PTT çalışanı kadınlara zulüm: Sırtına yük, haklarından tasarruf
PTT’de çalışan kadınlar iş yükünün artması ve sağlıklarının tehlikede olmasından şikayetçi. Haber-Sen Genel Merkez Kadın Sekreteri Gülseren Güngördü, PTT’de çalışan kadınların sorunlarını aktardı.

Geçtiğimiz sene temmuz ayında İzmir’de PTT çalışanı Berran Özer Kırmızıgül aşırı sıcaklar nedeniyle beyin kanaması geçirip hayatını kaybetmişti. O günden bugüne PTT çalışanlarının sorunları devam ederken meteoroloji yurt genelinde mevsim normallerinin (3-7 derece) üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının artmaya devam edeceği konusunda uyarıyor. PTT’de dağıtım görevi yapan kadınlar ise iş yükünün artması ve sağlıklarının tehlikede olmasından şikayetçi.

Haber-Sen Genel Merkez Kadın Sekreteri ve PTT çalışanı Gülseren Güngördü, PTT’de çalışan kadınların sorunlarını Ekmek ve Gül'e aktardı. PTT’de kadrolu ve firmalara bağlı taşeron çalışanların sayısının 44 bin civarında olduğunu söyleyen Güngördü, bu sayının sadece 21 bin 300’ünün kadrolu çalışan olduğunu aktarıyor. Memur ve kadrolu çalışanların ise 7 bin 300’ü kadınlardan oluşuyor.

PTT’de firmalara bağlı çok sayıda kadın personel olmasına rağmen kadınların kadrolu çalışan olamadıklarını aktaran Güngördü, kadınların gişede ve dağıtımda aktif çalıştıklarını dile getiriyor. PTT’de firmalara bağlı çalışan kadınların çoğunun dağıtımda ve telgrafta yer aldığını söyleyen Güngördü, PTT’de yönetici ve amirlik yapan kadın sayısının ise çok az olduğuna dikkat çekiyor.

Dağıtım alanında kadınların yaşadığı sorunlara değinen Güngördü, “Dağıtım merkezlerinde erkekler daha ağırlıklı olduğu için kadınlar, merkezlerde cinsiyetçi söylemlere ve davranışlara maruz kalıyorlar. Denetleyecek mekanizmalar olmadığı için de kadınlar yaşadıklarını anlatamıyor” diyor.

DAĞITIMDA SÖZLÜ VE FİZİKSEL TACİZ

Kadınların özellikle suç oranının yüksek olduğu mahallelerde dağıtım yaparken zorlandıklarını söyleyen Güngördü, “Suç oranı yüksek olan veya ıssız mahallelerde kadınlar dağıtım yaparken çok zorlanıyorlar. Özellikle icra ve ceza tebligat dağıtımı esnasında kapısına gittikleri kişilerin öfke patlamalarıyla karşı karşıya kaldıklarını söylüyorlar” diyor. Öte yandan kimi mahallelerde kadınların sözlü ve hatta fiziksel tacize maruz kaldıklarını söyleyen Güngördü, “Kadınların dağıtım yapmaya gittikleri evlerde kapıyı açan erkeklerin ‘İçeri gelsene’, ‘Gel çay içelim’ gibi sözlü tacizlerine maruz kalıyorlar. Daha geçtiğimiz günlerde kadın arkadaşlarımızdan biri, uyuşturucu kullanan birinin uygunsuz bir şekilde kapıyı açtığını ve neredeyse ona saldıracağını anlattı” diyor.

Kadın dağıtıcıların şiddet ve suç oranının yüksek olduğu mahallelere göndermemenin amirlere bağlı olduğunu söyleyen Güngördü, “Bu sorunu dile getirdiğimizde ‘Aynı maaşı alıyoruz, neden ayrımcılık yapalım?’ yanıtıyla karşı karşıya kalıyoruz. Halbuki kadınları koruyacak bir mekanizma yok ve bu mahallelerde her an başlarına bir şey gelebilir” diyor.

Haber-Sen Genel Merkez Kadın Sekreteri Gülseren Güngördü

GÜNEŞİN ALTINDA VE AÇ

Firmalara bağlı dağıtıcı kadınların diğer sorunlarından birinin yol ve yemek ücretlerinin verilmemesi olduğunu söyleyen Güngördü, “Yol ve yemek ücreti ödenmiyor. Kadınlar bu sıcakta zor koşullarda çalışıyorlar ki aldıkları ücret asgari ücretten yüzde 20 fazla. Dolayısıyla dışarıda yemek yeme imkanları neredeyse yok. O kadar mesafeyi güneş altında, aç yürümek tabii ki sağlığı ciddi tehlikeye atıyor. 10-15 kilo civarı yükle yürüyorlar. Geçen sene PTT çalışanı bir kadın arkadaşımızın vefat etmesine şahit olmuştuk” diyor. PTT’de dağıtıcı olarak çalışmaya başlayanların birkaç yıl içinde bel, boyun fıtığı, diz ağrılarının olduğunu söyleyen Güngördü, böyle hastalıkların meslek hastalığı olarak tanımlanması gerektiğini ifade ediyor.

