Karanlıkla mücadele etmekten vazgeçmek yok!
Adalet kimin için ve nasıl işliyor bu ülkede kocaman bir soru. Bu sorunun yanıtını ‘herkes için tartışmasız eşit’ biçiminde vermek yerine, her yerinden daha da tartıştıran bir iktidar karşımızdaki.

Karma eğitiminin Milli Eğitim Bakanı tarafından tartışmaya açılmasının ardından AKP’nin ittifak partileri hemen hamlelerini yaptı. HÜDA PAR ve BBP, Milli Eğitim Bakanının önerisini desteklediklerini açıklayıp bununla da yetinmediler. Kadın üniversiteleri ve kadın hastaneleri önerdiler.

Kadın üniversiteleri birkaç yıl önce de Japonya örneği üzerinden gündeme getirilmiş ve Türkiye’de de olması gereken bir modelmiş gibi önerilmişti. O döneme dair tartışmalara göz atmak ve Ekmek ve Gül’ün kadın üniversiteleri neden karşı olunduğuna dair toparlamasına bakmak kadınların neden kadın üniversitelerini kabul etmediğini hatırlamak için yeterli olacaktır diye düşünüyorum.

Kadın hastaneleri ise yeni ortaya atıldı. Kadınları kamusal alandan ayırmak, hayatı kadın erkek ayrı kurgulamak, kadınları tamamen görünmez kılmak konusunda el artırıyorlar denilebilecek bir öneri. Kadınların erkek hekimlerden hizmet almadıkları, hastalarından personeline herkesin kadın olduğu bir hastane tarif edip hayal ediyorlardır muhtemelen. Kadın hekimlerin de sadece kadınlara hizmet vermesi gerektiğini de ekleyebilirler ileride belli mi olur.

Bu kadarı da olmaz diyor insan sürekli. Ama sonra Meclisin bileşimini, AKP’yi ve Cumhur İttifakı partilerini hatırlıyor. İşte kadınların seçim öncesi söyledikleri tam olarak buydu. Memleketin en gerici unsurları, en kadın düşmanı kesimleri ile yapılan ittifak ve bu partilerin de içinde olduğu yeni Meclis oluşumundan duyulan endişe tam da buna işaret ediyordu.

Meclis şurada kaç gün açık kaldı ki. Ne kadar çalışma yaptı. İlk söylenen sözler önümüzdeki yasama yılına dair büyük bir veriyi şimdiden veriyor. Kadına, kız çocuklarına, eğitime, bilime düşman olanlar durmayacaklar. Her fırsat bulduklarında konuşacaklar, her uygun ortamda karanlık fikirlerini, önerilerini ortaya atacaklar.

KADINLARI VE KIZ ÇOCUKLARINI SÜRÜKLEDİKLERİ KARANLIK

Kız çocuklarının eğitim hakkından söz etmek gerekirken, 6 yaşında evlendirilen, istismar mağduru çocuklar ülkenin her yerindeyken, kız çocuklarını okuldan ve hayattan tamamen koparmaktan söz ediyorlar. Kız çocuklarını okula göndermek istemeyenlerden söz eden Milli Eğim Bakanı, 2023 yılında bunun kabul edilemez bir şey olduğunu söylemiyor. “Öyle şey olur mu kız çocuklarının eğitim hakkının önündeki her türlü engeli kaldıracağız” demiyor. Tam tersi kızlara özel okullar olursa bu sorunun çözülebileceğini söylüyor. Pes gerçekten pes.

Kız çocuklarının eğitim hakkı tartışılıyorsa bu ülkede bunun sebebi; tarikat ve cemaat karanlığıdır, yoksulluktur, fırsat eşitliğinin olmamasıdır, eğitimin giderek bilimsel içerikten uzaklaşmasıdır. Karma eğitimin bu noktada asla ama asla tartışılması gereken bir şey olmadığı tartışmaya bile gerek olmadan ortada.

Kadınlara özel üniversiteler, kadınlara özel hastaneler, kız çocuklarına özel eğitim kurumları tartışanlar adına af demedikleri ama aslında af nitelikleri taşıyan infaz düzenlemesi ile cezaevlerini boşaltmaya başladılar. Meclisin son çalışma yaptığı gün geçirilen torba yasanın içine konulan infaz düzenlemesinin tek istisnası siyasi suçlular. Onun dışında başka bir istisna yok. Çocukları istismar edenler, kadınlara şiddet uygulayanlar, kadın katillerine istisna getirmeye gerek duymadılar.

