Cumhurbaşkanlığı seçimlerine az bir zaman kala, kadınlar arasında ikinci tura dair tartışmalar büyüyor. Cemal Gürsel Mahallesi’nde bulunan çadır kentte kalan kadınlar ve tekstil iş kolunda çalışan kadınlar, “Tek adam iktidarını ilk turda bitiremedik, ama ikinci turda göndereceğiz” dedi.

Cemal Gürsel Mahallesi’nde bulunan çadır kentlere doğru yürüyorum. Yaklaşık 50-60 çadırın bulunduğu Bornova Belediyesine ait çadır kente varıyorum. Çadırlar artık ev gibi olduğu için gündelik işlerle koşturmalar arasında zamanı geçiyor kadınların. Kimi bulaşık yıkarken kimiyse boş bir alana kurduğu mutfakta yemek yapıyor. Deprem evlerini düzenlerini ellerinden alsa da el birliği ile ilmek ilmek örmüş kadınlar yaşam alanlarını, onları görmezden gelenlere rağmen. Çadırların arasında 1 metre mesafe bile olmadığı için herkes fazlasıyla birbiri ile samimi. Bulaşık yıkayan bir grup kadının yanına doğru ilerliyorum. Sohbet muhabbet hemen seçime gidiyor. Hem umutsuzluk hem de ikinci tura dair umut var. Bazıları “Bunlar oy çalacak kazanacak yine. Benim inancım kalmadı gideceklerine” derken, bazılarıysa madem oy çalıyorlar, biz de sandıklara sahip çıkalım izin vermeyelim o zaman. Gerekirse sandıkların başında sabahlayalım” diyor.

‘BİZİ GÖRMEZDEN GELDİLER’

Deprem bölgesinde olduğumuz için seçim de depremde yaşananlardan bağımsız olmuyor elbette. Depremden bu yana temel ihtiyaçları bile karşılanmadığı, kaderlerine terk edildiği için kadınlar oldukça tepkili. Ayşe “100 gün geçti hâlâ bir konteyner bile vermediler bize. Yağmur, kar, çamur derken perişan olduk burada. Ne olacağına dair bir bilgimiz bile yok. Seçim çalışmaları için bile gelmediler ki lafımızı söyleyelim. Bir de bizim üzerimizden siyaset yapıyorlar. Ne devlet var burada ne hükümet. Sanmasınlar unuttuk, ikinci turda göndereceğiz bunları” diyor.

‘SANDIKLARA SAHİP ÇIKACAĞIZ’

Erdoğan’ın seçimi kaybetmesini isteyen kadınlarda bile seçimi kaybedeceklerine dair bir umutsuzluk görüyorum. Tam o esnada Ayşe, “Umutsuz olmayın hiçbir şey bitmedi. Değişecek illa bu düzen” dedikten sonra sohbet hararetleniyor. Bir anda kalabalıklaşıyoruz. Fadime heyecanlı bir şekilde sandıklara sahip çıkmanın öneminden bahsediyor. “Kızım bak geçen tur gördük, Malatya’da bile ne kadar oy çalınmış, bu sefer hepimiz sandık görevlisi olacağız. Sandıklara sahip çıkacağız”. Naime ise “Bu kadar umutsuz olmayın, bu halk gördü artık bunların gerçek yüzünü. İlk turdan kazanamamış olmaları bile aslında kaybettiklerinin göstergesi” diyor. Bir anda bir sessizlik oluşuyor ama ilk ana göre daha umutlu bir tablo çıkıyor karşımıza.

‘UMUTSUZLUĞA KAPILMA ZAMANI DEĞİL’
İşçiler arasında da uzun zaman sonra farklı tartışmalara denk geliyorum. Deprem de bu tartışmaları belirginleştirmiş. Fabrikalarda hiç olmadığı kadar tartışmalar yükselmeye başlamış. Baykan Denim’den bir işçi “Önceden fabrikada AKP karşıtı konuşanı bile duyamazdık. Fikrimizi bile belirtmekten çekinirdik. Şimdi birçok işçi tepkili. Deprem dönemi çok mağdur edildik. Kalacak yerimiz yokken işe çağrıldık, mobbinge maruz kaldık. Biz ilk turda gideceklerini düşünüyorduk. Ama hiçbir şey bitmiş değil. Seçimin ikinci tura kalması bile kaybettiklerinin göstergesi. Umutsuzluğa kapılma günü değil, ikinci turda devireceğiz.

‘AYNI HEYECANLA SANDIĞA GİDECEĞİZ’

Bir diğer işçi ise, “İlk turda heyecanla sandığa gitmiştim, yine aynı heyecan ve umutla gideceğim. 21 yıldır tepemizdeler şimdi bir de HÜDA PAR gibi kadın düşmanı bir partiyi aralarına aldılar. Bizi HÜDA PAR-MHP-AKP üçgenine sıkıştıranlara karşı bizim de söyleyeceklerimiz var illa ki. Bıktık artık tek adam düzeninden. Tüm haklarımız elimizden alındı. Bir daha kazanırlarsa çok daha kötü şeyler yaşayacağımızı biliyoruz. Bu yüzden göndereceğiz ikinci turda” diye konuşuyor.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül