Özel gereksinimli çocuklar (otizm spektrum bozukluğu, zihinsel yetersizlik, öğrenme güçlüğü gibi) bireysel özellikleri ve eğitim yeterlikleri açısından tipik gelişim gösteren akranlarından farklılık gösteren ve desteğe gereksinimi olan çocuklardır. Salgın dolayısıyla tüm çocuklar gibi okul çağındaki özel gereksinimli çocuklar da vakitlerini evde geçirmektedir. Bu süreç dünya çapında tüm bireylerin yaşamlarını etkilediği gibi özel gereksinimli çocukların da rutinlerini, eğitimlerini ve yaşam biçimlerini etkilemektedir.
Özel gereksinimli çocuğu olan ebeveynler normal şartlarda duygusal, ekonomik ve toplumsal olarak zorlanırken salgın süreci ile yaşamları daha da zorlaştı. Özellikle anneler, salgın döneminde ev içinde sorunlarla sıkışmış durumda. Bu süreçte anneler belirsizlikler içinde, stres dolu ve kaygılı.
Çocuklarının eğitimi ve sağlığı için kaygılanan annelerin bir kısmı da işini kaybetti, ev geliri azaldı. Anneler, bu süreçte eğitim, sağlık, ekonomi gibi birçok alanda desteğe ve bilgiye gereksinim duyuyor. Özel gereksinimli çocukların uzaktan eğitim uygulamaları ile eğitim almaları olanaksız, bu çocuklar yoğun olarak eğitime ihtiyaç duyuyor, çocukların birebir eğitime/yüz yüze eğitime ihtiyacı bulunuyor, bu süreçte de bire bir eğitim verecek kişi genellikle anne oluyor. Bundan dolayı, annelerin masa başında nasıl ders yapacağı, çocuklarına uygun etkinlikleri nasıl planlayacağı, çocuklarına uygun eğitim materyallerine nasıl ulaşacağı, ne tür oyunlar oynayabileceği, uzaktan eğitim (Milli Eğitim Bakanlığı-EBA) olanaklarından nasıl yararlanacağı konusunda bilgiye de ihtiyacı var.
ANNELERE İŞ VE GELİR GÜVENCESİ SAĞLANMALI
Annelerin çocuklarının eğitimleri ile ilgili gereksinimleri devam ederken diğer yandan ekonomik sıkıntılar uykularını kaçıyor. “Ev kirası, yiyecek, elektrik, su, yakacak” gibi temel masraflarını karşılamanın yanında anneler bir de çocukları için gerekli olan eğitim materyallerinden, oyun materyallerinden, internet hizmetlerinden faydalanmak için maddi desteğe gereksinim duyuyor.
Psikolojik açıdansa, annelerin tüm bu süreçte ücretsiz psikolojik desteğe ihtiyacı var. Normal şartlarda bile anneler yoğun kaygı yaşarken, bu süreçle beraber çocuğu ile ilgili kaygı ve üzüntüsünü nasıl kontrol edebileceği konusunda desteğe ihtiyacı bulunmakta ayrıca kendilerine bir şey olursa “Çocuğuma ne olur” diye düşünürken kaygıları giderek artıyor.
Tüm bu açılardan düşünüldüğünde annelerin, stres, depresyon, anksiyete düzeylerinin düşürülebilmesi için öncelikle olarak özel gereksinimli çocukların yaşam olanakları kolaylaştırılmalı, eğitimleri ile ilgili annelere daha yoğun destek sağlanmalı, annelere psikolojik destek verilmeli, devlet tarafından gerekli çalışmalar yapılarak, ekonomik destek sağlanmalıdır. Özellikle işini kaybetme kaygısı yaşanılan bu dönemde özel gereksinimli çocuğu olan annelere ve tüm kadınlara iş ve gelir güvencesi sağlanmalı, işsizler için koşulsuz işsizlik maaşı ödenmeli, tüketici, konut ve taşıt kredileri ile kredi kartı borçları faiz işletilmeden ertelenmeli, elektrik, su, doğal gaz ve iletişim faturaları salgın riski boyunca devlet tarafından karşılanmalıdır. Ayrıca, artan şiddete karşı İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Yasa etkin bir biçimde uygulanmalıdır.
İlgili haberler
Özel gereksinimli bireylerin aileleri: Vaat değil...
İstanbul’un Bağcılar ilçesinde yetkililere seslenen özel gereksinimli bireylerin aileleri, ‘Sizden v...
GÜNÜN TALEBİ: Atipik otizmli Barış için annesinden...
4 yaşındaki Atipik otizmli oğlunun dil eğitimi için dayanışma çağrısında bulunan bir kadın Ekmek ve...
‘Asla başıma gelmez’ dememek lazımmış
Her gittiğimiz yerde “Aman dikkat edin, sizi sömürmesinler” gibi telkinler alıyorduk. Demek ki ülkem...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.