ŞUBELERDE BİLE TUVALET YOK

Kadınların dağıtım yaparken yaşadıkları sorunlardan birinin tuvalet olduğunu söyleyen Güngördü, “Kadınların hijyenik tuvalete erişimi neredeyse yok. Kafelerde veya işletmelerde tuvalete giriyorlar. Regl döneminde veya hamile olduklarında bu koşullar kadınları çok zorluyor. Daha önce PTT şubelerinde firmalara bağlı çalışanlar tuvalete girebiliyordu. Daha sonra çok garip bir şekilde şubelerde memurlar dışında tuvaletlerin kullanılması yasaklandı. PTT çalışanları tabii dağıtıcılara tuvaleti kullanma imkanı veriyorlar ama bunun kendisi bile insanın onurunu zedeleyen bir şey. Kadınlar dağıtım yaptıkları yerlerde kafe veya restoran yoksa mecbur dağıtım yaptıkları evlerde tuvalete giriyorlar. Kadınların tanımadıkları bir yerde tuvalete girmesi ne kadar güvenli olabilir?” diye soruyor. Sadece dağıtıcılar açısından değil şubelerde bile büyük oranda tuvalet olmadığını söyleyen Güngördü, “Özellikle deprem bölgesinde, PTT çalışanları orada yaşayan halk gibi hâlâ hijyenik ve güvenli tuvaletlere erişemiyor ve buna dair adımlar atılmıyor” diyor ve “Türkiye’de birçok şubede tuvalet bile yok” diye ekliyor.

İşten atmaların arttığına dikkate çeken Güngördü, “Kadınların çoğu taşeron firmalara bağlı çalışıyor ve işten atmaların ilk hedefi haline geliyor. Dolayısıyla kadınlar çok güvencesiz bir şekilde çalışmaya devam ediyor” diyor.

‘TASARRUF’ DİYE SERVİSLER KALDIRILDI

Memurların da benzeri mobbing ve taciz gibi birçok sorunla karşı karşıya kaldığını söyleyen Güngördü, “Kamuda Tasarruf Paketi kapsamında personel servisleri iptal edildi ki bu en çok kadınları etkiliyor. Kamu çalışanlarına yemek ve yol parası ödeniyor ancak özellikle daha büyük illerde çoğu çalışan, birçok vesait yaparak iş yerine geliyor ve ödenen yol parası günlük ulaşım ücretini karşılamıyor” diyor. Kadrolu personel istihdamının olmaması nedeniyle iş yükünün arttığını söyleyen Güngördü, “10 kişinin işini bir kişi görüyor. Dolayısıyla bu iş yüküne dayanamayıp istifa edenler de oluyor. Görünmese bile PTT’de çalışanların sorunları çığ gibi büyüyor” diyor.

Küçük şubelerde güvenlik görevlisi olmadan personelin gişelerde tek çalıştığına dikkat çeken Güngördü, “Kadınlar özellikle tek çalıştıkları şubelerde para kasaları ve birçok kargonun bulunduğu alanda çalışıyorlar ve güvenlik personeli alımı yapılmadığı için düpedüz tehlikeye atılıyorlar. Özellikle ücra yerlerde kadınların güvenlik görevlisi olmadan tek başına çalışması, soygunculara adeta davet niteliği taşıyor” diyor.

SENDİKALAŞMAYA FİRMADAN ENGEL

PTT’de yaşanan sorunların arttığına dikkat çeken Güngördü, bu alanda çalışan kadınların daha fazla örgütlenmesi gerektiğine vurgu yaparak firmalara bağlı çalışan kadınların sendikalaşması önündeki engellere de vurgu yapıyor: “Bir firmaya ait personel sendikayı temsilci olarak iş yerine getirdiği zaman firma hızlıca isim değiştiriyor. İsim değiştiği için sendikanın yetkisi elinden alınıyor ve prosedürün tekrarlanması gerekiyor. Dolayısıyla bu yöntemler de kadınların örgütlenmesi önünde engel yaratıyor.”

PTT’de çalışan kadınların çalıştıkları ağır koşullara rağmen yeterli ücret alamadıklarını ve ciddi geçim sorunu yaşadıklarını söyleyen Güngördü, “Ücretlere zam yapılması elbet kadınların en önemli taleplerinden biri. Öte yandan kadınlar eşit işe, eşit ücret taleplerinde ısrarcılar. İş yükünün azalması ve insani koşullarda çalışmak ise kadınların diğer talepleri arasında yer alıyor. ‘Başıma ne gelir’ tedirginliğiyle çalışmak istemeyen kadınlar güvenlik tedbirlerinin alınmasını istiyor. Kadınlar insani çalışma koşulları ve temel ihtiyaçlara erişebilecek bir alan talep ediyor” diyor.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül