada işine çeşitli sebeplerle devam etmek durumunda olan onlarca kadının durumunu. Çok korkunç, gerçekten.
Ayrıca “Yargı kararı ile suçsuzluğu ispatlandı” demesin kimse. Savcılık anlayabildiğimiz kadarıyla delil yok demiş. Bir taciz vakasında nasıl bir delil arıyorsunuz acaba? Kapalı kapılar arkasında gerçekleşir zaten cinsel saldırılar. Bu konuda kadın hareketinin çabalarıyla biraz mesafe katetmiş olan “bağımsız yargı”mız her fırsatta aslına dönüyor işte. Kadının beyanını ne yapacağız, işini kaybetme tehlikesine; hayatında pek çok zorluk yaşama ihtimaline karşın bir kadının bunu söyleyebilmiş olmasına ne diyeceğiz?
Cinsel saldırı iddiası kadınların hayatını tamamen değiştirir ve büyük zorluklar yaşamasına neden olur. O yüzden de kadınlar öyle kolay kolay ortaya çıkmaz “Bana bir erkek şunu yaptı, bunu yaptı” diye. Her zaman kadın için büyük bir cesaret gerektirir bunu dillendirmek. Bunu unutan yargıya hatırlatmaya devam edelim, öyle “Ben aklandım” demekle bu işler aklanmaz.
ERKEKLERE KOL KANAT GERİLDİKÇE...
Ne gariptir ki kadınların hayatının ta kendisi bu durum. Her kadın çalışma alanında tacize maruz kalıyor. İster set çalışanı, oyuncu olsun ister işçi, memur... Her ne olursa olsun yapılan iş fark etmiyor. Sokakta, toplu taşımada, okulda mekan, zaman, yaş bunların hepsi önemsiz. Her yerde yaşıyoruz biz kadınlar bunu. Hatırlayın Harvey Weinstein isimli ünlü yapımcıyı, 70’i aşkın kadını taciz ettiği ortaya çıkmıştı. Harvey Weinstein’in cinsel tacizlerinin ortaya çıkmasının ardından tüm dünyada ünlülerin de aralarında olduğu çok sayıda kişi ‘Ben de’ (Me Too) etiketiyle sosyal medyada başından geçen benzer olayları paylaşmaya başlamıştı ve 2 günde 12 milyondan fazla kadın paylaşım yapmıştı.Böyle söylenmesi zor, saklanan, gizlenen bir durumdan söz ediyoruz işte. Yargı böyle kararlar verdikçe, işverenler erkeklere kol kanat gerdikçe kadınlar gizlemeye devam edecek ne yazık ki. Onları cesaretlendirmesi gerekenlerin cinsel saldırıyı el birliği ile örtbas ettiği bir durumu yaşıyoruz tam olarak.
AKBİLİNİ ALIRIM SENİN!
Geçenlerde basında toplu taşımada cinsel saldırıya uğrayan bir kadının şikayeti sonucunda açılan davada, erkeğin akbilinin alınması ile ilgili bir mahkeme kararı dolaşıyordu. Denetlenmesi tamamen olanaksız, erkeğin insafına bırakılmış, ceza bile olmayan bir karar söz konusu olan. Erkek de bunu biliyordur aslında, muhtemelen gülümseyerek çıkmıştır duruşma salonundan...Cinsel saldırı öyle basit bir şey değil, “Erkeğin akbilini alarak ceza verdim ben işte” denilebilecek bir mizah konusu hiç değil. Milyonlarca kadının her gün işe gelip giderken kabus yaşamasına neden olan bu saldırıları böyle önleyemezsiniz. Tam tersi, kapatılan dosyalar ve verilen bu saçma kararlarla erkeklere cesaret veriyorsunuz. “Bana bir şey olmaz, şikayet eden kadın da rezil olur” diye yaratılan cezasızlık pratiği işte gözümüzün önünde olan.
Yasak Elma dizisi ile her hafta bu tabloyu bir kez daha yaşayacağız. Her hafta Talat Bulut ekranlara gelecek. Diziyi izleyenler onunla aynı ortamda çalışmak durumunda bırakılan kadınları düşünsün biraz ve erkeğin pişkinliğini, Şevval Sam’a açtığı davayı sonra.
Aynı dizinin oyuncusu Sevda Erginci de Şevval Sam’a destek çıktı, “Evet maalesef oynuyoruz” dedi. İşte esas önemli olan da bu. Kadın dayanışması bizi ayakta tutan ve güçlendiren. Çok mücadele ettik, erkek şiddeti ve erkeklikle; mücadeleye devam edeceğiz, tek yolumuz bu...
İlgili haberler
Sinemacılardan Talat Bulut açıklaması: Adı tacize...
Yasak Elma dizisi setinde Talat Bulut tarafından taciz edildiğini açıklayan kostüm asistanı kadına b...
Talat Bulut’a ‘takipsizlik’ kararı
Kostüm asistanı Özge Şimşek’i taciz ettiği iddiasıyla, Şimşek tarafından hakkında suç duyurusunda bu...
GÜNÜN BİLGİSİ: Cinsel taciz ya da cinsel saldırıya...
Cinsel taciz ve cinsel saldırı nedir? Cinsel taciz ya da cinsel saldırıya uğradığınızda neler yapabi...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.