Önümüzde 2 acil sonuç var
Avukat Hülya Gülbahar referandum sonuçlarını kadınlar açısından değerlendirdi: Nafakadan soyadı hakkına kadar en küçük geri adıma izin vermemek örgütlülüğü sağlayabilmeye bağlı.

Referandum sonuçlarının kadınlar için ne anlama geldiğini değerlendiren Eşitiz Kadın Grubundan Avukat Hülya Gülbahar tüm toplumu ama en çok da kadınları yakından ilgilendiren iki acil sonuç ortaya çıktığını söylüyor. Hülya Gülbahar’ın değerlendirmesi şöyle:

YASALARI DEĞİL, AKP’NİN PROGRAMINI UYGULAYACAK
“Referandum sonuçlarının evet yönünde açıklanmasının ardından 18 maddelik bu anayasa paketi konusunda tüm toplumu olduğu gibi kadınları da yakından ilgilendiren 2 acil sonuç olacak.
Bunlardan birincisi; sonuçların kesinleşmesinin hemen ardından (hatta sonuçların kesinleşmesi bile beklenmeden) karşımıza AKP genel başkanı sıfatı taşıyan bir Cumhurbaşkanı çıkmıştır. Bunun anlamı, cumhurbaşkanının şu ana kadarki tüm davranışlarında sergilediği gibi yürürlükteki anayasal kuralları, yasaları uygulamak ve toplum tarafından uygulanmasını sağlamak üzere değil, bir siyasi parti olarak AKP’nin programını uygulamak üzere çalışacağı.
AKP’nin programı da hiç bir yerinde açık ve net biçimde kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olduğunu söylemeyen bir program. Bunun yerine Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi olan CEDAW'ı uygulayacağını söyleyerek kadın erkek eşitliği konusunun etrafından dolaşmayı tercih eden bir program.
Bu nedenle “Ben kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” söylemine sahip olan bir AKP genel başkanının anayasa ve yasalardaki hem ailede, hem toplumda kadın erkek eşitliğini güvence altına alan yasalara savaş açacağını beklemek gerçekçi olan durum ne yazık ki.

KADIN DÜŞMANI YARGI KAPIDA
İkinci önemli nokta da, sonuçların kesinleşmesiyle beraber AKP lideri cumhurbaşkanı sıfatı kazanacak olan Erdoğan, HSK’nın (adından ‘yüksek’ ifadesi çıkarılmış Hakimler Savcılar Kurulu) tüm üyelerini 2019’u beklemeden derhal atama hakkına sahip olması.
Bu da Türkiye kadın hareketinin bugüne dek yasaları değiştirdiği halde, var olan yargı mensuplarının ve yargıya yeni atananların bu yasal reformları içselleştirmeyen, tam tersine bu yasal reformlara karşı çıkan tutumları nedeniyle her zamankinden daha pervasız bir biçimde kadın karşıtı kararlar üreteceğini tahmin edebiliriz.

KAZANIMLARIMIZ BİRER BİRER GİTMESİN DİYE...
Bu iki nokta dışında, paketteki tüm maddelerin aslında kadınların hak ve özgürlükleri açısından daha zor bir sürece girecekleri bize açıkça gösteriyor. Örneğin Cumhurbaşkanının sahip olduğu ve anayasanın 3. bölümündeki “sosyal ve ekonomik haklar konusunda kararname çıkarma yetkisi” aynen TBMM Boşanma Komisyonu raporunda açıklandığı gibi bugüne kadar şiddet yasaları, medeni yasa ve ceza yasası ile kazandığımız hakların birer birer ortadan kaldırıldığı bir sürece sokabilir bizi.
Bu nedenle kadın hareketinin bu tehlikenin farkında olarak referandum öncesinde Türkiye’nin en aktif çalışan en dinamik ‘hayır’cı kesimini oluşturan kadın hareketinin kendi iletişim ve örgütlülüğünü daha da artırarak bu kazanımlarına sahip çıkan bir mücadeleyi örgütlemesi gerekiyor.
Kadınların nafaka hakkından soyadı hakkına kadar en küçük bir geri adıma izin vermemesi bu örgütlülüğü sağlayabilmeye bağlı.

Avukat Hülya Gülbahar Ekmek ve Gül TV'ye anayasa değişikliğinin kadınlar açısından ne anlama geleceğini şöyle anlatmıştı: 


İlgili haberler
Kadınlık referandumun eşiğinde

'Tek adam' yönetimine engel olunamazsa ne olur, kadınların yaşamında neler değişir? İşte referandumu...

Kadınları ne bekliyor?

Referandum boyunca kadınların sözlerini, taleplerini yayımlamaya, sizlerle paylaşmaya çalıştık. Şimd...

Yan yana yürüyerek iyi bir mücadele verdik

TKDF Başkanı Canan Güllü: "Sorunları tartışabildiğimiz ama aynı zamanda tek payda altında buluşarak...