HAYATIN HER ALANINDA KADINLARIN VARLIĞINI KABUL EDECEKSİNİZ

Dünyanın en kalabalık cezaevlerine sahip ülkelerinden biri haline getirilen bu ülkede, Erdoğan’ın posterine bıyık çizen lise öğrencisinin bile tutuklandığını elbette konuşmuyorlar. Gazetecilerin, siyasilerin, belediye başkanlarının, kadın örgütü yöneticilerinin tutuklu olması, muhalif söylemlerin tutuklu yargılanma ile cezalandırılması değil mi esas mesele? Cezaevleri bu yüzden ağzına kadar dolu değil mi?

Siyasi suçlarda tutuklu yargılamanın esas haline getirilmiş olmasının konuşulması gerekiyor tam da bu noktada. Ama hayat muhaliflerin yargılanması dışında başka gelişiyor. AKP’li tanıdığı olanlara yargı başka işliyor. Israr ve inatla yapılan Yargıtay başvurularından onlar sonuç alabiliyor. Rabia Naz’ın katili asla tutuklanmıyor. Ezgi Alya’nın katili elini kolunu sallayarak gezebiliyor. Hiranur Vakfı davası ülkede infial yaratmadan istismarcı hakkında hiçbir işlem yapılmıyor.

Yargı suça ve suçluya göre ayrı çalışıyor ve ayrı işliyorken, infaz düzenlemesi de tam böyle ayrı düzenleniyor. Cezaevi kapıları istismar suçundan hüküm giyenlere açılacak şimdi. Ama kadın belediye başkanları, milletvekilleri, sosyal medya paylaşımı yapanlar yararlanamayacak.

Ayrımcı, eşitlikten uzak adına af denilmeyen ama bal gibi de af olan bu düzenleme, toplumda zaten yeterince yaralanmış adalet duygusunu daha da yok edecek bir düzenleme olarak karşımızda duruyor.

Adalet kimin için ve nasıl işliyor bu ülkede kocaman bir soru. Bu sorunun yanıtını “herkes için tartışmasız eşit” biçiminde vermek yerine, her yerinden daha da tartıştıran bir iktidar karşımızdaki.

Kadınlara özel hastaneler önerecek kadar kadın-erkek eşitliğinden uzak iktidar partisi ve ortakları, eşitlikten uzak politikalarını hayatın her alanında uygulama çabası içinde olacak görünen o ki.

Önümüzdeki dönem, kız çocuklarının eğitim hakkına sahip çıkmamız gereken, “hayatın her alanında kadınların varlığını kabul etmelisiniz” tartışmasını belki baştan yürütmemiz gereken bir dönem olacak.

Seçimden sonra kadınların söyledikleri boş değildi. Dile getirilen endişelerin hiçbiri abartı değildi. İşte karşımızda ülkenin en karanlık güçlerinin yer aldığı Meclis ve içindekilerin söyledikleri, dile getirdikleri duruyor.

Tam da bu aşamada bu karanlıkla mücadelenin asla vazgeçeceğimiz bir şey değil olmadığını söyleyelim. Kız çocuklarını karanlığa teslim etmeyeceğiz.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Yeni dayatmaların habercisi: Kadın üniversiteleri

‘Kadınları güçsüz hissettirme ve toplumdan uzak bir yerde konumlandırma çabalarının karşılığı genç k...

GÜNÜN BİLGİSİ: 5 başlıkta karma eğitim tartışmalar...

‘Karma eğitim neden önemli, karma eğitim bir tercih meselesi olabilir mi, zorunlu olmaktan çıkarılma...

Karma eğitim neden hedefte?

Eğitimde karma eğitim karşıtı her uygulama, hangi gerekçeyle yapılırsa yapılsın, BM Çocuk Hakları Sö...

Kadın üniversiteleri: Karma eğitime saldırı, kadın...

Japonya’daki üniversitelerin yüzde 10'unu oluşturan kadın üniversitelerinin tarihsel amacı 'Japonya’...

Karma eğitime saldırıda gaza basıldı, kadınlar tep...

EMEP Milletvekili Sevda Karaca, CHP Milletvekili Gökçe Gökçen, Havle Kadın Derneği Başkanı Rümeysa Ç...

İKP: Gericiliğe inat okullardayız, sokaklardayız,...

İzmir Kadın Platformu karma eğitimin hedefe konmasına karşı Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi ön...