Maarif Model seminerinden notlar: ‘Müfredatı tartışma, uygula’
Müfredat seminerinde konuşan bir ilçe milli eğitim müdürü, müfredata ilişkin tartışmaların bittiğini, karşı çıkılamayacağını öğretmenlere söyledi. Bir öğretmenin müfredat seminerinden notları...

Öğretmenler olarak bu hafta seminer haftamız. Bu yıl aynı zamanda yeni Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli müfredatını “tanıtmak” için seminerler verilmeye başlandı. Müfredatın uygulayıcıları olarak hazırlanma sürecine asla dahil olmadığımız, içeriğine müdahale edemediğimiz için tanıtılıyor galiba.

Kendi okullarımızdan uzakta başka okullarda aldığımız 3 günlük bu seminerlerin ikinci gününde İlçe Milli Eğitim Müdürü ziyarete geldi. Yaklaşık bir hafta önce göreve başlamış. Sosyal medyalarında güzel güzel fotoğraflar çekilecek diye müdür, kendi gelmeden önce arkadaşlarımızı oturdukları yerden kaldırarak ön sıralara aldırmayı da ihmal etmedi.

‘FİKRİN OLABİLİR AMA İFADEN OLAMAZ’

İlçe Milli Eğitim Müdürü öğretmenlere yaptığı konuşmada bir “hanım” olarak “hanım öğretmenlerin çoğunlukta olmasının onu mutlu ettiğini” belirtti. “Öncelikli olarak biz anneyiz, birilerinin eşiyiz, birilerinin kardeşiyiz, birilerinin kızıyız” diyerek “hanımlığın” tanımını da yaptı.

Daha sonra müfredata ilişkin çalışma yapılırken çeşitli akademisyenlerle, öğretmenlerle, tüm paydaşlarla sürecin birlikte yürütüldüğünü ifade eden İlçe Milli Eğitim Müdürü, birçok öğretmenin üyesi olduğu kimi eğitim sendikalarının sürece dahil edilmediğinden bahsetmedi. Sendikaların ve öğretmenlerin bu modele yönelik itirazlarına ilişkin de herhangi bir açıklama yapmadı.

İlçe Milli Eğitim Müdürünün konuşması kısa ve netti: “Artık devam edip müfredatı uyguluyoruz. Müfredatı tartışmak yok. Fikrimiz olabilir; fikir hürriyetimiz var ama devlet memuru olarak ifade özgürlüğünüz yok. Sizler uygulayıcısınız. (…) Farklı görüşlerimiz olabilir. Allah bizi düşündüklerimizden sorumlu tutmuyor ama kalbinde iyilik varsa mükâfatlandırır!”
Yani İlçe Milli Eğitim Müdürüne göre her şey tolere edilir kağıdı, küreği. Ama fikri ayrılıklarımızı söylemek affedilmez. Devlet memuru olarak biat edeceğiz ve ne söyleniyorsa onu kabul edip yapacağız.

İlçe Milli Eğitim Müdürünün bu konuşması üzerine öğretmen arkadaşlar ise kendi aralarında fısıldaşarak konuşmayı değerlendirdi. Öğretmen arkadaşlardan biri, “Biz en iyisini düşündük, siz uygulayın’ diyorlar” diye çıkarımını ifade etti.

Başka bir öğretmen arkadaş ise “Çocuklarla oturup siyaset yapmıyoruz. Nerede konuşmamızı bekliyor? Kendi arkadaşlarımızla konuşmalarımız da onları ilgilendirmez herhalde” diyerek fısıldaşmaya katıldı.

KADIN DEĞİL; HANIM, EŞ, BACI, NARKOTİK

Çok geçmeden seminerimiz tekrar bölündü ve narkotikten 2 polis geldi. “En İyi Narkotik Polisi Anne” adlı proje kapsamında İçişleri Bakanlığının projesi olan “Uyuma” adlı bir uygulamayı tanıttılar. “Uyuma”, insanların kimlikleri gizli tutularak, uyuşturucu satışı hakkında ihbar yaptıkları bir uygulama. Polisler tanıtımı bitirdikten sonra kendi okulumdan bir arkadaşım “Okulumuzun bulunduğu mahalledeki torbacının evini biliyor herkes, onlar bilmiyor mu?” diye sitem etti. Daha üstüne lafım yok…

Çocuğunun anası, babasının kızı, kocasının hanımı, fiilen narkotik polisi (!) hanım arkadaşlar olarak ama asla kadın değil; ifade özgürlüğü olmayan hanımlar olarak bu seminerimizi tamamladık.

Fotoğraf: Canva Pro kolaj

İlgili haberler
Maarif Modeli eğitimi bilimden, sorgulama yeteneği...

Laik ve bilimsel eğitimin kırıntılarını ortadan kaldırmayı hedefleyen bu eğitim modeli, oldu bittiyl...

Eğitimde Maarif Modeli: 'Çocukları karanlığa sürük...

Talim ve Terbiye Kurulu, Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı yeni müfredatı onayladı. Onaylanan mü...

MEB’in öğüdü İzmir köfte, gerçekler ekmek arası pe...

Bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek talebi güncelliğini korurken MEB'in sitesindeki "sağlıklı beslenme...